Emperyalizmin yeni prodüksiyonu: IŞİD Horasan grubu

Radikal İslamcı hareketlerin misyonları gereği değişmeyeceğini, birbirlerinden bir farkları olmadıklarını tarih bize defalarca kez gösterdi.

Emperyalizmin yeni prodüksiyonu: IŞİD Horasan grubu

Alev Doğan

Bir süredir Taliban’ı ehven-i Şer olarak göstermek amacıyla IŞİD Horasan grubunu kullanıyor ABD emperyalizmi. Çünkü emperyalizmde oyun bitmez, hedefine ulaşmak için her türlü tezgâhı sergilemekten çekinmez. Peki bu oyunun bir parçası olarak piyasaya sürülen IŞİD Horasan grubu kimdir? Bu soruya yanıt bulmaya çalışalım.

Tarihler 18 Nisan 2015’i gösterdiğinde, Nangarhar eyaletinin merkezi Celalabad kentinin sakinleri korkunç bir patlamayla sarsıldı. Bir bankada maaş kuyruğunda bekleyenlerden 33 kişi bu saldırı ile yaşamını yitirirken, saldırıyı IŞİD Horadan grubu üstlenmişti. Celalabas saldırısı IŞİD Horasan grubunun tarihteki bilinen ilk saldırı olacaktı, son saldırısı ise geçtiğimiz hafta Kabil havaalanındaki saldırısı olarak kayıtlara geçti, ancak sonuncusu olarak değil. Son saldırı cihatçı örgütlerin emperyalizmin kullanışlı aparatı olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne sererken, saldırıdan bir gün sonra ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüsü Albay Bill Urban Kabil Havaalanı saldırısını yöneten IŞİD Horasan grubu liderine SİHA’lar ile bir operasyon düzenlediklerini ve hedef alınan şahsın öldürüldüğünü söyleyecekti. Burada sorulması gereken soru, bu saldırıyı planlayan IŞİD-Horasan yöneticisinin yeri bilindiği halde adım atmak için neden saldırının beklendiği sorusu. Daha doğrudan soracak olursak, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın bir dizi yerinde ayak basmadık yer bırakmayan ABD’nin, tankıyla, topuyla, füzesiyle dünyanın altını üstüne getiren ABD’nin gücü bir IŞİD hücresini çökertmeye yetmiyor mu? Yetiyor elbette ama tercih etmiyor çünkü ABD emperyalizminde oyun bitmiyor. Üstüne üstlük bizim zekamızla alay edercesine bol keseden demokrasi, özgürlük nutukları atıyor. Bir kalemde geçiniz; emperyalizmin ayak bastığı yerde ot bitmiyor.

ABD’DEN TALİBAN’A 85 MİLYAR DOLARLIK HEDİYE

Katar’ın arabuluculuğunda 2021 Nisan ayında Doha’da kurulan pazarlık masasında, Taliban ve ABD’nin her konuda anlaşmaya vardığı yetkili ağızlarca deklere edilmişti. Bu anlaşmaya göre ABD birlikleri Haziran 2021’de Afganistan’dan çekilmesini tamamlayacaktı. ABD geri çekilirken, geride obinlerce silah ve mühimmat bıraktı. Aralarında, 22 bin 174 adet Humvee zırhlı araç, 634 adet M117 tank, 155 adet MxxPro mayın korumalı araç, 169 adet M113 zırhlı personel taşıyıcı ve 358 bin 530 taaruz tüfeğinin bulunduğu mühimmatın yanı sıra, 100’den fazla helikopter ve 60’dan fazla uçaktan birçoğunun Taliban’ın kontrolüne geçerken, aynı süreçte IŞİD Horasan grubunun saldırılarının artması “tesadüfe bakın” dedirtti. Emperyalizm dediğiniz ordusuyla, finansıyla sınırlı değil ki, bir de bunun çekinik işbirlikçileri var. Tüm bunlar olurken dincisinden liberaline bu çok sesli koro “Siz de her taşın altında emperyalizm arıyorsunuz” diye yaygarasını kopartmayı ihmal etmedi. ABD’nin, banyo terliğiyle şeriat ilan eden Taliban’a, 85 milyar dolar değerinde mini bir ordu hediye ettiği gerçeği ortadayken, ayağımıza takılan bu taşların altında tam olarak ne aramalıyız diye sorarak IŞİD Horasan grubunun kısa tarihine biraz bakalım.

KILIÇLA YAŞAYAN KILIÇLA ÖLÜR

CIA’in askeri, Pakistan istihbaratının lojistik/operasyonel ve Suudi Arabistan’ın finansal desteği ile sosyalizm ‘tehdidi’ne karşı Afganistan’da palazlandırılan cihatçılar, kalfalık dönemini Yugoslavya’nın parçalanışında, ustalık dönemlerini Suriye’nin yıkımında yaşıyorlar. Afgan cihadı ile beraber kurdurulan El Kaide’nin paltosundan çıkan irili ufaklı yüzlerce örgüt ve sayıları onbinleri bulan militan bugün ABD’nin nerede ihtiyacı varsa oraya taşınıyor ve orada savaşıyorlar. Ne ideolojik olarak ne de uygulamada birbirlerinden farkı olmayan bu örgütlerin son örneği ise IŞİD Horasan grubu. Emperyalizmin kalemşörleri bu örgütün Taliban’dan daha tehlikeli olduğunu yazsa da ikisi de birbirinden ne daha iyi ne de daha bağımsız. İkisi de ABD’nin kullanışlı aparatı.

Hatırlanacaktır, ABD’nin 1 Mayıs 2011’de öldürdüğünü iddia ettiği El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in akıbetine benzer bir sonu IŞİD’in lideri Ebu Bekir El Bağdadi, 27 Ekim 2019’da yaşamıştı. ABD’nin dünya halklarına adete bir hediyeymişçesine sunduğu her iki infazda da ne Ladin’in ne de Bağdadi’nin cesedine ilişkin bir görüntü paylaşıldı ne de bir kanıt sunuldu. Yaşayıp yaşamadıkları komplo teorisyenlerinin işi olsun, mesele her iki figürün de ABD tarafından miadını doldurmasıydı. Kullanım süresi dolana kadar, ayak bastıkları her yerde taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmama misyonu ile hareket eden bu cihatçı örgütlerin, kuruluşlarında ilk yaptığı iş birbirlerini tekfir etmektir. Ortadoğu’da çokça kullanılan, Kurtlar Vadisi senaristleri kendilerine mal etmeye çalışsalar da ilk kez Matta İncil’inde kullanılan bir söz vardır: “Kılıçla yaşayan kılıçla ölür” diye. İşte tam da bu cihatçı örgütlerin akıbetini anlatır bu söz.

Kimi zaman birlikte savaşan kimi zaman birbirini boğazlayan bu örgütlerin hedefindeki ilk toplam da, Şii Müslümanlar ve kendileri gibi yaşamayı reddeden Müslümanlardır. Tek bir örnek yoktur ki ümmetin çıkarı için savaştığını iddia eden bu örgütler Siyonist İsrail’e kurşun sıksın. Aksine İsrail’den aldıkları yardımlar kanıtlarıyla ortadadır.

İşte kanlı eylemleri ile adını duyuran IŞİD Horasan grubu da, Afganistan’daki Şii nüfusu hedef alan saldırıları ile adını duyurmuştur. 3 Temmuz 2016’da Kabil’deki De Mazang Meydanı’ndaki Hazara topluluğuna yapılan çifte intihar saldırısı, Ekim 2017’de Kabil’deki Şii İmam Zaman Camii’ne yapılan saldırı, Aralık 2017’nin sonlarında Kabil’deki Şii Kültür Merkezi’ne düzenlenen intihar saldırısı, 22 Mart 2018’de Şiilerin Nevruz törenlerine yapılan saldırılarda yüzlerce insan hayatını kaybetmiştir.

Afganistan’da da, Pakistan’da da ciddi desteği olan IŞİD’in, Afganistan’ın Horasan eyaletinde Taliban’dan kaçanların ve ‘bağımsız’ cihatçıların da içinde yer aldığı bir örgütlenmeye gitmesi ile kurulur IŞİD Horasan. Ve lideri de Pakistan Taliban hareketinin eski lideri eski lideri Hafız Said Han’dır. Taliban ile nüfuz mücadelesinde Abdul Rauf Khadem, Gül Zaman, Hafız Said Han, Saad Amarti gibi liderleri öldürülen örgütün yönetici kadrosu ağırlıklı olarak Pakistan kökenli yabancı uyruklu savaşçılardır. ABD’nin Suriye’den helikopterlerle kaçırdığı IŞİD liderlerinin Afganistan’a taşınma olasılığı kuvvetle muhtemel. Ancak elimizde henüz somut bir veri yok.

SONUÇ YERİNE

Yazının başından beri derdiğimiz, bu eli kanlı örgütün eylemlerini Taliban’ı şirin göstermek için gerekçe yapanlar, Taliban’ı IŞİD Horasan’a yeğ tutanlarla. Radikal İslamcı hareketlerin misyonları gereği değişmeyeceğini, birbirlerinden bir farkları olmadıklarını tarih bize defalarca kez gösterdi. AKP’nin öfkeli çocuklar diye pazarladığı IŞİD’in iki Türk askerini diri diri yaktığı görüntüleri hep hatırlayın. Çünkü o görüntüyü unutan, bu dünyada her şeyi unutur.