Erdoğan: Biden'e "Gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin" dedim

"Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin dedim. Çünkü biz F-35’te üzerimize düşeni yaptık ve parasal olarak vermemiz gerekenleri verdik. S-400 ile ilgili olarak da biz sizden Patriot istedik, siz vermediniz; tam aksine üslerimizde bulunanları da aldınız"

Erdoğan: Biden'e

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’la görüşmesine ilişkin olarak, “Biden’a “Gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin” dedim” ifadesini kullandı.

Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

“TERÖRLE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

-NATO’da terörle mücadele konusunda dünya liderlerine Türkiye’nin YPG/PKK, FETÖ ve DEAŞ’la mücadelesi konusunda İngilizce bir kitap takdim ettiniz. Türkiye’nin bu üç terör örgütleriyle mücadelesi hakkında çok somut deliller ortaya konuldu bu çalışmayla. Bununla ilgili reaksiyonlar nasıl oldu?

Benim gerek sayın Biden’a gerekse diğer liderlere vermiş olduğum o kitapla alakalı onlar da tabi memnun kaldılar. Dünya liderlerini bu noktada belgelerle, bilgilerle, özellikle bilgilendirelim istiyoruz. Diğer taraftan, maalesef ABD örneğin hala Afrin’deki hastanenin bombalanması konusunda, orada bu terör örgütünün YPG olduğunu söyleyemedi. Biz, gerek PKK, YPG ile, gerek FETÖ ile gerekse de DEAŞ’la ilgili mücadelemizi belgeler eşliğinde bir kez daha en üst düzeyde muhatabımıza ilettik. Biz her ne olursa olsun, terörle mücadeleye devam edeceğiz. Bunu ülkemiz için, bölgemiz için, küresel barış ve adalet için yapıyoruz. Terör evrensel bir sorundur. Bizim mücadelemiz sadece ülkemiz için değil, insanlık için bir mücadeledir.

“BİDEN İLE ÇOK NET BİR ŞEKİLDE KONUŞTUM”

-Terörle mücadeleden ve Afrin’de YPG’nin sivillere yönelik saldırısından bahsettiniz. Terörle mücadele konusunda özellikle Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin tavrı nasıl olacak?

Biz her zaman “iyi terörist, kötü terörist” şeklindeki ikircikli tavırla, terörün yok edilemeyeceğini vurguladık. Terörün hedefi olan bir müttefikin yanında durmak yerine, o müttefikin mücadele ettiği terör örgütlerini tercih etmek tarihi bir hatadır. Terör örgütlerini destekleyenler, onlara cesaret verenler, ne büyük bir yanlış yaptıkları er ya da geç anlayacaklar.

Ben şuna inanıyorum; biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bu işin başka yolu yok. Biz güvenlik güçlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Ve güçlüyüz elhamdülillah. Yani silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, bütün güvenlik korucularımızla her şeyimizle güçlüyüz. Bunu Libya’da ispat ettik, Suriye’de ispat ettik, burada ispat ettik. Bundan sonra da ispat etmeye devam edeceğiz. Çok ciddi manada oralarda bize gönül veren insanlar bu konuda bizim ne konumda olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Bunları da sayın Biden’la çok açık, net konuştum.

“F-35 VE S-400 KONUSUNDA BİZDEN FARKLI BİR ADIM BEKLEMEYİN DEDİM”

-F-35 konusunda Türkiye’nin görüşlerinin değişmediğini Biden’a ilettiğinizi ifade ettiniz. ABD’nin F-35 konusunda görüşü değişti mi? Biden’dan aldığınız net yanıt ne oldu?

Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin dedim. Çünkü biz F-35’te üzerimize düşeni yaptık ve parasal olarak vermemiz gerekenleri verdik. S-400 ile ilgili olarak da biz sizden Patriot istedik, siz vermediniz; tam aksine üslerimizde bulunanları da aldınız. Dolayısıyla biz ne yapacaktık? Başımızın çaresine bakacaktık. Yakın markajda işleri takip etmemiz lazım. Biz bütün haklarımızın takipçisi olacağız. Savunma sanayisi ile ilgili tüm konuları, müşterek atabileceğimiz adımları görüşmeye devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Savunma Sanayii Başkanımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci yürütecekler.

“BİDEN TÜRKİYE’YE SEYAHAT ETMEK İSTİYORUM DEDİ”

-Siz de Biden’ı Türkiye’ye davet etmiştiniz. Bunun ilgili bir takvim belirlendi mi?

Takvim belirmedi ama takvimin sinyalleri ortaya çıktı. (Biden) dedi ki “Şu an aşırı yoğun programlarıma rağmen, bunları yoluna koyduktan sonra özellikle bir Türkiye seyahati yapmak istiyorum.”

-Bir taraftan da ABD ile çok sayıda ortak çıkarlar, iş birliği alanları söz konusu. Biden ile görüşmenizden sonra ABD ile ilişkilerin nasıl bir yön izleyeceğini düşünüyorsunuz?

Sayın Biden ile ilişkilerimizi müttefikliğe ve stratejik ortaklığa yakışır şekilde sürdürmek arzusundayız. Amerika ile Suriye’den Libya’ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyeline sahibiz. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

-NATO Zirvesi öncesi bir heyeti Libya’ya gönderdiniz, orada temaslarda bulundular. Libya’da önümüzdeki dönemde ne gibi gelişmeler olabilir?

Bilindiği üzere, Libya’nın meşru hükümeti ile yakın iş birliği içindeyiz. NATO Zirvesi öncesinde de Dışişleri Bakanımızın başkanlığında bir heyetimiz, Libya’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Brüksel zirvesinden önce böyle bir ziyaretin yapılması çok çok önemliydi, çok çok da iyi oldu. Arkadaşlarımız geç saatlere kadar orada bu çalışmayı yaptılar. Gerek Başbakan gerek Konsey Başkanı ile yapılan verimli görüşmeler neticesinde memnuniyetle döndüler. Libya tarafı da bu ziyaret ve görüşmelerden memnuniyet duydu. Libya ile ilişkilerimizi güçlendirme, anlaşmalarımızı gözden geçirme fırsatı bulduk. Bu ziyaret tabi dünyada da çok farklı bir şekilde izlendi. Bundan sonra da bu çalışmaları belirli aralıklarla devam ettireceğiz. Sadece Libya değil burası için de öyle… Afganistan, Pakistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve bütün bu bölgede bu ekip bu tür çalışmalarını sürdürecek. Bunları yapmamızın sebebi var. Böylece “Türkiye sizinle her zaman beraber, sizi yalnız bırakmayacak” diyoruz. Bu diplomasi ilişkisini sürekli diri tutacağız. Bununla beraber onların taleplerinizi öğrenmek, bizim taleplerimizi iletmek için sürekli bu görüş alışverişi yapmak istediğimizi onlara bildireceğiz.

-ABD Afganistan’dan çekileceğini açıkladı. Çekilme süreci resmen başladı. Ancak Türkiye’nin Afganistan’da varlığınız sürdürmesi beklentisi söz konusu. Türk ordusunun Afganistan’daki varlığı devam edecek mi? ABD ile Afganistan özelinde nasıl bir iş birliği süreci işleyecek?

Türkiye, Afganistan’da istikrar ve barış için en fazla çaba gösteren ülkelerin başında geliyor. NATO misyonuyla bulunduğumuz Afganistan’da sürdürülebilir bir huzur ortamının tesisi için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında, Türkiye burada çok daha fazla sorumluluk alabilir. Afganistan’daki bütün tarafların ve bölge ülkelerinin yapıcı katkılarıyla barış sürecini kalıcı hale getireceğimize inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de barış çabalarımızı ve Afganlı kardeşlerimize desteğimizi güçlü şekilde sürdüreceğiz. İnşallah biz Afganistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılara düçar olmasına fırsat vermeyiz.

-NATO zirvesinde yaptığınız görüşmelerde Suriyeli mülteciler meselesi de gündeme geldi mi? Bir de Avrupa Birliği ile olumlu gündem konusunda gelinen son nokta nedir?

Maalesef Avrupalı liderler bu konuları hiç gündeme getirmedi diyebilirim. Biz gündeme getirdik. Özellikle bu Frontex olayını gündeme getirdik. Frontex konusunda onların da şikayetçi olduğunu bizzat kendilerinden duyduk. Frontex’in başındaki şahsın bunlar tarafından da eleştirildiğini gördük. Miçotakis’le görüştük. Kendisine bir şey söyledim. “Bugünkü toplantı gibi, bundan sonra da biz üçüncü kişi, kurum veya devletleri aramıza sokmayalım. Yapacaksak bu işleri beraber yapalım. Senin özel temsilcin, benim özel temsilcim bir arada görüşsünler, bizi haberdar etsinler. Ondan sonra da biz bir araya gelelim. Adımları da buna göre atalım.” dedik. Mutabık kaldığımız en önemli konu da zaten bu oldu. İnşallah bundan sonra Yunanistan’la devletler, kurum ve kuruluşlar araya girmek suretiyle değil, daha çok benim özel temsilcim İbrahim Bey ile kendi özel temsilcisi Eleni Hanım haberleşerek bir araya gelerek adımları da ona göre atmış olacağız. Bizim Miçotatis’le bir araya gelişimiz onlar için bayramlık şeker gibi oldu. Bu çok önemli bir şey. İyi oldu, güzel geçti. Temenni ediyorum bundan sonrası da güzel olsun.”