Erdoğan depremin yıldönümünde Elazığ’da ‘keyif çayı’ dağıttı

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yazıkonak’ta Elazığ depreminin birinci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma ve deprem konutları anahtar teslim törenine katıldı. Erdoğan, ”Geri kalanları da 6 ay içinde bitireceğiz” ifadesini kullandı. Erdoğan ve ekibi konuşmanın sonunda vatandaşa otobüsten ‘keyif çayı’ dağıttı.

Erdoğan konuşmasında, “Afetlere hazırlık yanında ülkemizin şehirleşme kalitesini de önemsiyoruz. Elazığ ve Malatya’daki deprem konutlarımız bu yaklaşımla inşa edilmiştir. Dikey mimari deprem bölgesinde bizim için intihardır.”

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Yıkılan binalar yapılır ama giden can geri gelmez. Fakat sizler öyle bir imani tavır ortaya koydunuz ki bize o ortaya koyduğunuz tavırla güç verdiniz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Yardımcım olarak görev yapan Fuat Bey, valimiz bu işin takibini yaptılar, koşturdular. Şu anda gakkoşlara (Elazığ ağzında kardeş, ağabey) yakışan binalar yapıldı.”

“Bütün mesele okullarıyla, camileriyle, daireleriyle onlara mutlu bir imkan hazırlamak bizim görevimizdir. Devlet yük değildir, devlet yük alır. Devlet, vatandaşının mutluluğu ile mutlu olur. Bizler de Cumhur İttifakı olarak bu anlayışla millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Elazığ’a Şehir Hastanesi’ni de yaptık. Eğer bu hastaneler olmasaydı biz o geceyi nasıl atlatırdık. Bütün operasyonlar her şey çok süratli oldu. Bundan sonra yapacağımız daha çok işimiz var. Bakanım ‘6 ay içinde geri kalanları da bitireceğiz’ diyor, böylece gakkoşlar ‘bizimki bitmedi’ demeyecek, hepsi bitmiş olacak.”

“Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum . Deprem anından itibaren devlet olarak tüm imkanlarımızla vatandaşlarımızın yanında yer aldık.

Bir yandan enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışırken acil ihtiyaçları karşılayacak mekanizmaları süratle kurduk. Depremde evlerini kaybedenlere konutlarını teslim etmek için kolları sıvadık. 4774 binanın yıkımı gerçekleşti. Elazığ’da 20 bin Malatya’da 6 bin olmak üzere 26 bin konutun inşasına karar verdik.

Depremden sonraki 6 ayda 2517 konutu hak sahiplerine teslim ettik. 136 derslikli 8 okul inşaatı sürüyor.

1195 konutu Malatya’da vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Özellikle köylerimiz için tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayan çok özel projeleri hayata geçirdik. 5 milyar lirayı aşan bir yatırımla Elazığ’da yaklaşık 100 bin insanımız için modern, güvenli yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz.

“AZ ZARARA YOL AÇACAK TEDBİRLER ALABİLİRİZ”

“Depremler, seller, heyelanlar, afetlerin önüne geçmek elbette insan iradesini aşan hususlardır. Dünyanın en önemli deprem kuşaklarının üzerinde olan bir ülkede yaşıyoruz. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de depremlerle, sellerle karşılaşıyoruz. Belki önüne geçemeyiz ama en az zarara yol açacak tedbirleri alabiliriz. Türkiye özellikle cumhuriyet dönemindeki plansızlıkların, ihmallerin neticesi olarak afetlere karşı güvenli bir yapı kuramamıştır.

Köylerimizde insanların kendi kendilerine yaptıkları evler de afetlere karşı dayanıklı değildir. Marmara depreminden bu gerçek tüm çıplaklığıyla kendini göstermiştir.

Geçtiğimiz yılın başında Elazığ, Malatya, Ekim’de de İzmir depremini yaşadık.

Bilim insanları fay hattındaki depremleri inceleyerek yeni depremlere hazırlıklı olmamız hususunda sık sık sürekli bizleri ikaz ediyor. Milyonlarca yapının dönüşümünün öyle kolay olmadığını sanıyorum. Vicdan ve izan sahibi herkes kabul edecektir.

İşin büyüklüğü bizi harekete geçirmekten alıkoymadı. Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz. Depreme dayanıklı yapı inşasında çok önemli gelişme kat ettik.

268 riskli alanda faaliyetlerimiz sürüyor. Ülke genelinde 272 bin toplu konutun ve kentsel dönüşümün inşası sürüyor. Sadece İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmaları 10 milyon metrekare büyüklüğü olan bir alana yayılmış bulunuyor.
Ekim’deki İzmir depreminin ardından bu şehirde de 5 bin konutun inşasına başladık.

Afetlere hazırlık yanında ülkemizin şehirleşme kalitesini de önemsiyoruz. Elazığ ve Malatya’daki deprem konutlarımız bu yaklaşımla inşa edilmiştir. Dikey mimari deprem bölgesinde bizim için intihardır.

Daha önce maruz kaldığımız terör saldırılarını, sınırlarımızın kuşatılma girişimlerini bir kenara bırakıyorum koronavirüs salgınında karşılaştığımız fotoğraf dahi tek başına Türkiye’nin gücünü göstermeye yeterlidir.”

​