Erdoğan'ın 'Ekonomik Reform Paketi'nin ayrıntıları belli oldu
AKP Genel Başkanı ve 12. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde, Uluslararası Demokratlar Birliği heyetini kabul programında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan konuşmasında “Makamlar, mevkiler, koltuklar davamıza hizmet için birer vasıtadan ibarettir. Şahsımız dahil kimsenin bu unvanları, makamları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirmesine rıza gösteremeyiz.” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan’ın konuşmalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
“Değişim sürecini bir bayrak gibi görmek lazımdır. Kadrolarımız açısından değişim yaprak dökümüne dönüşüyorsa ciddi bir sorun var demektir.
Meselesi millet ve memleket olan herkese kapımızı açık tutmalıyız. Bu noktada AK Parti bünyesinde geçen seneden beri sürdürdüğümüz yeni üye seferberliğimiz çok güzel çalışıyor.
Herkesi birlik çatısı altında buluşturmaya çalışmalıyız. Mevcut üyelerimizle bağlarımızı tazelerken yeni üyelerimizi partimize kazandırdık. Daha önce bir şekilde bizimle irtibatı olmuş fakat şimdi aramızda bulunmayan arkadaşlarımızla bağlarımızı tekrar yenilemeliyiz. Siyasette olduğu gibi sivil toplumda da görev değişimi bir zorunluluktur.”
“Bizler oturduğu koltuklardan, sahip olduğu payelerden güç alan değil, bu payelere güç veren insanlar olmalıyız.
Makamlar, mevkiler, koltuklar davamıza hizmet için birer vasıtadan ibarettir. Şahsımız dahil kimsenin bu unvanları, makamları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirmesine rıza gösteremeyiz.”
“Dünyanın birçok ülkesinin hazırlıksız yakalayan bu salgını Türkiye iyi yönetmiştir. İnsanların ilgisizlikten öldüğü, sağlık çalışanlarının maske bulamadığı görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı. Defnedecek mezar bulamadılar mezar.
Yurt dışında bulunan insanlarımızı yalnız bırakmadık. 141 ülkeden 100 binden vatandaşımızı ailesiyle buluşturduk. 5 bin 500’den fazla yabancının da tahliyesinin gerçekleştirdik.
Ülkemizden yardım talep eden 150’yi aşkın ülkeye dost kara günde belli olur zihniyetiyle yardım ettik.
Salgın döneminde Türk olmanın gururunu tüm vatandaşlarımıza yaşattığını görüyoruz. Türkiye insani değerleriyle büyük bir devlet olduğunun bir kez daha göstermiştir.”
“Son yıllarda ekonomi ve terör başta olmak üzere ülkemizi hedef alan saldırıların hiçbiri tesadüf değildir.
Türkiye’nin bileğini bükemeyenler çelme takmaya çalışmaktadır. Avrupa’da iyice ayyuka çıkan Türk ve Müslüman düşmanlığının sebebi budur. Neonazi teröründen Müslümanlar ile birlikte farklı dini kesimler de olumsuz etkileniyor.
İsveç’te Kur’an yakılması Norveç’te Kur’an yırtılması, kutsallarımıza saldırılardan sadece birkaçı.
Müslümanlara saldırılar fikir özgürlüğü parantezine alınarak görmezden geliniyor. Her ne kadar farklı ambalajlar geçirilmiş olsa da bu asimilasyon projesidir. Hep beraber mücadele etmemiz şart. Tezlerimizi güçlü bir şekilde savunmamız lazım. Tüm kurumlarımız aktif rol üstlenmektedir.
Vatandaşlarımıza yönelik ırkçı ve ayrımcı müdahaleleri büyükelçilik ve başkonsolosluklarımıza derhal bildirin. Asimilasyona karşı en büyük silahımız çocuklarımıza ana dillerini ve dinlerini öğretmektir.”
Boran’ın önce Yön Dergisiyle sonra, Milli Demokratik Devrim (MDD) tezleriyle ve yine TİP içindeki Doğu…
Onun “demokrasi şampiyonu” imajı, kulağa hoş bir melodi gibi gelse de gerçek başka. Demokrasi, sadece…
2025 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Venezuelalı Maria Corina Machado, "davamıza destek verdi" diyerek ödülünü ABD…
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki yerel yönetimlerle açıklama sonrası belediyelerin konser ve tanıtım gibi hizmetlerinin…
Beyaz Saray, Nobel Barış Ödülü’nün Trump yerine Venezuela muhalefet liderine verilmesine tepki gösterdi. Trump’ın “7…
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, Bayrampaşa Başkanvekili seçimlerine dair AKP'nin başvurusu hakkında olumlu karar verdi. CHP'nin…