AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1 ve TRT Haber’in Çankaya Köşkü’nden yaptığı ortak yayında “gazeteci”lerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’a sorular yöneltecek isimler ise iktidarın yayın organlarından Ülke TV’nin genel yayın yönetmeni Hasan Öztürk, Daily Sabah’tan Merve Şebnem Oruç ve Takvim gazetesinden Zafer Şahin oldu.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
-Maske-mesafe-hijyen bu üç başlık söz konusu. Bu üç başlıkta da sosyal mesafe ve maske önem arz ediyor. Sosyal mesafe gündemimizde yerini koruduğu zaman maskeden de kaçabilmek, kurtulmak mümkün olur.
-Bu da tabi 1,5 metre idi, buna dikkat edildiği zaman maskeden de kurtulmak mümkün. Bakanımız kısa bir süre sonra bununla ilgili açıklamayı yapacak.
-3 aşımı oldum ama bir de o 3 aşıdan sonra bir de antikor yükseldi mi yükselmedi mi bununla ilgili adımı da attım. Hamdolsun 2 bin 160’ı yakaladım.
-Ben detaya girersem Cumhur İttifakı’ndaki ortağımıza yanlış yapmış olurum. Şu an anayasa çalışması yapan heyetimizle oturup değerlendirme yapacağız 128 madde üzerinde. Bu çalışmayı yaptıktan sonra çıkarılması gereken, ilave edilmesi gereken ne gibi maddeler vardır bunu bir konuşacağız. Tamam dediğimiz zaman ben Devlet Bey’e şahsım ve heyetim olarak takdim edeceğiz. Devlet Bey’in bana gönderdiği çalışmalarla da ayrıca meczedeceğiz. Bu çalışma Cumhur İttifakı’nın ortak bir çalışması olacak.
-Adeta anayasa bilim kurulu oluşturmanın gayreti içerisinde olduk. Bu konuyla ilgili olarak da en geniş anlamda bir uzlaşı sağlayalım ve bunun neticesinde meydana gelen hazırlığımızı kalkıp tarafa, yani Cumhur İttifakı’na ulaştıralım. Biz ne geniş anlamda uzlaşıyı sağlayamazsak Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı milletimize ulaştırmakta zaafa düşeriz.
-Diyelim ki ‘millet ittifakı’ 2023 seçimlerini kazandı… Millet ittifakı neyi neyle yapacak? Kimi kimle bir araya getirecek veya hazırlayacakları bir anayasa metni nasıl ortaya çıkacak? Bu düşündürücüdür. Bunların anayasa metni hazırlığında millilik ve yerlilik olmayacak.
-Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor. Netice de alamıyor, bunları yaşadık mı yaşadık. Koalisyonlar dönemine dönmeyi milletimiz asla istemiyor, ‘kurtulduk’ bundan diyor, tekrar bizim başımızı belaya sokmayın.
-Gerilimin sebebi ne? Bu da sözde Ermeni soykırımı… Her 24 Nisan gelir ABD Ermenilerle ilgili ne diyecek. Bırakalım bu işi tarihçiler yapsın, bunu tarihçiler çalışsın. Bütün bunların çalışmalarından sonra önümüze gelen tablo üzerinden gerekli adımları atalım. Bir Azerbaycan Ermenistan sorununu çözemediler. En sonunda Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesti. Burada da kalkıp hiçmi hiç alakası olmayan bir Türkiye’yi böyle bir konunun içerisine nasıl atarsın. Yapmak istediğin bir şey varsa NATO müttefikin olarak gel bu işi çalışmaları yaptırtalım ondan sonra konuşalım. Biz bir kasaba devleti değiliz Türkiye Cumhuriyetiyiz. Türkiye’yi bu şekilde köşeye sıkıştıranlar Türkiye’nin dostluğunu kaybeder.
-ABD kendilerine söylendiği halde bunları kesinlikle görmemezlikten geliyor. Bunu defalarca kendilerine yazılarla bildirdiğimiz halde tüm bunlara rağmen ABD hayır biz ne dediyse odur deyip o şekilde yoluna devam ediyor. NATO Zirvesi’nde tekrar bu konuyu gündeme getirmek işlerine gelmeyebilir. Ama biz aynı şeyi söyleriz. YPG/PYD bu konularda da bunları kalktılar ABD’de misafir ettiler. Görsel olarak anlattığımız halde, FETÖ’yü anlattığımız halde bunlar hala ‘yok öyle değil böyledir’ diyorlar.
-NATO’daki dostlarımızın Türkiye’ye bakışını sorgulamamız lazım. Türkiye’nin içinde olduğu bir NATO güçlüdür. Bunu (NATO Genel Sekreteri) Stoltenberg sürekli söylüyor. Biz S-400’ü durup dururken almadık, ihtiyacımız olduğu için aldık. Türkiye’nin kendini koruma hakkı yok mu?
Coca Colasından Pepsi’sine, Amazon’una kadar… Bu buluşmaya katıldılar. Adımlarını daha da geliştirmek konusunda ısrarla durdular. Biz de ‘kapımız açık, yatırım destek ofisimiz bu konuda her an emrinizde. Buralardan aldığınız neticeyle yola devam. Netice alamıyorsanız biliniz ki Cumhurbaşkanı emrinizdedir. Biz de size her desteği vermeye hazırız’ dedi.
-Dün akşam bütün ilave tedbirlerin bir paketini açıkladık. Salgın sürecinde milletimizin sağlığını, güvenliğini, aşını işini kolay kılmak için devletimiz bütün imkanlarını seferber etti. Yaptığımız harcamalar yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak. Bu rakam herhalde sıradan bir rakam değil. 645 bin emeklimizin maaşını 1500 TL’ye çıkardık. Bayram ikramiyelerini de 1100 TL’ye yükselttik. Orada da aynı şekilde bu süreç devam edecek. Ciro ve kira desteğinden 1 milyon 200 bin esnafımız yararlandı. Vergi indirimleriyle devletin 26 milyar liralık alacağından vazgeçerek iş dünyamızı destekledik. Destek ödemelerinin tutarı da haziran sonunda 61 milyar lirayı buluyor. Bunların hepsi bu dönemin sosyal destek rakamları. 7 milyon haneye çeşitli defalar nakit yardımı gerçekleştirdik. Şu ana kadar saydığım ödemelerin tutarı haziran sonu itibariyle 181 milyar liraya ulaşacaktır.
-Uygun maliyetli kredilerin toplamı 315 milyar lirayı aştı. Tarım Kredi Kooperatiflerinin, esnafların, mükelleflerin vergi ve sigorta primi ödemelerini erteledik, borçlarını yeniden yapılandırdık. Bunları devlet olarak biz yaptık. Ama nankörlüğün boyutu yok.
Marmara’ya kıyı belediyelerin burada yapması gereken işler var. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Burada paslaşarak yapacağımız işler olabilir ama olay bakıyorsunuz sadece burası da değil. Bakın Ergene. Göreve ilk geldiğimizden bu yana Ergene’yi temizlemek için çok çalışma yaptırdık, şimdi bir şeylere benziyor. Ama çevresinde CHP’li belediyeler olduğu için fabrikaların atık sularını engellemiyorlar. Müsilaj çok farklı bir şey. Adeta suyun kendi nevişahsından da kaynaklanan, gelen atıkların kıyılara attığı bu tür şeyler de var. Çevre Şehircilik Bakanlığımızın da çalışmaları devam ediyor. Bunu İstanbul Belediyesi’nin eline bırakamayız, çözeceğiz. Her yerde var. Büyükşehir belediyeleriyle vesaire irtibatı geliştirerek müşterek neler yapabiliriz onlara da bakacağız. Bir yandan ülkemizin sorunu. Ülkemizin sorununa kalkıp şunun sorunu bunun sorunu diyemeyiz. Eninde sonunda hakkında geleceğiz.
Biz Kanal İstanbul projesine bağımsızlığımızın, egemenliğimizin tesis edileceği stratejik bir yatırım olarak bakıyoruz. Haizran ayı sonunda Kanal İstanbul için ilk köprünün temellerini atıyoruz. 6 köprü yapılacak üzerine. İlk köprünün temelini atacağız ki hızlandıralım işi. Ardından beş köprü daha temeli atılacak. İSKİ’nin deplase edilecek bazı boruları var, çalışmaları yapılacak. Öyle bir şehircilik projesi ki bu proje, bu kanalın her iki tarafına ben diyeyim 250’şer bin konut, siz deyin 300-500, burada şehir içinde devasa şehir oluşacak. Biz bu proje döneminde 200 bilim adamıyla çalışmalar yürüttü arkadaşlarımız. Bu çalışmalar neticesinde biz kültürel değerlerin korunmasına yönelik planlar neler olabilir hazırlanmasını istedik, yapıldı. Kanal İstanbul projesine de kararlı bir şekilde devam ederek yerli yabancı konsorsiyumlar olmak üzere güçlü bir adım atalım dedik.
Bu haber en son değiştirildi 2 Haziran 2021 00:32 00:32
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…