Gençliğin, sınıfın ve direnişin hikayesi “İnatçı Köstebek” yeni baskısıyla yeniden raflarda!

İnatçı Köstebek: Çağrı Merkezlerinde Gençlik, Sınıf ve Direniş kitabı yeni baskısıyla raflarda yerini aldı. Yüzyılın başında karşı karşıya kaldığımız salgınla işçi sınıfı ve gençlik doğrudan tehdit altında. Etkisizleşen sosyal haklar, iş hukukunun her geçen gün daha da daralan “koruma” işlevi, uzaktan çalışma modelleri, uzun çalışma saatleri ile işsizlik arasında gelip giden yaşamlar… Gamze Yücesan-Özdemir’in 2014 yılında kaleme aldığı İnatçı Köstebek’in ilk baskısında tartışılan konular hala güncelliğini koruyor.

Çağrı merkezleri, teknolojinin çalışma üzerindeki etkisi, çalışmanın doğası, uzaktan ve evden çalışma üzerine yürütülen tartışmaların kristalize olduğu yerler olarak öne çıkıyor. Çağrı merkezlerinde çalışanların çoğu gençler. Kitap yeni baskısında, onların salgın sürecinde güvencesizliği ve korumasızlığı nasıl sert deneyimlediğini de anlatıyor. Sokağa çıkma yasağı konduğu halde çalışan emekçi gençler, internet ve bilgisayar imkânlarına sahip olmadan uzaktan eğitime erişmeye çabalayan yoksul gençler, güvencesiz ve geleceksiz çalışma koşullarında salgında işsiz kalan gençler…

İnatçı Köstebek yeni baskısında tüm bu başlıkları tartışırken “Nasıl çalışıyoruz ve nasıl çalışabiliriz?” sorusu üzerine düşünmeye çağırıyor.

Yücesan-Özdemir: “Yaşadığımız hayatı başka bir hayatla değiştirmek gençlere yakışır. Hadi İnatçı Köstebek!”

Yeni baskıya önsözünde Gamze Yücesan-Özdemir’in gençlere bir çağrısı var: “Şu an yaşadığımız hayat eşitsiz, adaletsiz ve hakkaniyetsiz ise önümüzdeki seçenek onun eşitsizliğini azaltmak ve adaletsizliğini düzeltmek değil, yaşadığımız hayatı başka bir hayatla değiştirmektir. Bu da en çok gençlere yakışır. O zaman, Hadi İnatçı Köstebek!”