Gerici doktor açtığı hakaret davasını kaybetti: Senin gibi yobazın canı cehenneme...

Başhekim Yardımcısı olduğu dönemde erkeklere yönelik olarak “Boşanmayın, ikinci eş alın” açıklamasına bir kadının yaptığı yorumu şikayet etti.

Gerici doktor açtığı hakaret davasını kaybetti: Senin gibi yobazın canı cehenneme...

N.B isimli kadın, Menzil cemaati mensubu ‘doktor’ Ali Edizer’in bir paylaşımının altına “Senin gibi yobazın canı cehenneme hiç evlenmeyen milyonlar var” diye yazdı.

Hürriyet‘ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, Edizer, bu yorumla kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu. Savcılık, sürdürdüğü soruşturmanın ardından verdiği takipsizlik kararında dikkat çekici tespitler yaptı.

‘HAKARET DEĞİL’

Edizer’in söylediği sözlerle siyasi rol üstlendiği, eleştiriye açık bir beyanat verdiğine dikkat çekildi ve özetle şöyle denildi:

“Tüm toplumu ilgilendiren bir konuda yeni bir tartışmanın başlamasına sebep olacak şekilde açıklama yapan müşteki, kamuoyu önünde tanınmış ve böylece edindiği ‘tanınmış kişi’ sıfatıyla eleştiriler hakkındaki tahammül yükümlülüğü artmıştır. Müştekinin kendisine yönelik eleştirilere karşı tahammül eşiğinin daha ileri bir noktaya taşınması nedeniyle hakaret suçunun unsurları oluşmadığı, sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında sert eleştiri mahiyetinde kaldığı sonucuna varılmıştır.”

İstanbul'da muhtarlar yandaş Yeni Şafak'ın iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu

İstanbul'da görev yapan muhtarlar, yandaş medyanın 'rüşvet' iddialarına karşı hukuki mücadele başlattı. Yeni Şafak'ın yaptığı haber hakkında suç duyurusunda bulunan muhtarlar "Meslek onurumuz ve halkın iradesi için susmayacağız" dediler.

İstanbul'da muhtarlar yandaş Yeni Şafak'ın iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik sürdürülen siyasi kuşatma, şimdi de muhtarları hedef aldı. İktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin 7 Haziran’da yayımladığı haberlerin ardından, İstanbul’un dört bir yanından gelen yaklaşık 20 muhtar, dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek ‘rüşvet’ iddialarına karşı hukuki süreç başlatmak için suç duyurusunda bulundu.

BirGün’den Ebru Çelik’in haberine göre AKP’nin yerel seçimlerde uğradığı ağır yenilginin ardından İstanbul’da 962 mahalle muhtarını zan altında bırakan ve İBB’yi ‘rüşvet dağıtmakla’ itham eden Yeni Şafak, Akşam ve Yeni Akit gazetelerine karşı açılan suç duyurusu, halk iradesine yönelik saldırıya karşı güçlü bir yanıt niteliği taşıyor.

“ŞEFFAF HİZMET VERİYORUZ”

Suç duyurusunun ardından muhtarlar, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Muhtarlar adına yapılan ortak açıklamada, 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında yapılan yardımların “demirbaş desteği” olduğu ve herhangi bir kişisel veya siyasi çıkarla ilişkilendirilemeyeceği ifade edildi.

Açıklamada, “Bizler, İstanbul’un 39 ilçesinde görev yapan 962 muhtar görev yapmaktayız. Mahallelerinizde halkımıza şeffaf, tarafsız ve ilkeli bir anlayışla hizmet etmeyi görev bilmekteyiz. Hiçbir siyasi kurum ya da kişiyle bağlılığımız olmadan, yalnızca kamu yararını gözeterek görev yapan kamu temsilcileriyiz. Yerel yönetimlerle iş birliği içinde mahallelerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve vatandaşlarımıza destek sağlamak temel sorumluluğumuzdur” dendi.

‘”RÜŞVET’ İFTİRASI KAYITLARDA”

Açıklamada, “Söz konusu haberlerde iddia edilenin aksine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan destekler; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 9. maddesi kapsamında, yalnızca muhtarlık binalarının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak, yılda bir defaya mahsus yapılan kurumsal demirbaş ve malzeme yardımlarıdır. Bahsi geçen beyaz eşyalar, muhtarlıklara demirbaş olarak verilmiş; bu süreçte kişisel menfaat ya da seçim sürecine yönelik bir uygulama kesinlikle söz konusu olmamıştır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Ayrıca haberlerde çarpıtılan ‘market kartı dağıtımı’ konusu, belediyenin sosyal destek çalışmaları kapsamında, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmak üzere muhtarlıklar aracılığıyla, isim listeleri ve imza karşılığı olarak teslim edilmiştir. Süreç tamamen kayıt altına alınmış, şeffaf ve mevzuata uygun şekilde yürütülmüştür. Muhtarlar, bu süreçlerde ne kişisel ne de siyasi bir çıkar amacıyla hareket etmiştir. İddialar yalnızca bizleri değil, devletin en köklü temsil makamlarından biri olan muhtarlık kurumunu da hedef almakta ve itibarsızlaştırmaktadır. Yavuz SALTIK ve çalışma arkadaşlarını hedef alan bu tür karalama kampanyalarını şiddetle kınıyor; halkımızı da muhtarlık kurumuna yönelik bu tür mesnetsiz iddialara itibar etmemeye davet ediyoruz.”