Gerici yazar yakanları görmedi yananları suçladı: Allahım o senin ateşin
"Birileri, bu acıyı katlayarak artırmak, üzerinden rant devşirmek istiyor olmalı ki. (Kimbilir belki de bu kişiler, zaten bu yangını çıkartanlarla ortak bir elin uzantısı oldukları için, “yangını çıkartıp, ölümleri yaşatıp, ardından da o ölümler üzerinden siyasi menfaat temini”ne çalıştıklarından"
Ali Karahasanoğlu, kaleme aldığı yazıda, Madımak katliamını gerçekleştiren gericiler hakkında tek bir eleştiri dile getirmedi. Gerici gruplar, kendi yaktıkları ateşi, “Allah’ım o senin ateşin” diyerek dualar etmişti.
Söz konusu katliamın sanıklarının desteklediği AKP tarafından meclise sokulduğuna değinmeyen Karahasanoğlu, suçu Aziz Nesin’e ve o dönemde CHP’den ayrılarak parti kuran SHP’ye yükledi. Karahasanoğlu, katliama ilişkin AKP’nin uzantısı olduğu grubu es geçerek, suçu Adalet Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevleri sürdüren SHP’lilere yükledi.
Karahasanoğlu, “Seyfi Dede’nin Adalet Bakanı koltuğunda, Erdal İnönü’nün Başbakan Yardımcısı koltuğunda, Fikri Sağlar’ın Kültür Bakanı koltuğunda, Erdal İnönü’nün özel kalemi olmasından başka bir özelliği bulunmayan ve SHP’nin kontenjanından atanan Ahmet Karabilgin’in Sivas Valisi koltuğunda oturduğu bir tarihte, Madımak olayı yaşandı. İşe bakın ki her yeri CHP’liler sarmış. Ama ne hikmetse suçlananlar, dindar insanlar” çarpıtmasına başvurdu.
Karahasanoğlu, “Birileri, bu acıyı katlayarak artırmak, üzerinden rant devşirmek istiyor olmalı ki. (Kimbilir belki de bu kişiler, zaten bu yangını çıkartanlarla ortak bir elin uzantısı oldukları için, “yangını çıkartıp, ölümleri yaşatıp, ardından da o ölümler üzerinden siyasi menfaat temini”ne çalıştıklarından” ifadelerini sarf etti.
33 aydının katledilmesinin ‘yalan’ olduğunu savunan gerici yazar, “Bir başka yalan: “33 aydın öldürüldü.. ” Sadece bir yanı ile vereyim.. 33 kişiden birisi de, 15 yaşındaki bir çocuktu..” dedi.
“Ölmesi tabii ki gerekmiyor..” diyen gerici Karahasanoğlu, “Ama ölen kişiye, uç bir örnek olduğu için, aynı kişi üzerinden hatırlatıyorum, 15 yaşındaki çocuğa “aydın/düşünür” sıfatı yüklemenin, amacı nedir, anlamı nedir?” ifadelerini kullandı.
Yaşananları Aziz Nesin’e yıkmaya çalışan Karahasanoğlu, yazısının devamında, “Haydi, Aziz Nesin, posta koydu. “Ben otelden çıkmıyorum” dedi. Diğer yetişkin kişiler, itiraz ettiler. Can güvenliği söz konusu olduğu için, onları da polisin otelden çıkartma hakkı ve can güvenliklerini sağlamak için başka bir yere götürme yetkisi var ama..” ifadelerini sarf etti.