Hamaney: Nükleer anlaşmaya dönmek için acelemiz yok

Hamaney, ''ABD'nin önceki ahmak yöneticisinin (Donald Trump) maksimum baskı politikası boşa çıktı'' ifadelerini kullandı.

Hamaney: Nükleer anlaşmaya dönmek için acelemiz yok

ABD’nin İran ve bazı ülkelere uyguladığı yaptırımların ‘cinayet’ olduğunu söyleyen Hamaney, anlaşmaya dönmek için acelelerinin olmadığını, önce uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Hamaney, “ABD’nin İran ve bazı ülkelere uyguladığı ekonomik yaptırımlar büyük bir cinayettir. Yaptırımlarla İran’ı zayıflatmayı ve dayatmalarını kabul ettirmeyi amaçlıyorlardı. Bu siyaset boşa çıkartıldı ve bu durum yerli üretimin güçlenmesine yardımcı oldu” dedi.

İran’ın tüm taahhütlerini yerine getirdiği ancak diğer imzacıların yerine getirmediği bir anlaşmaya dönmek için aceleleri olmadığını vurgulayan Hamaney, nükleer anlaşma revize edilecekse de bunun İran çıkarların hizmet etmesi durumunda kabul edilebileceğini belirtti. Hamaney şu ifadeleri kullandı:

“Amerikalılar önce tüm yaptırımları kaldırmalı, sonra bunu doğrulayacağız ve gerçekten kaldırılmışlarsa, o zaman Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) taahhütlerimize sorunsuz bir şekilde geri döneceğiz. Amerikalıların sözlerine güvenemeyiz. Acelemiz yok. Evet, bu fırsattan istifade edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak acele etmeyeceğiz çünkü bazı durumlarda riskleri faydalardan daha ağır basıyor. JCPOA’ya katılmak için acele ettik.”

İran’ın nükleer anlaşmaya dönme şartının “ABD’nin tüm yaptırımları kaldırması ve bunu fiilen uygulamaya koyması” olduğunu hatırlatan Hamaney, “ABD’nin önceki ahmak yöneticisinin (Donald Trump) maksimum baskı politikası boşa çıktı. Yeni hükümet de aynı siyaseti güderse o da boşa çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Hamaney, seçimlerde aday olan siyasilerin ülkenin ekonomik sorunlarını çözmek için yaptırımların kaldırılması konusunu ön plana çıkarmamaları gerektiğini belirtti.

Hamaney, “Siyasiler yaptırımların kalıcı olabileceğini düşünerek yerli üretimi güçlendirmeye yönelik siyaset üretmeli. Bir ülkede halkın seçimlere katılım oranı o ülkenin ulusal gücünü ortaya koyar. Bu açıdan halkın seçimlere yüksek katılımı önemli. Halkın seçimlere katılım oranlarını düşürmeye çalışıyorlar” dedi.