''Hastaneye yatışlar özellikle aşılanmamış kişilerde söz konusu''
Prof. Dr. Dilek Arman, koronavirüsün Delta varyantının Türkiye'de de etkisini göstermeye başladığına dikkati çekerek, "Aşılarımızı olmaz ve tedbirlere uymazsak kısa sürede vaka artışları ve nisan ayı rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin toplumsal bağışıklığın sağlanması için gerekli olan yüzde 70-80 aşılama oranına henüz erişemediğine, toplumda yaz mevsimi ve normalleşmenin etkisiyle maske, mesafe tedbirlerine yeteri kadar uyulmadığına işaret eden Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi -Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, tüm bu etmenlerin vaka artışlarına zemin hazırladığını vurguladı.
Aşılama oranları yüksek İngiltere ve İsrail gibi ülkelerde Delta varyantı sebebiyle yaşanan vaka artışlarına dikkat çeken Arman, “Dünyada 95’den fazla ülkede görüldüğü bilinen ve yayılımı önlenemeyen, yeniden sınır kapama ve kapanmalara yol açan Delta varyantının ülkemizde de etkisini göstermeye başladığını görüyoruz. Aşılarımızı olmaz ve tedbirlere uymazsak kısa sürede vaka artışları ve nisan ayı rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur. Bu yaygınlığın hastalık etkisinin yanı sıra önemli bir sonucu da yeni varyantların oluşumu için zemin hazırlaması. Enfeksiyon yayıldıkça çok kısa süre içerisinde yeni varyantlardan söz eder hale geliyoruz “ifadelerini kullandı.
Arman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Delta varyantının ölüm oranlarını arttırdığına dair gözlemler söz konusu fakat bunu bilimsel sonuçlarla ifade etmek henüz mümkün değil. Buna karşın İskoçya’da haziran ayında yayınlanan çalışma sonuçlarına göre, Delta, altta yatan hastalığı olanlarda daha belirgin olmak üzere, hastaneye yatış oranlarını 2 kat arttırıyor. Beta ve Gama varyantlarında bulunan mutasyonları taşıyan Delta Plus varyantı, henüz Delta kadar yaygın saptanmış değilse de bu gidişin sonu, aşıların tümüyle etkisiz kalabileceği, ölüm oranlarının çok ciddi şekilde artacağı yeni varyantların gelişimi olabilir.”
DSÖ’nün Alfa, Beta, Gama, ve Delta varyantlarının yanı sıra ‘ilgilenilen’ varyantlar grubunda Eta, Lota, Kappa ve Lambda’yı takip ettiğini aynı zamanda 12 varyantın da izlenimini sürdürdüğünü anlatan Arman, hem BioNTech hem de Sinovac aşılarının iki dozunun genel olarak varyantlar üzerinde etkinliğini sürdürdüğünü, ağır hastalık ve ölüm riskini önlediğinin saptandığını anımsattı.
Ağustos 2020’de Peru’da saptanan ve ülkedeki vakaların yüzde 70’inin etkeni olan Lambda varyantına karşı da BioNTech’in etkinliğinin belirlendiğini vurgulayan Arman, “Yeni varyantların özellikle aşı oranlarının düşük olduğu ülkelerde ortaya çıkışı, aslında aşının önemini çok açık olarak ortaya koyuyor. Diğer yandan hastaneye yatışlar da özellikle aşılanmamış kişilerde söz konusu.
“GENÇLER BİR AN EVVEL İKİ DOZ AŞILARINI OLMALI”
Gençlerde ağır seyir ve ölüm oranlarının düşük olduğunun bilinmesi, güven hissi ile birlikte aşıya ilgisizlik sonucunu doğurabiliyor. Ancak Türkiye’de günlük ortalama 5 bin yeni vakanın büyük bölümünün aşılanmamış, genç nüfustan oluştuğunu ve Kovid-19’da ölüm oranının 40 yaş altında 0,02 olduğunu dikkate aldığımızda, her 5 bin genç hastanın 10’unun yaşamını kaybedeceğini öngörmek acı ama gerçek bir sonuç. Her geçen gün daha fazla sayıda, hiçbir risk faktörü taşımayan genç insanların yaşam kaybı haberini alıyoruz. Gençler hem kendileri hem de sevdiklerine hastalık bulaştırma ihtimalini düşünerek bir an evvel iki doz aşılarını olmalı. Bu aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk, aşılanma salgından kurtuluşun tek yolu.”