İşçi sınıfına adanan bir ömür: İbrahim Güzelce
Sınıf sendikacılığına adanan bir ömür ve yeniden sınıf sendikacılığının her daim ilham kaynaklarından. Anıları mücadelemize ışık tutuyor. Anısına saygılar.
Kemal Parlak
11 Nisan Türkiye işçi sınıfı mücadelesinde önemli bir rolü olan İbrahim Güzelce’nin ölüm yıl dönümüydü. İşçi sınıfı mücadelesinin önemli tarihsel kesitlerinde Güzelce’nin imzası bulunmaktadır.
İbrahim Güzelce 7 Eylül 1922’de İstanbul’da doğdu, matbaacılık meslek okulunda mezun olduktan sonra zorunlu hizmetini Urfa Belediyesi matbaasında tamamladıktan sonra kimi gazetelerde, basımevlerinde dizgici olarak çalıştı. 1946’da Basın Teknisyenleri Sendikası’na girdi. 1946 sendikalarının birçoğu kapanınca Türk Matbuat Teknisyenler Birliği, 1947 yılında İstanbul Basım Makinistleri Sendikası adını aldı; İbrahim Güzelce 1948 yılında bu sendikanın genel sekreterliğine seçildi. 1963 Yılında Basın İş Sendikası ismini aldı, Güzelce 1963 – 1967 Yılları arasında bu sendikaya genel başkanlık yaptı. DİSK’in kuruluşunda aktif rol üstlenen Güzelce, DİSK’in ilk genel sekreterliği görevini üstlendi. 1968 yılında Almanya’ya giden Güzelce, Telegraf gazetesinde çalıştı, aynı zaman Almanya sendikalar konfederasyonu DGB’nin yabancılar bürosunda danışmanlık yaptı. 1975 yılında Türkiye’ye döndü ve aynı yıl toplanan DİSK’in 5. Genel kurulunda yeniden genel sekreterliğe seçildi.
İbrahim Güzelce bilgi birikimi yüksek olan, entelektüel bir sendikacıydı. Aynı zamanda çeşitli dergi ve gazetelere yazılar yazıyordu.
Ömrünü işçi sınıfının kurtuluş mücadelesine adamıştır. Sarı sendikacılarla ve ekonomizm batağına karşı durmuş, Türkiye’de sınıf sendikacılığının yaşama geçmesinde en önemli katkı sunan kişi olmuştur. 1950’li yıllarda DP ve CHP etkisi altında bulunan İstanbul İşçi Sendikaları Birliği (İİSB) yöneticilerine karşı mücadele etmiştir. 1966 yılında Türk-İş içerindeki sarı sendikacılara karşı Sendikalar Arası Antlaşma’nın (SADA) mimarı, 13 Şubat 1967’de kurulan DİSK’in akıl hocası olmuştur.
Güzelce sosyalizm mücadelesini sendikacılıktan asla ayrı tutmadı. Çevresinde TKP’li olarak biliniyordu. 1946’da kurulan sosyalist partilerden görev aldı. 1950’de içinde TKP’lilerin de olduğu bir grup insanla Demokrat İşçi Partisi’nin (DİP) kuruluşunda görev aldı ve genel sekreter oldu. 1957 seçimlerinde sosyalist kimliği ile milletvekili adayı oldu. Sosyalizmin işçi sınıfı ile buluşması için hep kafa yordu yazılar yazdı. 13 Şubat 1961’de Türkiye İşçi Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı ve ilk genel sekreteri oldu. İşçi sınıfının ekonomik mücadelesi ile politik mücadelesinin birliğini savunan Güzelce, DİSK’in kuruluş bildirgesini yazdı (Kemal Türkler’in en yakın arkadaşı yoldaşıydı). 21 – 24 Mayıs 5. Kongrede DİSK’in yeniden genel sekreteri oldu. (5. Kongre TKP’in DİSK’e hakim olduğu kongredir). 1 Mayıs’ın ilk kez kitlesel olarak alanda kutlanmasının da mimarıdır; 1976’da 1 Mayıs’ın Taksimde kutlanmasını DİSK genel sekreteri olarak İbrahim Güzelce’nin önerisi olduğu biliniyor, karar alındıktan çok kısa bir süre sonra yaşama veda etti. 1 Mayısı görmezse de ön görüsü ile nasıl olacağını tahmin ediyordu. 1 Mayısla ilgili yazdığı yazı ölümünde sonra yayınladı. Yazının il paragrafı şöyle “Türkiye’de yıllardır yığınsal olarak kutlanmayan 1 Mayıs, 1976 yılında bir anda yüz binlerin, milyonların elinde yüreğinde ve kafasında bayraklaşıyor. Alanları dolduran kitleler kendi sınıflarının gücünü, sermayenin güçsüzlüğünü daha iyi kavrıyorlar. 1976’ın 1 Mayıs’ında Türkiye işçi sınıfı, aynı anda tüm dünya emekçileriyle birlikte haykırıyor. Bu haykırış, emeğin sermayeden kurtuluş mücadelesini dile getiriyor. Türkiye işçi sınıfı hareketinin uzun geçmişine ve dünya işçi sınıfının kazanımlarına sahip çıkan DİSK, 1 Mayıs 1976’da yeni bir güç ve soluk kazanıyor. Bu soluk, Türkiye işçi sınıfının sendikal birliğini DİSK’te gerçekleştirme soluğudur.” Ve yazıyı şöyle bitiriyordu “1976’nın 1 Mayıs’ı sosyalizmden yana değişen böyle bir dünyada kutlanacak. Türkiye işçi sınıfını 1 Mayıstan koparmak emek dünyasından koparmak demektir. Kimsenin gücü yetmez buna.”
11 Nisan 1976’da aramızdan ayrıldı, on binlerce insanın katıldığı kitlesel bir törenle sonsuzluğa uğurlandı.
Güzelce’nin yaşamında aydınlanması gereken 1968’de DİSK genel sekreterliği ve Basın İş sendikası başkanlığından ayrılıp Almanya’ya gitmesi ve 1975 yılında Almanya’da dönüp yeniden DİSK genel sekreteri olması, acaba parti kararıyla mıydı?
Sınıf sendikacılığına adanan bir ömür ve yeniden sınıf sendikacılığının her daim ilham kaynaklarından. Anıları mücadelemize ışık tutuyor. Anısına saygılar.