İşte paylaşamadıkları Erbakan: Katledenler 'protesto'cu, katledilenler suçluymuş!
Siyasal islamın kurucu ismi Necmettin Erbakan'ın Sivas Katliamı'nın ertesi günü (3 Temmuz 1993) Meclis'te yaptığı konuşma ortaya çıktı. Erbakan o konuşmasında katledilen aydınları halkı "tahrik" "galeyan"la suçlarken yapılan katliamı da "protesto" olarak niteliyor.
Saadet Partisi, Sivas’ta Madımak Otel’de yaşanan katliamın yıldönümünde dönemin Sivas Belediye Başkanı olan Temel Karamollaoğlu’nun saldırganları “sükunet”e ve “dağılma”ya davet ettiği anlara ilişkin bir video paylaşarak dönemin Refah Partisi’ni aklanmaya çalıştı.
Türkiye’de siyasal islamın kurucu merkezi olan Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete‘de ise Refah Partisi’nin lideri Necmettin Erbakan’ın katliamın ertesi günü Meclis’te katliamcılar yerine katledilenleri suçladığı konuşmanın metni yayınlandı.
Gazetenin yazarlarından Bekir Aydoğmuş’un “Başbağlar, Sivas Olayları ve Erbakan Hoca’nın Anlamlı Konuşması” başlıklı yazısında “Sivas olaylarının hemen ertesi günü, 3 Temmuz 1993’te, TBMM’nin 121. birleşiminde kürsüde Refah Partisi grubu adına Genel Başkan Prof. Dr. Necmettin Erbakan konuşuyor. Gerisini, TBMM Tutanak Dergisi’nde yer aldığı şekliyle, Erbakan Hoca’dan dinleyelim. Muhtemelen okurlarımızın ilk kez okuyacağı bu konuşma metninin faydalı olması temennisiyle…” diyerek aktardığı o konuşma tutanaklarında, Erbakan’ın katliamı gerçekleştiren şeriatçıları savunup yaşamını yitirenleri suçlayarak “Sivas’tan gelen haberlerin açıkça gösterdiği gibi, olaylar, aslında, belli bir maksatla Sivas’a gitmiş olan bir ekibin, orada, halkın, milletin inancına karşı nezaketsiz sözler sarf etmesi, halkı tahrik etmesi yüzünden meydana gelmiştir”, “halkın galeyanı, bir yandan bu suçun işlenmesi -yani dinî tahkir ve tezyif suçunun işlenmesi- ve böylece büyük bir tahrike karşı bir galeyan olduğu gibi, yöneticilerin davranışını da protesto mahiyetinde bir davranış olmuştur” gibi ifadeler kullandığı görülüyor.
İşte yazıdaki ilgili bölüm:
“…Evvela, bu müessif olaylar dolayısıyla bütün Sivaslı kardeşlerimize, bütün milletimize “geçmiş olsun” diyorum. Peşinen arz edeyim ki, bizim, hiçbir şekilde, vurmak kırmak gibi şiddetle hiçbir işin yapılamayacağına olan inancımız bellidir. Bu kabil şiddet olaylarını, hangi şart altında olursa olsun, tasvip etmemiz mümkün değildir. Ancak Sivas’tan gelen haberlerin açıkça gösterdiği gibi, olaylar, aslında, belli bir maksatla Sivas’a gitmiş olan bir ekibin, orada, halkın, milletin inancına karşı nezaketsiz sözler sarf etmesi, halkı tahrik etmesi yüzünden meydana gelmiştir.
ALGAN HACALOĞLU (İstanbul) – 35 kişi öldü!..
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) – Bu kabil dinî tezyif ve tahkirler, esasen bütün ülkelerin ceza kanunlarında da cezayı müstelzim olaylardır. Bu sebepten dolayısivasdır ki, olayların meydana gelmesinde asıl saik ortadadır; büyük bir tahrik yapılmıştır. Bu olayda, ilin valisinin, dirayetli bir yönetici olarak, zaten ne maksatla gelindiği daha önceden belli olduğundan, bu kabil olayların çıkmasına imkân bulunacağını dikkate alarak basiretli bir yönetici olarak hareket etmesi lazım gelirken, toplantılara katılarak, âdeta bunları onore eder şekilde tavır takınmış olması da, üzücü ve üzerinde durulması gereken çok mühim bir husustur. Nitekim, halkın galeyanı, bir yandan bu suçun işlenmesi -yani dinî tahkir ve tezyif suçunun işlenmesi- ve böylece büyük bir tahrike karşı bir galeyan olduğu gibi, yöneticilerin davranışını da protesto mahiyetinde bir davranış olmuştur.
İBRAHİM GÜRSOY (İstanbul) – Siz teşvik ettiniz, siz…
BAŞKAN – Lütfen değerli arkadaşlarım…
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) – Bütün bu olaylardan ders alınması lazım gelir ve hiç kimsenin…
İBRAHİM GÜRSOY (İstanbul) – Buna neden olan sizsiniz. (RP sıralarından “Ne bağırıyorsun?..” sesleri)
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, değerli arkadaşlar…
İBRAHİM GÜRSOY (İstanbul) – Provokatör sizsiniz, şerefsizler… (RP sıralarından “Müdahale etme, otur yerine” sesleri)
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) – … Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, halkın inancına -dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi- tahrik ve tecavüz etmeye hakkı yoktur.
İBRAHİM GÜRSOY (İstanbul) – Asıl sebep bu… (RP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Erbakan…
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) – Bu olaylar esnasında, memnuniyet verici bir cihet, olayların, asla, herhangi bir inanış farklılığından ileri gelmeyişidir; yani, bu bir Alevî-Sünnî çatışması değildir. (RP sıralarından alkışlar) Alevîler ve Sünnîler, hepsi, milletimizin evlatlarıdır, birbirlerinin kardeşleridir. Bu gerçek, bir kere, daha, dün, Sivas’ta açıkça görülmüştür. \ Bu olay, sadece, üç-beş tane art maksatlı tahrikçiye ve yöneticilerin basiretsiz…
İBRAHİM GÜRSOY (İstanbul) – İşte, başta sizsiniz, tahrikçi sizsiniz. (RP sıralarından “Sus be” sesleri)
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen…
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) – … hareketlerine karşı yapılmış olaylardır. Bu sebepten dolayıdır ki, yöneticilerimiz dikkatli olmalı, bu kabil olaylara zemin hazırlamamalıdırlar ve bu ülkede, hareket edecek, konuşacak her kimse de, mutlaka milletin inancına saygılı olmalıdır. (RP sıralarından alkışlar) Bu zaten, kanunların emridir.”