İYİ-SEN Genel Başkanı Ali Öztutan'dan inşaat patronuna 'aşı' yanıtı: Açıklaması itiraf niteliğinde
İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ali Öztutan "Binlerce işçi aynı yemekhanede yemek yiyor, aynı koğuşta kalıyor. Onlar için aşı talebi yerine kendi sağlıkları için aşı talebinde bulunuyor patronlar." değerlendirmesinde bulundu.
İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ali Öztutan, Manifesto TV’de yayınlanan Manifesto’nun Gündemi programına konuk oldu. Aşıdaki imtiyazlıların tartışıldığı programda Öztutan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün’ün “aşıda öncelik” talebine de yanıt verdi. Yenigün’ün “Geçtiğimiz günlerde DEİK toplantısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a talebimizi ilettik. Kendisine sektörün yüz yüze görüşmelerinin önemini aktardık ve aşıda ayrıcalık talep ettik.” içeriğindeki açıklamasının itiraf niteliğinde olduğunu vurgulayan Öztutan şunları kaydetti:
“Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanının bu salgın döneminde yaptığı açıklama kamuoyunda biraz daha fazla yer buldu, eski açıklamalarına nazaran. Bu açıklamaya girmeden önce bir şey söylemek istiyorum, Türkiye Müteahhitler Birliği, inşaat patronlarının birliğidir. Temel misyonu da işçinin emeğini gasp etmektir, kamunun, halkın kazanımlarını, kamunun kaynaklarını sömüren bir oluşumdur. Müteahhitler Birliği Başkanı’nın son iki yıldaki açıklamalarından örnek vereceğim. Sonra da bu açıklamaya yorum yapacağım.
İlk açıklaması; 2018’de Döviz krizi başladı. Türkiye’de insanlar konut yatırımı yerine dövize yatırım yapmaya başladı, konut satışları düşmeye başladı. Çözüm önerisi şuydu; satılmayan konutları devlet alsın, elde kalmasın. Devlet bununla ilgili bir fon kursun elde kalan 900000-1 milyon arası konutu devlet alsın. Böyle bir şey olabilir mi? Plansız programsız yapıyorsun, sonra satılmayınca devlet alsın. Devlet alsın dediği de halkın kaynakları bizim cebimize girsin.
İkinci açıklaması mesela, bu da çok önemli. Müteahhitler Birliği yani inşaat patronlarının birliğinin başkanı şöyle bir açıklama da yaptı: Anadolu Ajansı devletin resmi ajansına verdi. Bizim yurt dışında inşaat işlerimiz geçmişe oranla büyüme gösteriyor. Büyüme göstermesine rağmen Türkiye’den yurtdışına götürdüğümüz işçi sayısı azalıyor. Bunun nedeni olarak diyor ki,; işçiler memlekete geri döndüklerinde firmalara dava açıyorlar, tazminat ödemek zorunda kalıyoruz, maaşlarını ödemek zorunda kalıyoruz. O yüzden de Türkiye’den işçi götürme iştahımız azalıyor diyor. Aynen bu kelimeyi kullanıyor. Nasıl bir mide var anlaşılsın diye söylüyorum bu ifadeyi kullanıyorum.
Ben, Türkiye’den yurtdışına götürdüğüm işçiyi sömürürüm, hakkını gasp ederim. Memlekete dönünce bana dava açıyor, açtığı için de ben yurtdışına işçi götürmek istemiyorum.
Bunlar benim aklımda kalan açıklamaları. Son açıklaması ise bir itiraf niteliğinde. Türkiye inşaat sektörü yurt dışında uluslarası görüşmeler yaparken bu görüşmeler yüz yüze yapılmalı, diyor. Bir kontejan açılması lazım diyor fakat bir itirafta bulunuyor. Yani diyor ki biz salgın döneminde yüzde çalışmıyoruz. Peki Türkiye Müteahhitler Birliği’nin üyelerinin şantiyelerinde işçiler nasıl çalışıyor? Yani şantiyede çalıştırdıkları? Kendi şantiyelerinde çalışan işçiler? Binlerce işçi aynı yemekhanede yemek yiyor, aynı koğuşta kalıyor. Onlar için aşı talebi yerine kendi sağlıkları için aşı talebinde bulunuyor patronlar.”
Programın tamamını link üzerinden izleyebilirsiniz: