Reklam
Kategoriler: İç Açı

İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Eğitim-Sen ve Veli-Der İzmir şubeleri ortak basın toplantısı düzenlediler

Reklam

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, okulları kapatmanın salgına herhangi bir etkisinin olmadığını vurgularken, “Israr etmenin anlamı yok. Okul öncesi dönemde çok çok daha düşük. Çocukların bu salgında hayatını kaybetme riski milyonda 2. Öğretmenler de enfeksiyonu çocuklardan değil dışarıdan alıyor” dedi.

“Eğitim haktır” başlığı ile düzenlenen toplantıya İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Kaymak, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, Veli-Der Karşıyaka Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Çakır katıldı.

Alışveriş merkezleri açıkken okulların kapalı durmasının trajikomik olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, şunları söyledi:

“Yaklaşık 17 aydır ülkede pandemi süreci yaşanıyor. Başladığı andan itibaren çok da iyi bir pandemi yönetimi görmedik. Bu süreçte etkili tedbirler almak ve pandemi ile mücadele etmek yerine ilk yapılan şeylerden biri okulların kapatılması oldu. Ülkemizde şu anda yaklaşık 24 milyon çocuk ve gencimiz 1,5 senedir okullarından uzaktalar, eğitim alamıyorlar. Türkiye bu süreçte okullarını en uzun süreli kapalı tutan ülkelerden biri.”

“ÇOCUKLARIN IQ’LARI YILLIK 1 İLE 5 PUAN ARASINDA DÜŞÜYOR”

Okulların kapalı olmasının sadece akademik anlamda kayıplara yol açmadığına dikkat çeken Çamlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1,5 yıl okulların kapalı olması sadece eğitim açıdan değil başka sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bedenleri etkilendi çocukların. Kaslarda erimeler, yap dokularında artmalar gibi. Bunların yanında psikolojik etkileri de oldu. Aynı şekilde okul bir sosyal ortam. Siz eğitime ara vererek çocukları sosyal izolasyona maruz bırakıyorsunuz. Eğitime ara verilen her dönemde çocukların IQ’lar 1-5 puan arasında düşme var.”

“EĞİTİM TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR”

Eğitim hakkı, pek çok uluslararası belgede diğer insan haklarının ön koşulu olarak yer almaktadır. Eğitimin temel bir insan hakkı olması, kamusal sorumluluğu, yani devletin herhangi bir ayrım gözetmeden herkese, nitelikli eğitimi parasız olarak sunmasını ve eğitim için gerekli olan kaynakların devlet tarafından karşılanmasını gerektirmektedir. Ancak eğitime yeterli bütçe ayrılmadığı da bilinen ve sıkça dile getirdiğimiz bir durumdur. Uzaktan eğitim uygulamaları hayata geçirildiğinde milyonlarca yurttaşımız ekonomik koşulları yeterli olmadığı için çocuklarına gerekli ortamları yaratamamıştır. Bilgisayar, tablet ve internet gibi olanaklar oldukça sınırlı kalmış ve öğrencilerimizin ihtiyaçları karşılanmamıştır. Uzaktan eğitim, öğrencilerimizin akranlarıyla sosyalleşerek öğrenmesinin, yeteneklerini topluluk içinde ilişkilenerek ve fark ederek geliştirmesinin önünde çok büyük bir engele dönüşmüştür. Öğrencilerimiz, öğretmenlerinin yol göstericiliğinden mahrum kaldıkları bir dönemi yaşamışlardır

“OKULLAR KAPANINCA ÇOCUKLAR ERKEN YAŞTA EVLENDİRİLMEYE BAŞLADI”

Eğitimden uzaklaşan öğrencilerin farklı işler ya da erken evliliğe yönlendirildiğini dile getiren Veli-Der Karşıyaka Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Çakır ise şöyle konuştu:

“Okulların kapalı olduğu, eğitim öğretimin yapılamadığı bu 1,5 yılı aşkın süreçte en az 3 milyon çocuğumuz eğitim hakkından mahrum kaldı, eğitim sürecinden uzaklaştı ve bu çocuklarımız ya güvencesiz ortamlarda ucuz iş gücü olarak sanayi ve tarım alanlarında çalıştırıldı ya da çocuk yaşlarına rağmen evliliklere yönlendirildi. Özel okullar bu pandemi sürecini fırsata dönüştürmeye çalışmışlardır. Okulların kapalı olduğun dönemlerde özel okullar açık tutularak eğitim öğretime devam etmişlerdir. Ekonomik durumu iyi olan aileler ve orta gelir grubundaki aileler ekonomik koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okullara göndermek suretiyle kendilerince çıkış yolu aramışlardır. Ancak milyonlarca dezavantajlı ailenin çocukları eğitim hakkından mahrum kalmıştır.”

“EĞİTİM HERKES İÇİN TEMEL HAKTIR”

Eğitimin Anayasal bir hak olduğuna vurgu yapan İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Kaymak ise şunları söyledi:

“Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir’ biçimindedir. Bu nedenle bu durum, anayasanın açık bir ihlalidir. Ülkemiz pandemi döneminde okullarını en uzun süre kapatan ülkeler arasında olmasına rağmen eylül ayında okulların açılıp açılmayacağı henüz belirsizliğini korumaktadır. Bilim kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanlığının açıklaması bile bu belirsizliği çözmemektedir. Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlar okulların yüz yüze eğitime başlayacağı ve açık tutulacağı konusunda bir kararlılık göstermemektedir.

Reklam

Önceki Haberler

Ulaş Karadağ yazdı: 1 Mayıs, Lenin, liberalizm ve demokrasi

Sonuç olarak, Lenin gibi söylenecek olursa eğer, bugün CHP’nin Saraçhane'yi AKP Genel Merkezi'ne giden durak…

5 Mayıs 2024 18:41

TKH’den 1 Mayıs tutuklamalarına ilişkin açıklama: Anayasal hakkını kullanmak suç değildir

"Anayasal hakkını kullanmak her yurttaşın en demokratik hakkıdır. 1 Mayıs'ta anayasal hakkını kullananlar değil, bu…

5 Mayıs 2024 17:52

Kılavuzu CHP olan DİSK: CHP’nin kaçışı, DİSK’in sorumsuzluğu

1 Mayıs, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. CHP’nin emekçilerin yanında görünüp oradan soluğu sermayenin bir…

5 Mayıs 2024 11:59

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hatay’da depremle ilgili konuştu: Rabbim öyle uygun gördü

AKP Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, Hatay'da yaptığı konuşmada 6 Şubat depremlerine ilişkin açıklamalarda…

5 Mayıs 2024 11:12

Hamas’tan ateşkes ile ilgili açıklama

Gazze için yürütülen ateşkes gündemine Hamas'tan yanıt geldi.

5 Mayıs 2024 10:35

“AKP’nin tarikatsever bakanının talimatıyla hazırlanan müfredatı reddediyoruz”

"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla yayımlanan yeni müfredat taslağına karşı Laiklik Meclisi açıklamada bulundu.

5 Mayıs 2024 09:57
Reklam