Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sonrası yaşananlara ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) şubesinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, Eğitim Sen Genel Eğitim ve Yüksek Öğretim Sekreteri Sinan Muşlu, Tüm-Bel Sen Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, Kültür-Sanat Sen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ahmet Rıza Evci, Büro Emekçileri Sendikası (BES) MYK üyesi Özer Avanaş, Yapı-Yol Sen MYK üyesi İlksen Temizkan ve Tarım Orkam Sen Genel Sekreteri Gazi Düz katıldı. Toplantının yapıldığı salona, “İnsanca bir yaşam demokratik toplu sözleşme için mücadeleyi büyütüyoruz” pankartı asıldı.
Toplantıda konuşan KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, iş kollarında toplantılar düzenlediklerini hatırlatarak, örgütlenme çalışmalarına hız verdiklerini söyledi. KESK’in TİS’e ilişkin taleplerini ilk defa 3 Temmuz’da kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Köksal, AKP döneminde emekçilerin sorunlarının çok biriktiğini söyledi. Kırmızı çizgilerinin grevli, demokratik bir toplu sözleşme yasası olduğunu dile Köksal, “Çünkü sendikalar TİS yapmak için vardır. TİS yapamıyorsa o sendika sendika değildir. Yani o ülkede zaten kamu emekçisi sendikal olarak bir faaliyet yürütemez” dedi.
Kırmızı çizgilerini toplu iş sözleşme masasında, Çalışma Bakanlığı’nda direkt Çalışma Bakanı’nın yüzüne ifade ettiklerini aktaran Köksal, “4688 sayılı yasaya karşı çıkan tek konfederasyon biziz. Bugün görüldüğü üzere hükümetlerin kendi kurduğu sendikalar iki dudağının arasında bir toplu sözleşme yapıyormuş gibi bir pozisyona düştüler” şeklinde konuştu.
TİS masasında emekçilerin bir çok sorununu dile getirdiklerini aktaran Köksal, sendikal mücadelenin kapılar arkasında değil sahada kazanılacak bir mücadele olduğuna vurgu yaptı.
Toplantıda, gazetecilerden birinin barınamayan öğrencilerin durumuna ilişkin sorduğu soruyu yanıtlayan Eğitim Sen Genel Eğitim ve Yüksek Öğretim Sekreteri Sinan Muşlu, kentteki atıl kamu binalarına dikkat çekerek, “Eski devlet hastanesi, eski adliye binası boş bir şekilde duruyor. Şehir içlerindeki bu binalar atıl durumda. Neden yurt yapılmıyor? İktidar, bir karar çıkarması durumunda bu binalar yurda dönüştürülür” dedi. Türkiye genelinde 773 tane devlete ait yurt binasının bulunduğunu, 4 bin 500’e yakın yurdun da vakıf ve derneklere ait yurtların olduğu bilgisi paylaşan Muşlu, “Farkı görüyor musunuz? Sekiz milyonun üzerindeki üniversite öğrencisine bu devletin ayırmış olduğu yurt sayısı 773. Ama devlet 773 yurt ayırırken biraz daha desteklenen, teşvik edilen yakın vakıf ve derneklerin yurt sayısı 4 bin 500’lere yakın” diyerek, öğrencilerin özel yurtlara teşvik edildiğini söyledi.
KESK heyeti, 2 gün boyunca kentte temaslarda bulunacak.
Bu haber en son değiştirildi 27 Eylül 2021 15:03 15:03
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…