Komünistlerden şeriatçı Taliban'a karşı sert açıklama

"Geçmişte, Beyaz Saray’da ağırlananların emperyalizme karşı Afganistan’ın ulusal bağımsızlığını temsil etmesi mümkün değildir!"

Komünistlerden şeriatçı Taliban'a karşı sert açıklama

Şeriatçı Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’i de alması ve gerici rejim kararlarını bir bir uygulamaya sokmasının ardından Türkiyeli komünistlerden de sert bir tepki yükseldi.

Türkiye Komünist Hareketi’nin yaptığı açıklamada “Taliban iktidarı, ne bölge açısından bir istikrar unsuru ne de Afgan halkının refah ve huzuru anlamına gelecektir.” ifadelerine yer verilirken; şeriatçıların rejimi ele geçirmelerini olumlayan kesimlere karşı da “Müziği ve televizyonu, kız çocuklarının okumasını, mahremsiz kadınların dışarı çıkmasını yasaklayan; erkeklere sakalı, kadınlara burkayı zorunlu tutan; alkole haram ama afyona helal diyen; afyon ticaretinden vergi kesen bir zihniyetten ne demokrasi ne insan hakları ne özgürlük gelir.” denildi.

TKH’den yapılan açıklama şöyle:

AFGAN HALKI, EMPERYALİST İŞGALDEN SONRA ŞERİATÇI KARANLIĞA TESLİM EDİLMİŞTİR!

Şeriatçı Taliban Hareketi’nin Afganistan’da başkent Kabil’i ele geçirmesi, gerici ve faşist bir rejimin altında yaşayacak olan Afgan halkının makus talihine eklenecek bir gelişme olarak görülmelidir.

Emperyalist ABD’nin işgalinden sonra şimdi de şeriat rejiminin karanlığı altına girecek olan Afganistan’daki siyasal gelişmeler tek başına ABD emperyalizminin yenilgisi ile açıklanacak bir gelişme değildir. ABD emperyalizminin işgal ettiği Afganistan’dan çekilme nedenlerinin bir boyutunu işgal siyasetinin iflası ve başarısızlığı oluştursa da, bu yaşananlar emperyalizmin yeni stratejik hedefleriyle ilgilidir. ABD emperyalizminin Taliban ile anlaşarak Afganistan’dan hızlı bir biçimde çekilmesi, istikrarsız bir bölge bırakma niyetiyle birlikte değerlendirilmelidir.

Rusya, Çin, İran, Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere bölge ülkelerini etkileyecek bu gelişme, adı geçen ülkeleri ve bölgeyi istikrarsız bir dönemle baş başa bırakma hesaplarının sonucu olarak görülmelidir. Bütün bu ülkeleri tehdit eden tehlikenin başında emperyalizmin vekalet savaşını üstlenen cihatçı terör örgütleri için Afganistan’ın yeni yaşam alanına dönüşmesi bulunmaktadır. Bu tehlikeye karşı bölge devletlerinin Taliban yönetimi ile masaya oturması, tehdide karşı bir önlem olarak ele alınmalıdır. Bu başlık ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi olguları üzerinden Taliban’a anti-emperyalist bir nitelik ve meşruluk atfedilmesi büyük hata olacaktır.

Çünkü dün Taliban’ın arkasındaki güçler belliydi ve bugün de bellidir. Katar ve Suudi Arabistan gibi işbirlikçi Körfez ülkeleri ile yıllardır Pakistan gizli servisinin desteklediği Taliban’ın rolü bugüne kadar emperyalizm tarafından biçilmiş, misyonu ise Afgan ilericiliğine ve sosyalizme karşı kullanılmak olmuştur. Afganistan bugün yıllardır emperyalizm tarafından beslenen ve kollanan Taliban gericiliğine yine işgalci ABD tarafından teslim edilmiştir!

ABD emperyalizmi, Afganistan’ın işgalinin ve döktüğü kanın hesabını vermediği gibi emperyalist çıkarlar uğruna Afganistan’da şeriatçı bir rejiminin de zeminini döşemiştir. Geçmişte, ilerici ve sosyalist Afgan Hükümeti’nin düşürülmesi için cihatçı güçleri büyütenler, bugün Afgan halkının yaşadığı karanlığın da sorumlusudur. Afganistan’a özgürlük ve demokrasi getireceğini söyleyenler bugün Afgan halkını şeriatçı faşizme kurban etmişlerdir.

Geçmişte, Beyaz Saray’da ağırlananların emperyalizme karşı Afganistan’ın ulusal bağımsızlığını temsil etmesi mümkün değildir!

Taliban iktidarı, ne bölge açısından bir istikrar unsuru ne de Afgan halkının refah ve huzuru anlamına gelecektir.

Müziği ve televizyonu, kız çocuklarının okumasını, mahremsiz kadınların dışarı çıkmasını yasaklayan; erkeklere sakalı, kadınlara burkayı zorunlu tutan; alkole haram ama afyona helal diyen; afyon ticaretinden vergi kesen bir zihniyetten ne demokrasi ne insan hakları ne özgürlük gelir.

Yaşamak için boyun eğmek zorunda kalan Afganistan halkı, emperyalist işgali hak etmediği gibi bugün de şeriatçı Taliban rejimini hak etmemektedir!”