Lavrov: Suriye'deki Kürtler bir karar vermeli
"Kürtler, bir ilkesel tutum sergilemeli ve Rusya bu konuda yardıma hazır. Kısa süre önce Suriye Demokratik Konseyi'nin lideri İlham Ahmed bize geldi. Türk meslektaşlarımıza, Türkiye için negatif olan eğilimleri körükleme niyetinde olmadığımızı açıklıyoruz."
Russia Today’e (RT) röportaj veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile güvenlik garantisi görüşmelerinin ilkinin gelecek yılın başında gerçekleşeceğini söyledi: “Kurulan temasın neticesinde ileride yürütülecek çalışmaların organizasyon modeli üzerinde anlaşıldı. Yılın başında, bizim ve ABD tarafının müzakerecileri arasındaki ilk temasların gerçekleştirilmesi üzerinde mutabık kalındı.”
Lavrov, ABD ile Rusya arasında güvenlik garantilerine yönelik diyalog mekanizmaları konusunda bir uzlaşı olduğunu, bu yaklaşımın bölgedeki diğer ülkelerin çıkarlarına aykırı bir durum teşkil etmediğini düşündüğünü belirtti.
Lavrov, “Öngörülebilir gelecekte, ocak ayında Rusya ile NATO ülkeleri arasındaki anlaşma taslağını, ikinci belgeyi görüşmek müzakere ortamını kullanmayı planlıyoruz” dedi.
Moskova’nın güvenlik garantileriyle ilgili tekliflerinin Batı tarafından ciddiye alınması ve anlaşılması için her şeyi yapacaklarını kaydeden ve girişimlerinin göz ardı edildiğini düşünmediğini belirten Lavrov, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Savunma Bakanlığı yönetiminin genişletilmiş toplantısında bu konudan ayrıntılı olarak konuştu. ABD Başkanı (Joe Biden) ile son görüntülü konuşmasında bu konuyu görüştüklerini belirtti. Başkan Biden, Rusya’nın ifade ettiği endişeleri göz önüne almaya hazır olduklarını ifade etti” diye konuştu.
“STOLTENBERG YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR”
Rusya’nın tekliflerinin görmezden gelinmediğini ve dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in belirttiği gibi ABD Başkanı Joe Biden’ın Moskova’nın endişelerini değerlendirmeye hazır olduğunu kaydeden Lavrov, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in tutumunu eleştirdi.
Stoltenberg’in görev süresinin yıl sonunda dolacağına ancak çok olumsuz açıklamalar yaptığına dikkat çeken Lavrov, “Stoltenberg hiç kimsenin Washington Anlaşması’nın ilkelerini ihlal etme hakkına sahip olmadığını söylese de, Rusya, bölünmez güvenlik ilkesinin yer aldığı daha geniş bir Avrupa-Atlantik belgesinin tarafıdır. Eğer Stoltenberg NATO üyelerinin en üst düzeyde kabul edilen bu belgelerdeki ilkeleri hiçe sayabileceğini düşünüyorsa, o zaman gerçekten de başka bir işe geçmesinin vakti gelmiş, zira yükümlülüklerini hiçbir şekilde yerine getirememektedir” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’DEKİ KÜRTLER BİR KARAR VERMELİ”
Türkiye’nin Suriye’de ABD’yle işbirliği yapan Kürt grupları PKK’nın uzantısı olarak gördüğünü ve bundan dolayı bölgede zor bir durumun söz konusu olduğunu kaydeden Lavrov, “Kürtler, özellikle de siyasi kanadı olan PYD, Suriye Demokratik Konseyi’nde. Bir karar vermeleri gerekiyor. Hatırlarsanız, Donald Trump Suriye’den çıkacaklarını, orada yapacak bir şeyleri kalmadığını söylemişti. Kürtler de, Şam’la diyalog kurulması için yardım istemeye başlamıştı. Birkaç gün sonra Trump tekzip edildi ve Pentagon’dan Suriye’den çekilmeyeceklerine dair açıklama geldi. O zaman Kürtlerin Şam’la diyalog konusundaki ilgisi sona erdi” dedi.
“TÜRKİYE İÇİN NEGATİF OLAN EĞİLİMİLERİ KÖRÜKLEME NİYETİNDE DEĞİLİZ”
ABD’nin eninde sonunda oradan çıkacağının anlaşılması gerektiğinin altını çizen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtler, bir ilkesel tutum sergilemeli ve Rusya bu konuda yardıma hazır. Kısa süre önce Suriye Demokratik Konseyi’nin lideri İlham Ahmed bize geldi. Türk meslektaşlarımıza, Türkiye için negatif olan eğilimleri körükleme niyetinde olmadığımızı açıklıyoruz. Aksine bizim hedefimiz, Suriye’nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duyulmasının sağlanmasına yardım etmek ve burada ulusal azınlıkların çıkarlarının dikkate alınması temel şartlardan biri.”
“ABD’NİN SURİYE’DE BULUNMA AMACINI HERKES BİLİYOR”
ABD’nin Suriye’de bulunma amacının yeteri kadar açık olduğunu söyleyen Lavrov, “ABD’liler bunu hiç gizlemedi. Hidrokarbon yataklarını, Fırat’ın doğusundaki yatakları, tarım arazilerini kontrol altına aldılar ve oralarda Kürt ayrılıkçılara her türlü desteği vermeye başladılar. Bunu herkes biliyor ve bunun gerçekleştiği bölgeler, Arap aşiretlerinin geleneksel ikamet bölgelerini kısmen kapsıyor, bu da bu açıdan bir ahenk getirmiyor ve Kürt faktörü ile Kürt-Arap ilişkileri de dahil ABD’li stratejistlerin Suriye’deki eylemlerinin güvenilirliğini artırmıyor” diye ekledi.