Reklam
Kategoriler: Gündem

Mazlum-Der: Sıra 6284’te!

Reklam

Mazlum-Der,  İstanbul Sözleşmesi’nin feshi olumlu ancak yeterli değil diyerek; sıranın 6284’te olduğunu ifade etti.

Mazlum-Der, Türkiye’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasını olumlu bulduklarını ancak bu kararın yeterli olmayacağını söyledi.

Mazlum-Der, 6284’ün de gözden geçirilmesini istedi.

Türkiye, kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kapsamlı ve bütünlüklü eylem programı öneren İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın imzasıyla ayrıldı. Gericiler ise teşekkür sırasına girdi!

Kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin gündemden düşmediği Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nin feshi tepkilere neden olurken, gerici Mazlum-Der, İstanbul Sözleşmesi’nin feshini olumlu bulduklarını açıkladı.

Yazılı yapılan açıklamada “toplumsal muhalefetin bir nebze de olsa ciddiye alınması anlamına da gelebilecek fesih iradesini olumlu bulduğumuzu ifade ederiz” denildi.

Mazlum-Der, “Ailenin korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” olan 6284’ün de gözden geçirilmesini de istedi.

“AİLE KURUMUNU DÜŞÜNÜN”

Mazlum-Der “Sözleşme ve sözleşmenin uygulama kanunu niteliğindeki 6284 sayılı kanun, başlığında ve gerekçesinde dahi kadını ailenin dışında bir varlık olarak tanımlayan, kadını aileden dahi korunması gereken bir konuma yerleştiren, ülkemiz aile yapısının gerçekliğinin pek çok açıdan göz ardı edildiği bir metin olarak eleştiri konusu edilmişti. İfade etmek gerekir ki hak ihlallerine neden olan, aile yapısına aykırılık teşkil eden düzenlemeler, konunun uzmanı tüm disiplinler tarafından, eşler, çocuklar, anne baba ve en önemlisi aile kurumu yeniden düşünülerek yapılmalıdır.” dedi.

Açıklama şöyle:

“İstanbul Sözleşmesinin Feshi Ve Şiddet Sorunumuz

11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanıp, 24/11/2011 tarihli ve 6251 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan, 10.02.2012 tarihinde ise bakanlar kurulu tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanlığı kararı ile feshedilmiştir.

Toplumsal anlamda ciddi tesiri olmasına rağmen imzalanma, kanunlaşma ve onaylanma sürecinde muhataplarıyla tartışılmayan, istişare edilmeyen sözleşme, özellikle sözleşmenin uygulama kanunu niteliğindeki 6284 sayılı kanunla birlikte ciddi eleştirilere muhatap olmuştu.

Gelinen aşamada toplumsal muhalefetin bir nebze de olsa ciddiye alınması anlamına da gelebilecek fesih iradesini olumlu bulduğumuzu ifade ederiz. Ancak bu kararın yeterli olmayacağını, aileyle ilgili sorunların yegâne kaynağının İstanbul Sözleşmesi olmadığını, Tanzimat’tan bugüne gündeme gelen tepeden inme kanun ve uygulamalarla aile dahil bütün toplumsal kurumların temelden hasar gördüğünü hatırlatırız. Yine şiddet sorununun sözleşmeden önce de sonra da toplumumuzun temel bir sorunu olduğunu, her alanda şiddetin önüne geçecek, muhataplarıyla tartışılmış, farklı mağduriyetlerin önünü kapatacak, kötü niyetlilerin ve uygulayıcıların elinde zulme dönüşmeyecek düzenlemeler yapılmasının ertelenemez bir sorumluluk olduğunu vurgularız.”

MAZLUM-DER ‘İSTİŞARE’ İSTİYOR

“Bu anlamda MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan devletin dizayn edici rolünün aile yaşamı üzerinde ne gibi mağduriyetlere yol açtığını incelediğimiz, “Devletin Aile Yaşamına Müdahalesi Raporu”na vurgu yapmayı da gerekli görüyoruz. Sözleşme ve sözleşmenin uygulama kanunu niteliğindeki 6284 sayılı kanun, başlığında ve gerekçesinde dahi kadını ailenin dışında bir varlık olarak tanımlayan, kadını aileden dahi korunması gereken bir konuma yerleştiren, ülkemiz aile yapısının gerçekliğinin pek çok açıdan göz ardı edildiği bir metin olarak eleştiri konusu edilmişti. İfade etmek gerekir ki hak ihlallerine neden olan, aile yapısına aykırılık teşkil eden düzenlemeler, konunun uzmanı tüm disiplinler tarafından, eşler, çocuklar, anne baba ve en önemlisi aile kurumu yeniden düşünülerek yapılmalıdır.

MAZLUMDER olarak,

Ailede, okulda, sokakta, hastanede, adliyede, karakolda yani neredeyse her alanda şiddet sorununun temel bir sorun olduğunu dikkate alarak; her alanda şiddetin önüne geçecek, gerekli istişare süreçlerine tabi tutulmuş, muhataplarıyla tartışılmış, toplumsal uzlaşmaya dayalı düzenlemeler yapılmasının ertelenemez bir sorumluluk olduğunu ifade ederiz.”

Reklam

Önceki Haberler

KRT TV emekçileri taleplerini, işverene iletti

KRT TV emekçileri, 28 Mart'tan bu yana gasbedilen hakları için dün akşam iş bırakarak ofis…

5 Haziran 2025 16:23

Beykoz Belediyesi hakkında düzenlenen iddianame kabul edildi!

Beykoz Belediyesi hakkında düzenlenen iddianame kabul edildi. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan davanın…

5 Haziran 2025 16:18

Çalışanları iş bırakan KRT TV’den açıklama: Acil ödeme planı oluşturuldu

Maaş ve yemek ücretleri ödenmediği için çalışanları iş bırakan KRT TV yaptığı açıklamada, için 'acil…

5 Haziran 2025 15:37

Eğitim emekçilerinin bayram ikramiyeleri ödenmedi

Eğitim-İş, Maltepe’de 4 bine yakın öğretmenin bayram öncesi ek ders ücretinin ödenmediğini açıkladı.

5 Haziran 2025 14:52

Otoyol ücretlerinde ‘otomatik zam’ dönemi!

Karayolları Genel Müdürlüğü, otoyol geçiş ücretlerine ilişkin olarak zamların her yıl otomatik yapılacağını açıkladı.

5 Haziran 2025 13:49

CHP’ye kurultay soruşturması: İddianame, ağır ceza mahkemesine gönderildi

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin başlatılan soruşturmada hazırlanan iddianame, görevsizlik kararı nedeniyle Ankara 26. Asliye…

5 Haziran 2025 13:35
Reklam