Rakamlarla öğrencilerin 'barınma' sorunu
"Sayıştay raporuna göre Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 7.9 milyon TL olan bir günlük harcaması ile 1000 öğrenciye senelik KYK bursu bağlanabilir, ayrıca sadece bu 1 günlük masraf ile en kötü ihtimalde bir yurt daha yapılabilir. Bir yıllık saray masrafını düşündüğümüzde ise bu 365 yeni yurt demektir. Bu rakam var olan yurtların neredeyse yarısıdır. Diyanet İşleri Bakanlığının 2021 yılı bütçesi olan 12.9 milyar TL arttırılarak 2022 yılı için 16.1 milyar TL olarak belirlenmişti. Sadece aradaki 3.2 milyar TL ile 410 bin 256 öğrenciye senelik KYK bursu bağlanabilir, ve maliyeti 10 milyon TL olan 320 tane yeni yurt yapılabilir. Maliyeti 10 milyon TL olan bir yurdun koşullarının da pek kötü olması beklenmese gerek!"
Pandemi koşullarında geçen bir eğitim-öğretim döneminin sonunda üniversitelerin yüz yüze eğitime başlaması ile birlikte şehir dışında okuyan binlerce öğrenci devlet yurtlarının yeterli kapasitesinin olmaması, özel yurt fiyatlarının ve ev kiralarının çok yüksek olması gibi çeşitli sebeplerden barınma sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Yurt bulamama sorunu ve yüksek ev kiraları ise öğrencileri okulu bırakmaya veya dönem dondurmaya itiyor.
Peki bir süredir gündemde olan ve önemli bir yer tutan barınma sorununun altta yatan sebepleri nelerdir, ya da AKP’li cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi aslında böyle bir sorun yok mudur?
SARAYIN GÜNLÜK HARCAMASI İLE 1000 ÖĞRENCİYE SENELİK KYK BURSU
Son verilere göre 2021 yılında Türkiye’de lisans ve önlisans eğitimi gören toplam öğrenci sayısı 8 milyon 240 bin 997’dir. 2021 Temmuz verilerine göre Türkiye’de toplam 773 KYK yurdu vardır. KYK yurtlarının toplam kapasitesi ise 696 bin 966’dır. Mevcut öğrenci sayısına göre yurtların sahip olduğu kapasite ortaya gülünç bir durum çıkarmaktadır. Bu tabloya göre yaklaşık olarak öğrencilerin %8.5’i KYK yurtlarına yerleşebilmektedir. Bir devlet kurumu olan KYK bu eksiği kapatmak için herhangi bir adım atmamaktadır. Aksine bir taraftan öğrencileri yurtsuz bırakırken diğer bir taraftan öğrencilere faizi ile almak koşulu ile kredi vermektedir. Yine KYK pandemi dönemini bir fırsata çevirmiştir. 2019 yılında en düşük KYK yurt fiyatları 150 TL ile 265 TL arasında değişirken, bu sene yurt ücretleri 275 TL ile 450 TL arasındadır. Kredi ve Yurtlar Kurumu devlet kurumu olmaktan çıkmış ve işlevsizleşmiştir. Bu kadar düşük oranda sunulan imkanlar ile devlet kurumu olunabileceği algısı yanlıştır. Devlet üniversiteleri ise öğrencilere müşteri gözü ile bakmaktan vazgeçmemiştir. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesinde bir yurt fiyatı 1930 TL’ye ulaşmaktadır. Boğaziçi Üniversitesinde 6 kişilik bir odanın ücreti 2019 yılında 450 TL iken bugün 648 TL’dir.
Sayıştay raporuna göre Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 7.9 milyon TL olan bir günlük harcaması ile 1000 öğrenciye senelik KYK bursu bağlanabilir, ayrıca sadece bu 1 günlük masraf ile en kötü ihtimalde bir yurt daha yapılabilir. Bir yıllık saray masrafını düşündüğümüzde ise bu 365 yeni yurt demektir. Bu rakam var olan yurtların neredeyse yarısıdır. Diyanet İşleri Bakanlığının 2021 yılı bütçesi olan 12.9 milyar TL arttırılarak 2022 yılı için 16.1 milyar TL olarak belirlenmişti. Sadece aradaki 3.2 milyar TL ile 410 bin 256 öğrenciye senelik KYK bursu bağlanabilir, ve maliyeti 10 milyon TL olan 320 tane yeni yurt yapılabilir. Maliyeti 10 milyon TL olan bir yurdun koşullarının da pek kötü olması beklenmese gerek!
İKTİDAR ÖZEL YURTLARI TEŞVİK EDİYOR!
Yukarıda bahsettiğimiz sarayın bir günlük harcaması bile barınma sorununun çözümüne katkı sunabilecekken devletin hiçbir şey yapmıyor olmasının altında başka sebepler yatmaktadır. Devlet yurdu kapasitesi bu kadar düşük tutularak bizzat iktidar eliyle öğrenciler özel yurtlara teşvik ediliyor. Özel yurt fiyatları ise bir hayli yüksek. Pandemi sonrası her alanda yaşanan fiyat artışı özel yurt fiyatlarında da gözleniyor. İstanbul’da yaşanılabilir şartlara sahip bir özel yurt fiyatı 5000 TL’ye kadar çıkmaktadır. Asgari ücretin 2825 TL olduğu düşünüldüğünde bir ailenin bu fiyatları karşılaması mümkün değildir.
YAKLAŞIK 40 BİN KONUT BOŞ!
Öğrencileri bu denli zorlayan yurt sorunu kiralık evlere olan talebin artmasına sebep olmuştur. Tabi ki mülk sahipleri bu talebi geri çevirmemiş(!) kiraları dudak uçuklatan bir noktaya kadar yükseltmişlerdir. Sadece İstanbul’da yaklaşık 40.000 kiralık konut var. Yaşam standartlarının çok düşük olduğu dairelere dahi fahiş fiyatlar isteniyor. Örneğin 2+1 giriş kat bir daire için 7.000 TL kira istendiğini görebilirsiniz. Dolayısıyla bu konutlar işlevsizleştiriliyor ve bu konutların öğrenciye tahsis edilebilir hale getirilmesindense boşta kalması tercih ediliyor. İstanbul Emlakçılar Odası başkanının “5.000 TL kiraya merkezi bir yerde öğrenciler birleşip bir ev bulabilir.” şeklindeki söylemleri ise öğrenciler için yaşam standartlarının ne kadar asgari düzeye çekildiğini gösteriyor. Az önce de verdiğimiz örnek gibi 5.000 TL kiraya sahip bir dairenin 5 öğrenci için yeterli imkanlara sahip olabileceğini düşünmek pek akıl kârı değil.
TARİKAT YURTLARI DEVLETTEN DESTEK ALIYOR!
İlginçtir ki bu denli yüksek özel yurt fiyatlarının yanında gerici vakıfların, tarikat ve cemaatlerin yurt ücretleri bir hayli düşük. KYK yurduna yerleşemeyen, özel yurt ve kiralık evlere bütçesi yetmeyen öğrenciler çok daha uygun fiyatlara bu yurtlara yerleşebiliyor. Sayısının 3.000’i bulduğu ve yaklaşık 50.000 yatak kapasitesine sahip iktidara yakın yine gerici bazı vakıf yurtları ise “devlet desteği” adı altında öğrenci başına devletten para alıyor. Bu vakıflara devlet tarafından toplam 173 milyon 704 bin TL para aktarılıyor. Ayrıca bu tarz yurtlarda öğrencilerin özel hayatı sorgulanıyor, telefonlarına el konulabiliyor, öğrenciler sohbet adı altında dini vaazların verildiği toplantılara katılmak zorunda bırakılıyor. Ülkemizde laikliğin tasfiyesine yönelik atılan adımların hız kesmeden devam ettiği bu dönemde bilinçli bir şekilde öğrenciler bu yurtlara mecbur bırakılıyor ve öğrencilerin mağduriyetlerinden dahi yararlanılmaya çalışılıyor.