Yıldırım ailesi ve gemileri
Yıldırımların yükselişi, Erdoğan ve AKP’nin yükselişi ile paralel bir şekilde ilerliyor.
Ayhan Öztürk
Binali Yıldırım, eski Başbakan, eski TBMM Başkanı, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı diye sıralayabileceğimiz görevlerde bulunmuş, AKP’nin kurucularından bir olarak Türkiye siyasi tarihinde yerini almıştır.
Yıldırım, Erdoğan’ın yola beraber çıktığı isimlerin başında geliyor. Aynı zamanda beraber zenginleştiği isimlerden de biri. Yıldırım’ı bu sıfatla anlatmak daha doğru olur. Çünkü Yıldırım’ın yükselişi, Erdoğan ve AKP’nin yükselişi ile paralel bir şekilde ilerliyor.
Yıldırım’ın toplumla ilk tanışması 1994 yılında Tayyip Erdoğan’ın İBB başkanı seçilmesiyle başlıyor. Erdoğan’ın seçildiği gibi yapmış olduğu değişimlerin başında İDO’nun Genel Müdürlüğüne Yıldırım’ı atamak geliyor. 2000 yılına kadar bu görevde kaldıktan sonra 2002 yılında AKP’den Milletvekili olarak Meclis’e giriyor Yıldırım. Ardından herkesin bildiği gibi Başbakanlığa kadar yükseliyor.
Biraz da Yıldırım’ın servetine bakmak lazım.
Binali Yıldırım, İDO Genel Müdürü iken adı akrabalarına büfe dağıttığı iddiaları ile duyuluyor. 2 Kasım 1999 tarihli Hürriyet gazetesinin haberine göre İDO Genel Müdürü Binali Yıldırım, deniz otobüslerindeki büfeleri akrabalarının şirketi Çağrı Temizlik ve Gıda Hizmetleri’ne veriyor. Bu karlı iş, sözleşme uzatılarak devam ediyor. 1999 yılında ise Yıldırım, dönemin belediye başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından akrabalarına İDO’nun büfelerini dağıttığı gerekçesiyle görevden alınıyor.
Yine bu tarihlerde Binali Yıldırım, ilk kargo gemisini alıyor ve lojistik alanına adım atıyor. Milletvekili seçilmesinin ardından ailesi ile birlikte Derin Denizcilik Gemi Taşımacılık Sanayi ve Ticaret, Limited Şirketi’ni kuruyor. Şirketi ise iki çocuğunun üzerine yapıyor. Bu çocuklardan biri de ismini şu sıralar çokça duyduğumuz Erkam Yıldırım.
Bu tarihten itibaren 2010 yılına kadar şirkette gözle görülür bir büyüme kamuoyuna yansımıyor. 2010 yılı ile birlikte ise bugünlere kadar uzanacak büyük servetin ilk tohumları atılıyor.
Yıldırım ailesi, 2010 yılında tanesi 2 ile 33 milyon Euro arasında değişen 6 tane gemi satın alıyor. Ve bu işlem sırasında önemli bir ayrıntı ortaya çıkıyor. Yıldırım ailesi ödemenin yüzde 50’lik bir kısmını İsviçre bankaları üzerinden nakit bir şekilde yaparken; geri kalan kısmını da Kuveyt Türk Bankası’ndan adlığı kredi ile yapıyor.
Bu gemiler alınmadan birkaç yıl evvel toplumda iktidar partisi mensuplarının gemileri tartışılırken; Erdoğan “Gemi var gemicik var” demişti. Yıldırım’ın gemileri de tartışılıyor; bu esnada Yıldırım ailesinin serveti de büyümeye devam ediyor. Öte yandan bu servetin neredeyse tamamının Malta ve Hollanda’daki offshore şirketler üzerinden biriktiği iddiaları gündemden düşmüyor.
Mediapart ve Hollanda gazetesi NRC’de yapılan haberlere göre, Yıldırım ailesinin Malta ve Hollanda’da kayıtlı otuz civarı kargo gemisi bulunmakta. Ayrıca yine aynı habere göre ailenin Hollanda’da servet değeri taşıyan on adet gayrimenkulü bulunmakta. Ailenin neredeyse bütün ticari ilişkilerini Malta ve Hollanda’da bulunan paravan offshore şirketler üzerinden yaptığı iddia ediliyor.
Ailenin Malta’da toplam 17 şirketi bulunuyor. Yıldırım’ın oğullarının 5, dayısının 2, yeğeninin yönetici olduğu 4 şirket bulunuyor.
Bülent ve Erkam Yıldırım’ın sahibi olduğu şirketler şöyle sıralanıyor:
Hawke Bay Marine Co Ltd.
Black Eagle Marine Co Ltd.
South Seas Shipping N.V.
Dertel Shipping Limited
Nova Warrior Limited.
Öte yandan, Erkam Yıldırım’ın hissedarı olduğu Nova Warrior Limited adlı şirketin adresi International Maritime Organization (IMO) kayıtlarında, İstanbul merkezli Oras Denizcilik ve Ticaret Ltd Şti olarak görünüyor. Oras Denizcilik ise Binali Yıldırım’ın yakın arkadaşı ve bakan olana kadar ortağı olan Salih Zeki Çakır’ın. Salih Zeki Çakır, Ulaştırma Bakanlığı’ndan aldığı ihalelerle daha önce gündeme gelmişti.
Nova Warrior Limited’in direktörü ise Binali Yıldırım’ın yeğeni Süleyman Varol. Varol’un direktör olarak göründüğü üç şirket daha var. Aynı zamanda Binali Yıldırım Başbakan olmadan önce neredeyse bütün mal varlığını yeğeninin üstüne geçirdiği iddia ediliyor.
Varol’un şirketleri şöyle:
Nova Ponza Limited,
Rory Malta Limited
Dertel Shipping Limited.
Bu iddialar, 2017 yılında tarihe ‘Paradise papers’ olarak geçen skandal ile de ortalığa dökülmüştü.
Yıldırımların Malta’yı tercih etmelerinin nedeni ise kendi ülkelerindeki vergilerden kaçınmak isteyenlere kapılarını açan Malta’da, dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının, off-shore hizmet sağlayıcıları Appleby ve Asiaciti ile yapması ve bu şirketlerin “gizlilik politikası” uygulaması.
Malta’da kurumlar vergisi yerli şirketler için yüzde 35 iken yabancı şirketler için sunulan avantajlarla yüzde 5’e kadar iniyor. Malta, OECD’nin kara para listesinde yer almıyor. Malta’ya özellikle Türk denizcilik sektörü büyük ilgi gösteriyor.
Yıldırım ailesinin bugün sahip olduğu ‘gizli’ servetinin yaklaşık 150 milyon Euro’ya yakın bir rakam olduğu iddia ediliyor.
Aile bugün ise ‘uyuşturucu ticareti’ iddiaları ile tekrar gündeme geldi. Ülkücü mafya lideri Sedat Peker, oğul Erkam Yıldırım’ı Venezuela’ya giderek yeni ‘uyuşturucu rotası’ belirlemekle itham etti. Binali Yıldırım ise oğlunun Venezuela’ya gittiğini kabul ederken; ‘maske’ ve ‘dezenfektan’ yardımı için gittiğini söyledi.
Bu tarz iddialar ortada dolaşırken eklenmesi gereken birkaç bilgi daha var.
20 Ağustos 2020 tarihinde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan imzası ile bir kararname yayımlandı. Bu kararnameye göre Venezuela’dan yapılacak olan peynir, pirinç vb. gıda ve tarım ürünlerinin ithalatında gümrük vergisi sıfırlandı.
Ve aradan bir süre geçtikten sonra Ekim ayında Venezuela’da beyaz peynirlerin içinde gizlenmiş yaklaşık 119 kilogram kokain ele geçirildi.
Bütün bu iddiaları dikkatle takip eden Türkiye halkı, iddialar ile medyaya düşen bu haberlerin “tesadüf” eseri aynı zaman diliminde karşımıza çıktığını düşünmek istiyor.
https://www.nrc.nl/nieuws/2017/05/23/de-warme-band-tussen-yildirim-en-nederland-9982156-a1560174