Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 4 polis, sivil bir şahsın yönlendirmesiyle 24 Şubat 2019 tarihinde arama kararı olmadan baskın düzenledikleri evde, Suriye nüfusuna kayıtlı H.H.’ye tecavüz, M.D. ve kız kardeşi F.D’ye ise tacizde bulundu. M.D.’nin 27 Şubat 2019 tarihinde Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat etmesi üzerine olay ortaya çıktı. Savcılık alınan ifadelerden sonra “Nitelikli cinsel saldırı”, “Konut dokunulmazlığını ihlal etme”, “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “Basit cinsel saldırı” suçundan polis B.G., A.O., M.K.Ş. ile H.Y.Y. ve İ.H.P. adlı sivil şahıs hakkında dava açtı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde B.G.’nin tutuklu, diğer şahısların tutuksuz yargılandığı dava, tecavüz DNA eşleşmesi ile sabit olmasına rağmen beraatla sonuçlandı.
Mezopotamya Ajasnı’ndaki habere göre, 27 yaşındaki M.D. adlı mülteci kadın, 15 Mart 2019 tarihinde polis karakoluna verdiği ifadesinde 24 Şubat 2019 tarihinde gece saat 02.00’de Eyyübiye ilçesinde bulunan teyzesi H.H.’nin evinde misafir iken, kapılarının çaldığını, “Polis kapıyı aç” denildiğini, ardından silahlı kişilerin eve girdiğini kaydetti. M.D. eve giren polislerin A. A. M. adında teyzesinin oğlunun kafasına silah dayadığını, Komiser olan A.O.’nun kendisini evdekilerden ayrı başka bir odaya götürdüğünü, burada “Sen aranıyorsun, sahte pasaport ve kimlik taşıyorsun, dediklerimi yapmazsan uyuşturucudan 15 yıl yatırırım. “Biz devletiz” denilerek tehdit yoluyla tacize uğradığını ifade etti. Komiserin elinden telefonunu alarak kendisini aradığını ve bu şekilde numarasını kaydettiğini anlatan M.D., tacizin devam ettiğini, sonrasında da kendisinin telefonla arandığını ancak korkudan cevap vermediğini belirtti.
M.D sonrasında odaya giren M.K.Ş. ve B.G. adlı polislerin de kendisini taciz ettiğini belirtirken, her 3 polisi de kollukta teşhis etti.
M.D ile aynı evde bulunan H.H. (43) adlı mülteci kadın ise, 15 Mart 2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, polislerin evde bulunan çocukları bir odaya topladıklarını, bir şahsın M.D.’yi başka bir odaya götürdüğünü, M.D.’nin götürüldüğü odanın kapısının yarı açık olduğunu, M.D. ile birlikte odaya giren şahsın M.D.’nin kollarına ve omzuna dokunduğunu anlattı. H.H., Hakan olarak tanıtılan (polis B.G.) bir şahsın kendisini başka bir odaya götürdüğünü ve birlikte olmayı teklif ettiğini ifade etti. Hakan adlı şahsa çocuğu ve torunları olduğunu söylemesine rağmen şahsın kendisine tecavüz ettiğini kaydetti. H.H. kendisine tecavüz eden şahsın B.G. adlı polis olduğunu kollukta teşhis etti.
M.D.’nin kız kardeşi ve H.H. ile aynı evde bulunan 22 yaşındaki F.D., 16 Mart 2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, polis B.G.’nin kendisini başka bir odaya götürdüğünü, burada taciz edildiğini anlattı. F.D. daha sonra Hataylı diye kendini tanıtan bir başka şahsın tacizine uğradığını beyan etti. F.D. ifadesinin devamında söz konusu şahısların kendisini 15 yıl hapis vermekle tehdit ettiğini söyledi. F.D., kendisini taciz eden şahsın B.G. olduğunu kollukta teşhis etti.
Olay günü müştekiler M.D., H.H. ve F.D. ile aynı evde bulunan H.H.’nin kızı 27 yaşındaki M.A.M. adlı kadın, 15 Mart 2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, kimsenin kendisi ile bir temasta bulunmadığını, 2 saat sonra bir odaya toplatıldıklarını ve burada kendisine kimseye bir şey anlatmaması yönünde telkinde bulunulduğunu, aksi takdirde M.D. adlı kadının uyuşturucudan tutuklanacağının söylendiğini ifadesinde belirtti. M.A.M. kollukta verdiği ifadesinde kimseden şikayetçi ve davacı olmadığını söyledi.
Olay günü müşteki M.D., H.H., F.D. ve M.A.M ile aynı evde bulunan ve H.H.’nin oğlu A.A.M. adlı erkek ise, 15 Mart 2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde olay günü kapıyı açanın kendisi olduğunu, kapıyı açması ile bir şahsın kafasına silah dayadığını, içeri girmeye çalışanlara evde kadınların olduğunu söylediğini, polislerin kendisini dinlemediğini ve içeri girdiğini kaydetti. Teyzesinin kızı olan M.D.’nin bir şahıs tarafından evdeki bir odaya götürüldüğünü, annesi H.H.’yi bir başka şahsın bir başka odaya götürdüğünü beyan etti. A.A.M., kollukta polis B.G. ile H.Y.Y.’nin evlerine geldiklerini teşhis ederek, şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğunu söyledi.
M.D., H.H., F.D ve A.A.M adlı kişiler ifadelerinde 4’ü polis 5 kişi hakkında şikayetçi ve davacı olduklarını belirtti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında olaya karışan polis memurları B.G., A.O., M.K.Ş. ile H.Y.Y. ve İ.H.P. adlı sivil şahıs tespit edildi. 4’ü polis 5 kişi 16 Eylül 2019 tarihinde savcılığa ifade verdi. Polis memuru B.G. 17 Eylül 2019’da 1’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu. 5 İsim savcılıkta verdikleri ifadelerinde kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti.
M.D., F.D. ve A.A.M adlı şahıslar 19 Mart 2019 tarihinde savcılığa verdikleri ifadelerinde, Urfa Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü’nde, 15 Mart 2019 tarihinde (ilk ifadeden 4 gün sonra) verdikleri ifadeleri ve fotoğraf teşhis tutanağını kabul etmediklerini ve şahıslar hakkında şikayetçi ve davacı olmadıklarını beyan ettiler. Burada B.G. hakkında tecavüz suçlamasını sürdürüp, diğer polisler hakkında şikayetinden vazgeçen H.H. ise, 26 Mart ve 9 Eylül 2019’da verdirilen ifadelerinde B.G. ile rızası dahilinde ilişkiye girdiğini ileri sürdü.
15 Mart 2019 tarihinde kolluğa ifade veren H.H. olay günü üzerinde olan pijama ve atletini polis ekiplerine rızaen teslim ettiğini, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderilen bu elbiseler üzerinde biyolojik inceleme yapılması talep edildiği, 25 Temmuz 2019’da hazırlanan raporda B.G.’den alınan DNA örneklerinin H.H.’nin elbiseleri üzerinde tespit edildiği ortaya çıktı. Tüm aşamalarda eve zorla girmelerini ve tecavüz ile taciz suçlamalarını reddeden polislerin, olayın sabahı evin kapısını bilgi amaçlı çalıp, itiraz üzerine bölgeden ayrıldıkları doğrultusunda tutanak hazırladıkları ve imzaladıkları ortaya çıktı.
Polis memuru B.G., aşamalarda verdiği ifadelerde H.H.’yi kendi isteği ve rızası ile emniyete ait araca alarak boş arazide ilişki yaşadığını, bunun bahsedilen olay gününden sonra yaşandığını ileri sürdü.
Savcılık 4’ü polis 5 ismin “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” “Basit cinsel saldırı”, “Nitelikli cinsel saldırı” ve “Konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçlarından sanıkların cezalandırılması hakkında kamu davası açtı.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen kamu davasında B.G. 30 Ocak 2020 tarihinde görülen duruşmada tahliye edildi. Savcılık, yapılan yargılamanın sonucunda verdiği mütalaada, sanıkların cezalandırılması için “Yeterli, şüpheden uzak” delil bulamadığı için sanıkların beraatını, müştekiler için ise “İftira atma” suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Mahkeme savcılığın mütalaası doğrultusunda polisler ve sivil şahız hakkında ayrı ayrı beraat kararı vererek, müştekiler hakkında “İftira atma” gerekçesi ile savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Mahkeme heyeti verdiği kararın gerekçesini de 2 Mart 2021’de yazdı.
Bu haber en son değiştirildi 17 Haziran 2021 11:28 11:28
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…