Müsilaj'dan sonra Marmara Denizini bekleyen yeni tehlike: Oksijen azlığı
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yücel, Marmara Denizi'nde oksijen azlığı sorunun giderek kötüleştiğini söyledi. Yücel, "Oksijen azlığı iyice artmış durumda" dedi.
Marmara Denizi’nde Bilim-2 Gemisi ile önemli araştırmalar yürüten ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde görevli bilim insanları, müsilajın artık büyük ölçüde azaldığını tespit ederken, çok ciddi boyuta ulaşan oksijen azlığı probleminin yeni bir tehlike oluşturduğunu belirledi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, “Müsilaj artık gözle görülebilir derecede değil. Marmara’da ancak bu sorunun bir yere gittiği anlamına gelmiyor. Çok ciddi bir oksijen azlığı problemi var. Özellikle bulunduğumuz ay içinde oksijen azlığı iyice artmış durumda” dedi.
“Marmara’da müsilaja neden olan fazla azot ve fosfor yüklerinin varlığının denizin içinde birikmiş olması sorunu hala devam ediyor. Bunun dolaylı bir sonucu olarak fazla biyolojik üretkenlik ve son yıllarda bunun bir sonucu olan oksijen azlığı durumu da giderek kötüleşerek devam ediyor. Genellikle deniz ekosistemlerinde yaz ve yaz sonuna doğru oksijen azlığı durumu iyice akutlaşır, artar. Marmara’da şu an maalesef bunu görmekteyiz. Son yıllarda yaz aylarında gözlemlediğimiz oksijen değerleri ile benzer ya da daha aşağıda oksijen değerlerine sahip Marmara. Müsilaj bunu daha iyiye götürmemiş durumda.”
‘MÜSALAJA DAİR BULANIKLIK VERİSİNE ULAŞMADIK’
Çalışmalarının bu bölümüne kadar İstanbul’un güneyi ile İzmit Körfezi gibi alanlara yoğunlaştıklarını belirten Doç. Dr. Yücel, “Bu alanlarda müsilaj neredeyse kalmamış durumda. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Denizin içinde 15-20 metre derinlikte müsilajı oluşturan organizmalar çok aktifti haziran başında. Haziran sonuna doğru aktivitelerini biraz durdurduğunu belirtmiştik. Özellikle temmuz ve ağustos boyunca aktivitelerini iyice durdurduğu anlaşılıyor. Çünkü şu an itibarıyla ölçümlerimizde müsilaja dair bir bulanıklık verisine ulaşmadık. Aldığımız örneklerde de gözle görülür derecede bir müsilaj varlığına açıkçası rastlamadık. Bu haziran başındaki durumla epey bir karşıtlık içeriyor. Müsilajın önemli bir bölümünün ya Marmara’dan Ege’ye doğru taşınmış olduğu görülüyor ya da bakteri tarafından bozulmuş olduğu anlaşılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Müsilajı yüzeyde, 15-20 metrede göremiyoruz. Acaba derinlere mi indi?” diye de araştırdıklarını ifade eden Doç. Dr. Yücel, “Şu ana kadar aldığımız, özellikle yüzey sedimanı örneklerinde de müsilajın depoze olduğunu gözlemlemedik, böyle bir veriye ulaşmadık. Önemli bir bölümü muhtemelen ya bakteri tarafından bozulmuş durumda ya da yüzeydeki Karadeniz’den Marmara kanalı ile Ege ve Akdeniz’e akan akıntı kanalıyla taşınmış durumda” dedi.
‘BALIĞIN GİREBİLECEĞİ KADAR OKSİJEN YOK’
Doç. Dr. Mustafa Yücel, Marmara Denizi’ndeki müsilajın varlığının azalmasının yanı sıra çok daha önemli olan bir soruna işaret ederek, şunları söyledi: “Müsilaj artık gözle görülebilir derecede değil Marmara’da ancak bu sorunun bir yere gittiği anlamına gelmiyor çok ciddi bir oksijen azlığı problemi var. Özellikle bulunduğumuz ay içinde oksijen azlığı iyice artmış durumda. Şöyle bir örnek verelim; daha önceki araştırmalarımızda yüzeydeki 25-30 metreden sonra balığın gireceği kadar oksijen kalmadığını hep aktarıyorduk. Bahar ve kış ayları için bir gözlem bu. Ama yaz sonu itibarıyla biraz da mevsimsel döngünün de etkisiyle bunun iyice arttığını görüyoruz. 20 metreden sonra oksijen o kadar azalıyor ki bir balığın girebileceği kadar oksijen yok. Kış aylarıyla beraber suyun soğumasıyla bir artış bekliyoruz ama mevsimsel döngüsü itibarıyla bu aylarda yüzey sularındaki oksijen baskısı iyice artmaya başlıyor. Şu an son durum bu şekilde.”