Özdağ'a saldıranların ifadeleri ortaya çıktı

Selçuk Özdağ’a saldıranlar ifadelerinde "Araç plakalarını biz çıkarmadık, söküldüğünü fark etmedik" diye konuştu. Saldırganlar Özdağ'ı 'tesadüfen' gördüklerini de iddia ettiler.

Özdağ'a saldıranların ifadeleri ortaya çıktı

Selçuk Özdağ’a saldıranlar ifadelerinde “Araç plakalarını biz çıkarmadık, söküldüğünü fark etmedik” diye konuştu. Saldırganlar Özdağ’ı ‘tesadüfen’ gördüklerini de iddia ettiler.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a yönelik saldırı olayıyla ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada tutuklanan iki şüphelinin, iş aramak amacıyla gittikleri Çankaya’nın bir sokağında Özdağ ile tesadüfen karşılaştıklarını ileri sürdükleri öğrenildi. Şüpheliler aracın plakasının sökülmesine ilişkin soruya da bundan haberdar olmadıkları yanıtı verdi. Şüphelilerin, aynı araçla geldikleri güvenlik kameralarında tespit edilen diğer 3 şüphelinin kimler olduğu sorusu üzerine ise kim olduklarını bilmediklerini söyledikleri öğrenildi.

“TESADÜFEN GÖRDÜK”

Şüphelilerden Abdurrahman Gülseren, ifadesinde, diğer tutuklu şüpheli Gülahmet Türk’nin 3 yıllık arkadaşı olduğunu, olay günü iş aramak için sözleştiklerini, bir arkadaşlarından aldıkları otomobille Kızılay’da buluşup birlikte Çankaya’ya gittiklerini, aracı adresini bilmedikleri bir sokağa park ettikten sonra iş aramaya yaya olarak devam ettiklerini söyledi.

Abdurrahman Gülseren, yolda giderken sosyal medya ve televizyondan tanıdığı Selçuk Özdağ’ı tesadüfen görerek, daha önce yaptığı açıklamaları sormak için yanına gittiğini belirterek, “Selam verip kendisine ‘Siz Selçuk Özdağ mısınız?’ diye sordum. Evet cevabı alınca, ‘size bir soru sorabilir miyim?’ dedim. O da bana ‘evet’ dedi. Ben ‘Siz daha önce milletvekilliği yapmış, milletimizin vergilerinden maaş almış bir insansınız, FETÖ lideri Fetullah Gülen hakkında ifadelerini sordum. O da bana ‘Vatanseverliği sizden mi öğreneceğim p..ler ’ diyerek saldırdı. Benim çeneme bir yumruk attı. Sonra yanımda bulunan Gülahmet Türk bizi ayırmak istedi, ona da yumruk attı. Aramızda bir arbede çıktı, biz de kendimizi savunduk. Arbede sırasında Selçuk Özdağ yere düşerek yol kenarında bulunan bahçe korkuluğuna kafasını vurdu. Yerden kalkarken orada bulunan kim olduğunu bilmediğim, tanımadığım şoförü ya da koruması olan kişiye seslenerek ‘B. vur p…’ diye bağırdı. Ben de bu kişinin elini beline doğru götürdüğünü görünce, onu tutarak orada bulunan bir aracın üzerine doğru itekledim. Bize ateş edeceklerini düşündüğümüzden Gülahmet Türk ile birlikte olay yerinden uzaklaştık. Biz uzaklaşırken arkamızdan 4 el ateş edildi ancak, bize isabet etmedi, biz de park etmiş olduğumuz aracın yanına gittik ve aracımıza binerek olay yerinden uzaklaştık. Gülahmet Türk’nin Gazi Mahallesinde bulunan evine gittik” dediği öğrenildi.

“SİLAHLI OLAN ÖZDAĞ’IN KORUMASI”

Selçuk Özdağ ile karşılaşmalarının tesadüf olduğunu ileri süren Abdurrahman Gülseren, “Bizde ne sopa ne de silah yoktu, tam aksine bize karşı silahlı bir saldırı olmuştur. Kendisinin yapmış olduğu açıklamalar yalandır, olayın reklamını yapmaya çalışmaktadır” dedi. Sorgu sırasında aracı M.Ş. isimli ortak arkadaşlarından aldıklarını söyleyen Abdurrahman Gülseren, olay yeri çevresindeki güvenlik kameralarından alınan görüntülerde, olayı 5 kişinin gerçekleştirdiğinin tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine “Araç içerisinde ben ve Gülahmet Türk bulunuyorduk, araç içerisinde başka kimse yoktu” dedi.

Güvenlik kameralarından tespit edilen görüntülerde olay sırasında elinde sopa ve silah olan kişilerin kim oldukları sorusuna Abdurrahman Gülseren, sadece kendisi ve Gülahmet Türk’nin olay yerinde olduğunu, ellerinde sopa veya silah benzeri bir şey olmadığını savundu. Olay sonrası aynı araca binen diğer şüphelilerle ilgili soruya ise Abdurrahman Gülseren, “Bizim aracımıza bizden başka binen olmadı. Kamera kayıtlarında bahsettiğiniz elinde bulunan silah olan kişi ise Selçuk Özdağ’ın korumasıdır, aracımıza binmemiştir” dedi.

Tutuklu şüpheli Gülahmet Türk de aracı M.Ş. isimli kişiden emanet aldığını ve iş aramak için tesadüfen olayın yaşandığı adrese gittiklerini belirterek şu ifadeyi verdiği ortaya çıktı:

“Kar yağdığı için gitmiş olduğumuz yerlerde sokak aralarında aracın kayabileceğini düşünerek aracı park edip yaya olarak iş yerlerinin olduğu yerlere doğru yürümeye başladık. Hem yakın bir cami bulursak burada da cuma namazını kılarız, diye düşünüyorduk. Ben telefonla görüşme yaparken Abdurrahman Gülseren benim biraz önümden gidiyordu, o sırada biriyle tartıştığını gördüm. Onlara doğru yaklaşınca Abdurrahman Gülseren’nin tartıştığı kişinin sosyal medyadan sıklıkla gördüğüm Selçuk Özdağ olduğunu fark ettim. Abdurrahman Gülseren, Selçuk Özdağ’a hitaben ‘Bu nasıl vatanseverlik, FETÖ terör örgütünü överek mi vatanseverlik oluyor, sen nasıl bu milletin vekili olacaksın’ dedi. Selçuk Özdağ da ‘Vatanseverliği sizden mi öğreneceğim lan p..ler’ diyerek küfür etti. Ben de Selçuk Özdağ’a hitaben “daha önce Fetullah Gülen’i öven konuşmalar da yaptın, hiç mi utanmıyorsun, bir de vatan millet edebiyatı yapıyorsun’ dedim. Selçuk Özdağ bana hitaben ‘Vatanseverliği sizden mi öğreneceğim lan’ dedi. Daha sonra Selçuk Özdağ Abdurrahman Gülseren’ye yumruk salladı. Değip değmediğini bilmiyorum, ben de araya girdim ve vurarak itekledim, uzaklaştırdım. Selçuk Özdağ yere düştü, hatta düşerken demir korkuluğa çarptı. Yerden kalktığında Selçuk Özdağ’ın kafasında kan olduğunu gördüm. Muhtemelen demir korkuluğa kafasını çarptığında başından yaralanmış olabilir.”

“NE SOPA NE TABANCA KULLANDIK”

Selçuk Özdağ’ın beraberindeki kişiye silahını çekerek kendilerini vurmasını istediğini iddia eden Gülahmet Türk’nin, “Seslendiği kişi elini beline atarak yanımıza doğru gelince Abdurrahman Gülseren ellerinden tuttu, itekleyerek engelledi. Selçuk Özdağ ısrarla bizi vurması için bağırmaya devam edince, o kişi silahını çekti, biz de can havliyle oradan kaçmaya başladık. Bir alt sokakta bulunan aracımızın yanına koşarak gittik, bu esnada o kişi peşimizden 4 el silahla ateş etti. Mermilerin yerden sektiği sesi duyabiliyordum, aracımızın yanına geldik ve aracımıza binerek oradan hızla uzaklaştık, aracı nereye bıraktığımı hatırlamıyorum, aracı bıraktığımız yerden dolmuşa bindik, hangi dolmuş olduğunu da hatırlamıyorum. Abdurrahman Gülseren ile birlikte Gazi mahallesindeki benim ikametime geldik, olayla ilgili gelişmeleri medyadan görünce biz de Ankara Emniyet Müdürlüğüne gelerek teslim olduk.” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

Güvenlik kameralarında araçtan 5 kişinin çıktığı, ellerinde sopalar ve bir kişinin elinde ise silah olduğunun tespit edildiğinin sorulması üzerine şüpheli Gülahmet Türk “Araçta sadece ben ve Abdurrahman Gülseren vardı, başka kimse yoktu. Bizde olayda ne sopa ne de tabanca kullandık. Tespit edilen araç başka bir araç olabilir, ayrıca çevreden başkaca insanlar da ellerinde sopa ile gelmiş olabilirler. Ben Abdurrahman Gülseren’den başka kimseyi tanımıyorum, olay sırasında benim gördüğüm tek tabanca B. isimli şahsın elindeki ve bize doğru ateş ettiği tabancadır” dedi.

Gülahmet Türk, silahlı kişilerin olaydan sonra aynı araca bindiklerinin tespit edildiğinin sorulmasına üzerine “Biz araçla olay yerinden ayrılırken başka kimseyi aracımıza almadık, daha önce de söylediğim gibi araçta sadece ben ve Abdurrahman Gülseren vardı. Silah kullanılması sebebiyle etrafta çok sayıda insan kaçıyordu, bu kaçan şahıslar da kendi aracıyla uzaklaşan şahıslar olabilirler” dedi. Şüpheliler aracın plakasının sökülmesine ilişkin soruya da “Aracın plakalarını biz çıkarmadık, aracın plakalarının sökülmüş olduğunu da fark etmedim” dediği kaydedildi

Şüpheli Abdurrahman Gülseren’nin. yaşanan olayda hakarete ve darba maruz kaldığını, üzerlerine ateş açıldığını, hayati tehlike yaşadığını belirterek, kendilerine ateş ettiğini ileri sürdüğü B. isimli kişiden ve onu yönlendirdiğini iddia ettiği Selçuk Özdağ’dan davacı ve şikayetçi olduğunu, uzlaşmak da istemediğini söylediği öğrenildi.