RÖPORTAJ | İTÜ Öğrencileri: Yurt zamlarını kabul etmiyoruz
"İTÜ, rektörün değildir; birkaç şirketin hiç değildir. Her üniversite öğrencisi parasız ve eşit eğitim kavgasını yükseltmelidir ve bu talebinden vazgeçmemelidir."
Ekonomik kriz her geçen gün etkisini hissettirirken, AKP iktidarı faturayı emekçilere kesmenin arayışı içerisinde. Üniversite harçlarına gelen zamdan sonra şimdi de İTÜ yurtlarına yapılan yüzde 15 oranındaki zam öğrenciler tarafından tepki topladı.
Manifesto olarak bu süreci İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Ceylin ile görüştük.
“DEVLET ÜNİVERSİTESİ Mİ ÖZEL ÜNİVERSİTE Mİ BELLİ DEĞİL”
Her alanda gelen zamlar, eğitim alanını da etkiliyor. Üniversite harçlarına yapılan zamdan sonra şimdi de İstanbul Teknik Üniversitesi yurtlarına yüzde 15 oranında zam yapıldı. Bu süreci ve zamları nasıl değerlendiriyorsunuz?
“İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ilk girdiğim yıl fark ettiğim şey sanki devlet okulu değil de özel okul tarzı işliyor olmasıydı. Bir yandan “özel okullar kamulaştırılmalı” derken bir yandan da bizzat iktidar eliyle değiştirilen devlet üniversitelerinin yönetimlerinin piyasacı eğilimi ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Yemekhane ve yurtlar ücretsiz olması gerekirken yetmezmiş gibi İTÜ’nün ücretleri diğer devlet okullardan çok daha fazla. Her yıl İTÜ yönetiminin, öğrencisini düşünmeden yurtlarına zam yapıyor olması da cabası. Bugün iktidar tarafından şirketlerin vergi borçları silinirken, öğrencilerin sırtına yurt ve harç zamlarının bindirilmesi ne kadar kabul edilebilir? AKP hükümetinin yirmi yıllık sömürüsüne; işçinin, öğrencinin sırtından geçinip, toplumu yoksullaştırmasına da dikkat çekmek ve bunun bilinciyle tüm zamların karşısında olmak gerekiyor. Şu an yurtların güncel fiyatları 485 TL ile 1930 TL arasında değişmekte. Evet bir devlet üniversitesinde 1335 TL vererek “2 kişilik süit” ve 1930 TL vererek “Bağışçı Süit” odalarında konaklayabilirsiniz. Bizler bu okullara eğitim almaya geliyoruz, “Bu ay yurt ücretimi nasıl yatıracağım?” kaygısı taşımaya değil.”
İTÜ’de geçtiğimiz senelerde şirketlerin yaptığı zamlar da gündeme gelmişti ve öğrenciler tepkilerini dile getirdi. Bu süreç öğrencileri nasıl etkiliyor?
“İlk soruda bahsettiğim yemekhane fiyatlarının yanında kantinlerimize ve okul içerisindeki özel kafelere gelen zamlar sonucu öğrenciler bu durumun kabul edilemez olduğuna dair açıklamalarda bulunmuşlardı. Bu sürecin tanımı biz öğrenciler için şudur: eğitim almaya geldiğimiz kurum tarafından ceplerimizin boşaltılmaya çalışılması. Elbette bu durum biz öğrencileri çok yıpratıyor. Bizler şirketlerin üniversitelerimizden ellerini çekmesini, üniversitelerin ticarethane olarak görülmemesini, üniversitelerimizin gerçek anlamına kavuşmasını ve İTÜ’nün hak ettiği gibi yönetilmesini istiyoruz. Unutmayın ki üniversitemiz şirket, bizler de müşteri değiliz!”
“KAYITLARIN SİLİNMEMESİ İÇİN 2 AY ÖNCEDEN ZAMLI FİYAT TALEP EDİLİYOR”
Daha yurtlar açılmadan zamlı fiyattan ödeme istendiği haberleri var. Üniversitenin bu uygulaması doğru mu? İTÜ öğrencileri ne yapmalı?
“Öncelikle bu haber doğru. Şimdiden talep edilen zamlı ücretleri, kayıtları silinmesin diye yatırmak zorunda kalan sıra arkadaşlarımız var. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin akademik takvime göre açılış tarihi 1 Ekim 2021’dir. Açıkça görebiliyoruz ki bu tarihe daha iki ay var. Elbette bizden iki ay öncesinde zamlandırdığı yurtlarımızın parasını talep etmelerini doğru bulmuyoruz.
Bugün İTÜ yönetiminin öğrenci yanlısı tavır almadığını net bir şekilde görebiliriz. Pandemi öncesi öğrencilerin yemekhane ve kantin eylemleri de bunu kanıtlar niteliktedir. İTÜ yönetiminin dinlemediği öğrencilerin üniversite içerisinde söz hakkı olmalıdır ve öğrenciler haklarına sahip çıkmalıdır. Ücretsiz eğitim, barınma, ulaşım gibi temel haklarına sahip çıkmak ve bunun mücadelesini büyütmek öğrenciler için bir zorunluluk haline gelmiştir. İTÜ, rektörün değildir; birkaç şirketin hiç değildir. Her üniversite öğrencisi parasız ve eşit eğitim kavgasını yükseltmelidir ve bu talebinden vazgeçmemelidir.”