Sovyet bilim politikasının en önemli unsurlarından biri bilimde cins ayrımının ortadan kaldırılmasıydı(1). Bu sadece bir hedef ya da düzeltilmesi gereken bir durum değil, aynı zamanda bilimde ilerlemenin bir yolu olarak ele alınıyordu; toplumun dışarıda bırakılmış yarısının bilime çekilmesiydi. Yani bir lütuf değil, olması gereken bir durumdu.
Çarlık Rusya’sı kadınlara yüksek öğrenim görme hakkı tanıyan ilk ülkelerden olmasına karşın, kadınların durumu erkeklere oranla yine de çok kötüydü. Tüm kadınların yaklaşık % 85’i okuma yazma bilmiyordu; bazı geri kalmış, Çarlık tarafından ezilen ve sömürülen halklarda bu oran neredeyse % 100’ü buluyordu(2). August Bebel’in söylediği gibi, “birçok erkek, özellikle iyi eğitimliler, kadınların yüksek öğretim görmesine karşıydılar çünkü kadınların bu işe el atmasının bilimde bozulmaya yol açacağını düşünüyorlardı. Onlara göre bilim sadece seçilmiş bazı erkeklere ait bir ayrıcalıktı”(3).
Devrim sonrası durum hızla değişti, kadın bilimci sayısındaki artış ise yüzde 750 gibi inanılmaz boyutlara ulaştı. SSCB’de bilim erkek egemen bir alan olmaktan çıktı ve artık kimi alanlarda bilim insanlarının yüzde 80’ini kadınlar oluşturur hale geldi. 1947’ye gelindiğinde Sovyetler Birliği’nde 250 bin kadın teknisyen ve mühendis ve 100 bin kadın doktor olarak çalışıyor; üç milyon kadın zihinsel meslekler icra ediyordu(4). 1955/56 yılında yüksek okul ve üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin %50’ye yakını kadındı. Bu oran SSCB bilimler akademisi çalışanları için %43 düzeyindeydi. Üniversitelerde öğretim elemanlarının %30’undan fazlasını kadınlar oluşturuyordu. 1966 yılında mühendislerin yüzde 30’u kadın iken, aynı oran İngiltere’de yüzde 16, Fransa’da yüzde 9 idi ve üstelik İngiltere’de bilimciler arasında kadın oranı azalma eğilimindeydi(5). Bütün bunlar, 50 yıl öncesinde kadınların eğitim hakkından neredeyse tamamen yoksun olduğu bir ülkede gerçekleştirilmişti.
Peki bu denli büyük bir değişim Sovyetler Birliği’nde nasıl gerçekleşti? Elbette proletaryanın bir ideoloji olarak iktidarı almasının en önemli faktör olduğu açık bir gerçek; eski sistemin baskıladığı kesimlerin önünü açmaması düşünülemezdi zaten. Buna ek olarak ideolojik bağlamda bilim ve sosyalizm ilişkisi de anlatılabilir(6). Hatta kapitalist bir dünya düzeni içerisinde sosyalizmi yaşatma mücadelesinin bilimde öne geçmekle başarılabileceği, bunun için de toplumun daha geniş kesimini bilimsel çalışma sürecine sokmak gerektiği söylenebilir. Bunların tümünün doğru olduğundan bir kuşkum yok. Ancak bunların tümü düşünsel bir sürecin yaşama geçirilmesiyle ilintili.
Kadınların bilimsel yaşama katılımıyla ilgili somut adımı, SSCB bilim yazarları ‘çifte yük’ (double loading) diye adlandırılan bilim yapmak isteyen kadının üzerindeki ev işlerinden kurtarılması olarak değerlendiriyor ve “hem anne hem eş olarak üzerine başka işler yüklenen bir kadın nasıl yaratıcı bilimsel bir çalışmaya odaklanabilir?” diye soruyorlardı(5). Gerçekten de, ev işlerinin toplumsallaştırılması kadının ikinci kez ‘zincirlerini kırmasını’ sağlamış ve onu bilim dünyasında etkili bir konuma getirmişti.
Başka türlü “çocuk da yaparım kariyer de” sözünün gerçekleşmesi geniş kesimler açısından pek de kolay değildir.
8 Mart kutlu olsun.
(1)Günal İ. Ekim Devrimi bilimin gelişmesini nasıl etkiledi? Marksist Manifesto. Ekim Devrimi 100. Yıl özel Sayısı s: 157-64, 2017.
(2)https://www.evrensel.net/haber/339194/sovyetler-birliginde-kadinlarin-yasami-nasildi
(3)Bebel A. Kadın ve Sosyalizm, İnter, Nazlı SN (çev.), 1996.
(4) https://ekmekvegul.net/guncel-dosya/ekim-devrimi-ve-kadinlar-2
(5) Gvishiani DM ve ark. The Scientific Intelligentsia in the USSR (structure and dynamics of personnel) Progress Publishers, Moscow, 1976.
(6)https://haber.sol.org.tr/yazarlar/izge-gunal/marksizm-bilime-yabanci-mi-88582
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…