TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek: AKP giderayak suç dosyasını kabartıyor

Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in katılımıyla gerçekleşti. TKH Sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlanan basın toplantısında Tekerek, AKP’nin giderayak suç dosyasını kabartmamak için bir neden görmediğini vurgulayarak, yurt ve dünyadaki önemli siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

“AKP’DEN SES ÇIKMADI”

Tekerek Sayıştay’ın yayımladığı raporlara ilişkin şunları kaydetti:

“Sayıştay’ın hiçbir raporu yok ki, idarede bir usulsüzlük tespit etmiş olmasın. Bu usulsüzlüklerin ise, basit bir işlem hatası ya da ihmale dayanan bir hata olmadığı, AKP’nin, yandaş kayırma, kamu kaynaklarını peşkeş çekme gibi kasıtlı usulsüzlükler olduğunu görüyoruz. Tabii ki bu raporlar yayınlandıktan sonra AKP’den ses çıkmadığı gibi, diğer yıllardan da gördüğümüz gibi bildiklerini yapmaya devam da ediyorlar.

AKP, rejimi değiştirmiş, geldiği yirmi yılda artık ömrünü uzatma arayışlarına girmiş bir parti olarak deyim yerinde ise “battı balık yan gider” diyor ve her yıl yapılan usulsüzlükler bir önceki yılı dahi aratır hale geliyor. AKP giderayak suç dosyasını kabartmamak için bir neden görmüyor. Yağmayı, talanı pay ediyor, buna ihtiyaç duyuyor ve geride kalan ne varsa satıp savıyor. Kamu kaynaklarını demin de dediğimiz gibi sonuna kadar sömürüyor.”

“AKP İKTİDARINA KARŞI MÜCADELESİNİ YÜKSELTMELİDİR”

Tekerek, öğrencilerin barınma sorununa ilişkin ise şunları söyledi:

Üniversitilelerin eğitim hakkının sürmesi için barınma sorununun çözümü bellidir. Gençliğin barınma sorununun çözümü tüm özel yurtların devletleştirilmesinden geçmektedir. Eğitimin, sağlığın, barınmanın, ulaşımın, en temel insani hakların ücretsiz olacağı, gelecek kaygısının yaşanmadığı, işsizliğin yasak olduğu bir ülke ise sosyalizmle mümkündür!

Bugün barınma ihtiyacını karşılayamayacağı için okulu dondurmayı ya da bırakmayı düşünen binlerce genç varken, utanmadan “lüks yurtlar yaptık” diyen AKP, gençliğin aklıyla dalga geçmektedir. Gençlik ise aklıyla dalga geçen, geleceksizlik sorununu derinleştiren, işsizlik ve borçlanma yaratan bu düzene ve temsilcisi AKP iktidarına karşı mücadelesini yükseltmelidir.

“SİZ İŞÇİLERİ DEĞİL, İŞÇİLER SİZİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE SÜPÜRECEK”

Tekerek, işçilerin hak arama mücadelesine dönük saldırılara ilişkin ise şunları kaydetti:

“Emekçileri yok sayan, en küçük bir söz söyleme karşısında kolluk kuvvetlerini harekete geçiren iktidar ve sermaye düzeni, kaybetmeye mahkumdur.Bel Karper ve Adkotürk işçilerine yapılan muamele sadece mücadeleci işçilere değil, tüm işçi sınıfına gözdağı verme amacı taşımaktadır.Ancak talimatla işçileri kapı dışarı edeceğini düşünen iktidar ve sermaye yanılıyor. Siz işçileri değil, işçiler sizi tarihin çöplüğüne süpürecek diyor, Bel Karper ve Adkotürk işçileri ile dayanışma mesajımızı buradan da iletmek istiyoruz.”

“LAİKLİĞE SAHİP ÇIKALIM”

Tekerek, laikliğe yönelik artan saldırılara ilişkin ise şunları söyledi:

Partimizin ‘Laikliğe sahip çık’ başlıklı çalışması tüm Türkiye’de devam ediyor. Gericiliğin alıp başını gittiği, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın AKP’nin siyasi ofisi gibi çalıştığı, tarikatların hayatın her alanında iktidar eliyle örgütlendiği ülkemizde laiklik mücadelesinin yakıcılığı kaçınılmazdır.

Din siyasetinin ve dinci gericiliğin yolunun dinci faşizme çıkacağını biliyoruz. Tarihte bunun örneklerini çokça gördük. Bunun panzehirinin ise laiklik olduğunu açık bir şekilde ortaya koymak gerekiyor.  Böylesi bir dönemde tüm bunlara alışmamızı, kanıksamamızı ve korkmamızı istiyorlar. Ancak bizim gericiliğe prim vermek gibi bir niyetimiz yok. O yüzden ‘laikliğe sahip çıkalım’ diyoruz.

“KURULACAK YENİ CUMHURİYET EMEKÇİLERİN OMUZLARINDA YÜKSELECEKTİR!”

Tekerek, basın toplantısını TKH’nin Yeni Bir Cumhuriyet çağrısı ile sonlandırarak, şu çağrıda bulundu:

“Partimiz önümüzdeki dönem büyük bir çalışma başlatıyor.

‘Emek, Laiklik, Bağımsızlık, Sosyalizm İçin Yeni Bir Cumhuriyet Programı’  adı taşıyan çalışmamız tüm Türkiye’de halkımızla buluşacaktır. Programınızı kent meydanlarında, işyerlerinde, okullarda, mahallelerde halkımız ile paylaşacağız, ülkenin aydınlık geleceğini birlikte nasıl öreceğimizi ele alacağız.

Sermaye, gericilik ve emperyalizmin hamleleriyle ortadan kaldırılan Cumhuriyet’in yerine bu düzende kurulacak şeyin emekçilerin kurtuluşuna hizmet etmeyeceği açıktır.

O yüzden tam da böylesi bir zamanda ‘yeni bir cumhuriyet’ çağrısı yapıyoruz.

Ülkemiz, işbirlikçilerin, yobazların, emperyalistlerin ve para babalarının değil emekçilerin ülkesi olacaktır. Kurulacak yeni cumhuriyet emekçilerin omuzlarında yükselecektir!”