Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Pehlivan: Bu ülke Doğan Öz gibi bir Cumhuriyet Savcısı çıkarmıştır, korkunun üzerine gidebilmek gerekir
Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan ile 24 Mart Çarşamba günü, yurtsever Savcı Doğan Öz'ün katledilişinin 43. yılı nedeniyle düzenlenen etkinliğe ilişkin konuştuk.
24 Mart 1978’de katledilen yurtsever Savcı Doğan Öz, ölümünün 43. yılında Yargıçlar Sendikası, Avukatlar Sendikası ve Hukuk Defterleri dergisi tarafından düzenlenen etkinlikle anılacak.
‘Reformlar ve Gerçekler’ başlığı ile gerçekleştirilecek olan online etkinlikte açılış konuşması Gazeteci ve Yazar Berivan Tapan tarafından yapılacak. Programda Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Yargıç Enver Kumbasar ile Avukatlar Sendikası Üyesi ve Hukuk Defterleri yazarı Avukat Murat Yurttaş konuşmacı olarak yer alacak.
Gazete Manifesto olarak Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan ile 24 Mart Çarşamba günü saat 20.00’da Hukuk Defterleri’nin Youtube kanalından gerçekleştirilecek olan etkinlik hakkında röportaj gerçekleştirdik. Pehlivan’ın sorularımıza yanıtları ise şöyle:
24 Mart Çarşamba günü Yargıçlar Sendikası, Avukatlar Sendikası ve Hukuk Defterleri olarak yurtsever Savcı Doğan Öz’ün katledilişinin 43. Yılında bir anma etkinliği düzenleyeceksiniz. Özellikle son dönemde daha da yoğunlaşan siyasi iktidarın Anayasa ve hukuka aykırı uygulamaları düşünülecek olursa bu sene Doğan Öz’ü anmanın değerini nasıl ifade edersiniz?
Ayşe Sarısu Pehlivan: Yargıçlar Sendikası olarak kuruluşumuzdan itibaren bu etkinliği yapmaya gayret ediyoruz. Bu yıl da Avukatlar Sendikası ve Hukuk Defterleri ile birlikte Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz ‘ün katledilişinin 43.yılında anma etkinliği gerçekleştireceğiz. Doğan Öz hakkında kitap yazan Berivan Tapan da konuğumuz olacak.
Doğan Öz’ün Cumhuriyet Savcılığının nasıl yapılacağını gösteren en iyi örneklerinden biri olduğunu söylememe gerek yok sanırım. İşini yaparken karşılaştığı engelleri, cesaretiyle ve mesleğine olan sevgisiyle nasıl aştığı Türkiye Cumhuriyeti’nde kendisine hukukçu diyenlere yol gösterici mahiyettedir. Siyasetin de her zaman için yargıya müdahale ettiğini, müdahalenin bir Cumhuriyet Savcısının yaşamına son verilmesine kadar götürülebildiğini göstermesi açısından da hazin ve ürkütücü bir örnektir.
Genel Sekreterimiz Enver Kumbasar programda olacak, pek çok konuda sendikamızın değerlendirmelerini aktaracaktır.
Siyasetin, siyasi iktidarın tamamen yargıyı yeniden kendi siyasetine göre şekillendirmeyi istediği günleri yaşıyoruz. Hukukun katline izin vermeyen yurttaşlarla, STK’lar, demokratik kitle örgütleri birlikte mücadele etmek zorundadır. Gelecek bu mücadele grupları ile şekillenecek.
Sadece ve sadece hukuk içerisinde de kalarak mücadeleyi güçlendirmek yeterlidir. Korkmamak, korksak da korkunun üzerine gidebilmek, cesaretli olmak yeterlidir. Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez, sürmeyecektir de. Doğan Öz gibi bir Cumhuriyet savcısı çıkarmıştır bu ülke. Örnek alınması yeterlidir, kıymetlidir.
Etkinliğin konu başlığı “Reformlar ve Gerçekler” olacak. Bu konuyu biraz açar mısınız, neler tartışılacak etkinlikte?
Ayşe Sarısu Pehlivan: Söyleşi konusu Reformlar ve Gerçekler. Biz bu konuda yine siyasi iktidarın yargı reformu başlıklı düzenlemeleri hakkında İzmir’de uluslararası bir çalıştay düzenlemiş ve pek çok yetkin kişiyi konuşmacı olarak dinlemiştik. Aradan geçen zaman, o zamanki eleştirileri haklı çıkardı. Reform denilmiş ancak hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan uygulamalar yapılmıştır. Şimdi de insan hakları eylem planı diyerek yine bir kısım düzenlemeler yapılacağı söylenirken, ifade özgürlüğü gibi kişi hak ve özgürlükleri paspasa çevrilmektedir. İfade özgürlüğü sadece siyasi iktidarın sevdiği beğendiği şeylerin söylenmesi özgürlüğü olarak kabul edildiği bir kalıp içerisinde kabule doğru gitmektedir.
Aslında herkes için şiddet çağrısı olmaktan uzak olduğunda her şeyin konuşulması, ifadelerden korkulmaması bizi ülke olarak daha güvenli ve güçlü bir hale getirecektir.
Kısacası reform tabiri sadece bir tabir olarak kalmakta, gerçekler ise maalesef özgürlüğün, hakların, yurttaşlarımızın canını yakmaktadır.
Yargıda iyileştirmelerin iyi yetkin hukukçularla gerçekleştirilebileceğini, herkesin bilmesi ve buna göre kendini geliştirmesi ve geliştirmesi gerektiğini kabul etmemiz ve sorumluluk duymamız gerekiyor.