Yeni Şafak yazarından beyin yakan 'arkeolojik kazı' yazısı
Yeni Şafak yazarı, arkeolojik kazıları eleştirdiği yazısında, "Arkeoloji, bilimle ve bilim üzerinden savaşmanın adıdır. Silahtır. En ürpertici silahtır, en öldürücü silah hem de: Tarihinizin silinmesi, yok edilmesi ve size sahte bir tarih icat edilmesi!" diye yazdı.
AKP’nin yayın organlarından Yeni Şafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan, arkeolojik kazıları eleştiren bir yazı kaleme aldı.
Yeni Şafak yazarı Kaplan, “Arkeolojik emperyalizm, bu topraklardan İslâm’ın izlerini siliyor ama biz uyuyoruz yine!” başlıklı yazısında, Türkiye’de yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarını eleştirdi. Kaplan, “Anadolu’nun her tarafı, İslâmî köklerinden koparılarak, bu toprakların bizden önceki Rum, Ermeni, Hıristiyan geçmişi, pagan Yunan ve antik Ege ve Akdeniz uygarlıkları geçmişi kazınarak günyüzüne çıkarılmaya çalışılıyor harıl harıl…” ifadelerini kullandı.
‘Arkeolojiyi sona ermiş, bitmiş bir tarihin korunması bilimi’ olarak tanımlayan Kaplan “Tam anlamıyla hurafedir bu! Üstelik de en masumane gözüken çağdaş hurafelerden biri!” ifadelerini kullandı.
“Arkeoloji, savaşmadan tarih yapmanın en kestirme yoludur. Tarihi çarpıtmanın ve yeniden yazmanın… Başkalarına tarih dayatmanın… Dahası, senin atalarının yaşamadığı bu imal edilmiş tarihi, dünyaya satmalarının…” diyen Kaplan, şunları yazdı:
“O yüzden kim arkeolojiye hâkim olursa, dünyaya da o hâkim olur: Tarihi o yazar; yazdığı tarihi “gerçek bu” diye satar bütün dünyaya. En ideolojik bilim dalı, arkeolojidir. Arkeoloji, bilimle ve bilim üzerinden savaşmanın adıdır. Silahtır. En ürpertici silahtır, en öldürücü silah hem de: Tarihinizin silinmesi, yok edilmesi ve size sahte bir tarih icat edilmesi! Bu da sizin, tarihte ikinci kez ölümünüz demektir.”
“Memleket medya-mafya-siyaset skandallarıyla çalkalanıyor, sen nelerle uğraşıyorsun Yusuf Kaplan, demiyorsunuzdur umarım” diye devam eden Kaplan, Türkiye’de şu anda 600 küsur, kazı çalışmasının yürütüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“İşte bu medeniyetin birikimini, ruhunu, ruh köklerini bir kez daha tarihe gömen, ikinci kez yok eden bir cinayet işleniyor memlekette. Bu topraklardaki tapu senedimizi elimizden alacak, bizi bu topraklardan sürecek yapıları adım adım inşa ediyor birileri arkeolojik kazı numaralarıyla…
Türkiye’nin dört bir tarafı, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’nun her tarafı, İslâmî köklerinden koparılarak, bu toprakların bizden önceki Rum, Ermeni, Hıristiyan geçmişi, pagan Yunan ve antik Ege ve Akdeniz uygarlıkları geçmişi kazınarak günyüzüne çıkarılmaya çalışılıyor harıl harıl…
Zihnen Bizans’ın çocukları olduklarını ispat edercesine Müslüman Anadolu kıtasının altını oyuyorlar, her tarafı arkeolojik kazı çöplüğüne dönüştürmüş, gece gündüz demeden, Avrupa Birliği fonlarından fonlanarak, başka şer şebekelerden beslenerek bu toprakların İslâmî tarihini, geçmişini kazıyacak, bu topraklarda bizim işgalci olduğumuzu göstermeye kalkışacak hummalı bir kazı çalışması yürütülüyor ülkenin dört bir tarafında. 600 küsur kazı yürütülüyor el’an ekiplerle Anadolu çapında!
Bu arkeolojik çalışmaların neredeyse hepsi antik, İslâm öncesi, ölü, bize bir şey söylemeyecek antik uygarlıklarla ilgili kazalar. Önemli olan çapı değil, miktarı. Şunu diyecekler yarın; ‘Bu topraklar, Hıristiyanlığın suladığı topraklar, siz işgalcisiniz!'”