Yrd. Doç. Dr. Semiha Özalp Günal: Kadının kurtuluşu toplumsal kurtuluştan ayrı tutulamaz

İKD geçmişten bu yana kadının kurtuluşunun toplumsal kurtuluştan ayrı tutulamayacağını savunmuş, yoksullukla, gericilikle savaşmıştır. Kadını toplumsal yaşamdan, ekonomiden, sınıfsal konumundan ayrı tutarak mücadele etmeye çalışırsak ayağımızın altındakini; “bak sosyal yardım yapıyoruz kadınlara”, “bak onları esnek çalıştırıyoruz”, “bak başörtüsüyle özgürlük veriyoruz” diyerek çekiverirler.

Yrd. Doç. Dr. Semiha Özalp Günal: Kadının kurtuluşu toplumsal kurtuluştan ayrı tutulamaz

Yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir dizi değerli isimden kadın mücadelesinin dününe ve bugününe dair görüşler aldık.

Röportaj serisinin ilkinde Akademisyen, Yazar Doç. Dr. Sibel Özbudun’un değerlendirmelerini okurlarımızla paylaşmıştık. 

İlerici Kadınlar Derneği (İKD) GYK Üyesi Semiha Özalp Günal’ın sorularımıza yanıtları ise şöyle:

Türkiye’de kadınlar bir yandan ekonomik kriz diğer yandan gericilikle mücadele ediyor. 8 Mart’ın tarihsel bağlamı göz önüne alındığında kadın mücadelesinin zemini hangi noktalara oturmalıdır?

Türkiye’nin yoksullaşması ile gericiliğin yükselmesi at başı gidiyor bilindiği gibi. Bunlara bağlı olarak kadının toplumdaki yeri de aşağıya doğru çekilmeye çalışılıyor. Hiçbir şey değişmiyor, dün Aladağ’da bir tarikatın yurduna kapatılmış kız çocukları yanarken, bugün pandemi bahanesiyle çalışma verimleri düşmesin diye işçi kadınlar fabrikalara kapatılıyor.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kadın işçilerin anısına, sosyalist kadınların önerisi ve mücadelesiyle kazanılmıştır. İstedikleri kadar içini boşaltmaya çalışsınlar bizim mücadelemizin yükseldiği zemin burasıdır ve böyle devam edecektir…

İKD geçmişten bu yana kadının kurtuluşunun toplumsal kurtuluştan ayrı tutulamayacağını savunmuş, yoksullukla, gericilikle savaşmıştır. Kadını toplumsal yaşamdan, ekonomiden, sınıfsal konumundan ayrı tutarak mücadele etmeye çalışırsak ayağımızın altındakini; “bak sosyal yardım yapıyoruz kadınlara”, “bak onları esnek çalıştırıyoruz”, “bak başörtüsüyle özgürlük veriyoruz” diyerek çekiverirler.

8 Mart vesilesiyle bir mesajınız var mı?

8 Martta ve aslında her gün, biz ilerici kadınlar, sorunlarımızın işçi sınıfının sorunlarından çok da farklı olmadığı bilinciyle; “esnek çalışsınlar”, “kadının yeri evidir” “kadınlar daha düşük ücret alsınlar” diyerek kadını yedek işgücü üretimi ve yeniden üretiminde kullanmakta ısrarcı kapitalizme karşı işçi sınıfıyla omuz omuza mücadele edeceğiz.
8 Martta ve aslında her gün, biz ilerici kadınlar, sorunlarımızın tüm aydınlanma yanlılarından çok da farklı olmadığı bilinciyle; kadınları fıtrat-onur-ahlak-aile bahaneleriyle her fırsatta aşağılayan ‘Zengin’lerin gericiliğine karşı çocuklarımızla, sevgililerimizle omuz omuza mücadele edeceğiz.

8 Martta ve aslında her gün biz ilerici kadınlar, sorunlarımızın tüm dünya ezilen kadınlarından çok da farklı olmadığı bilinciyle; kadına yönelik şiddeti, savaşı, eşitsizliği meşrulaştıran, kapitalizm ve gericilikle işbirliği yapan patriarkaya karşı tüm dünya kadınları ile omuz omuza mücadele edeceğiz.

Yaşasın 8 Mart