Batuhan Baybars
Toplumsal hayata iktidarın ve düzenin temsilcilerinin eliyle müdahale edilmesinin ayyuka çıktığı, memleketi esir alan karanlığa karşı aydınlık bir memleket özleminin milyonlarca insanda somutlandığı bir direnişti Gezi. 2013’ün Haziranı’nda milyonlarca insanın ağzından tek bir cümle çıkıyordu: “Her yer Taksim, her yer direniş!”
Memleketin sürüklenmek istendiği karanlığa karşı özgürlük, laiklik, eşitlik gibi isteklerin çok da uzakta olmadığının en önemli göstergesiydi Gezi Direnişi. Memleketin ilerici birikimleri ile hesaplaşmak isteyenlere verilebilecek en güzel cevaptı. Yobaza, yandaşa ve memleketin her karış toprağını sermayeye peşkeş çeken iktidara karşı halkın tepkisi, memleketin aydınlık yüzü olarak tarih sayfalarında yerini aldı.
Gezi Direnişi esnasında bu düzen aramızdan bu ülkenin aydınlığını temsil eden canlarımızı aldı . Bunlardan biri de 9 sene önce bugün aramızdan kopartılan Ali İsmail Korkmaz’dı. Bir üniversite öğrencisi olan Ali İsmail, aydınlık Türkiye hayalini gerçekleştirebilmek için yerini almıştı Gezi Direnişinde. Gezi’de darbeyi görenlere, Ali İsmail’in ölüm emrini verenlere, memleketin yobazına, sermayeye ve işbirlikçilerine karşı gençliğin cevabı bu nedenlerle net olacaktır. Gençlik, içinde yeşerttiği umudu, düzene karşı olan öfkesini aydınlık memleket kavgasında birleştirecek ve Ali İsmail’in düşlerindeki Türkiye’ye ulaşana kadar mücadelesine devam edecektir. Bu umudu ve öfkeyi seçim sandıklarına hapsetmek isteyenlere karşı da aynı kararlılıkla mücadele verecek ve kuru vaatlere karnının tok olduğunu gösterecektir.
Üniversitelerden Gezi Direnişi’ne katılan binlerce öğrenciden bir tanesiydi Ali İsmail. Üniversitelerde mücadeleyi büyütmenin, okumuş insanın emekçi halkına karşı sorumlu olduğunun, düzenin bizleri ittiği karanlıktan kurtulmak adına mücadele etmekten başka yolumuzun olmadığının farkındaydı. Akademinin sürüklendiği çıkmazdan kurtulmanın yollarını arayan binlerce, milyonlarca üniversiteliye umut oldu. Gencecik yaşında gelecek hayalleri kuran ve bu uğurda mücadele etmeden bu hayalleri gerçekleştirmenin mümkün olmadığının ispatıydı Ali İsmail. Eğitimin bilimden uzaklaşmasının, ilerici akademisyenlere uygulanan baskının şiddetle artmasının, akademideki gerici politikaların gün yüzüne çıkmasının ardından bir üniversitelin yapması gerekeni yaptı Ali İsmail. Üniversitelerin gerçek sahiplerinin öğrenciler olduğunu göstermek için Gezi direnişe katıldı ve çok meşru bir zeminde mücadelesini verdi.
Gezi Direnişinin üzerinden geçen 9 senelik sürede sermayenin ve işbirlikçisi iktidarın, memleketin ilerici birikimiyle hesaplaşma isteğinin devam ettiğini bilmemiz gerekiyor. Gezi Direnişi’nde sahip çıkılan değerler, teker teker tasfiye edilmeye çalışılıyor. Ama unutulmaması gereken bir nokta var ki; Gezi direnişinde sahip çıkılan ilerici birikimler, her ne kadar tasfiye edilmeye çalışılsa da, bu birikimleri tekrar kazanmak için mücadele eden, bir an olsun umudunu kaybetmeyen ve Gezi ruhuna sahip bir gençlik toplamı var. Gezi ruhuyla mücadele eden gençler, iktidarın ve sermayenin kabuslar görmesine vesile olmakla kalmıyorlar, geleceklerini de ilmek ilmek örüyorlar. Üniversitelerdeki amfilerden, liselerdeki sıralardan mücadeleyi yükselten gençler, karanlığa sürüklenmiş durumda olan memleketi tekrardan aydınlığa taşıyacak, iktidarın ve sermayenin kabuslarını gerçek kılacaklar. Bu nedenle, iktidarın Gezi direnişiyle hesaplaşmak istemesinin, asıl sebebi de burada aranmalıdır.
Bizlerin, bu köhnemiş düzene mahkûm bırakanlardan sormamız gereken hesaplarımız var. Aydınlık bir Türkiye’ye giden yolda ayağımıza vurulan prangalardan kurtulma vaktimiz gelmiştir. Bu prangalardan kurtulmanın yolu ise umudu yeşertmekten, aydınlık bir memleket düşlemekten ve en önemlisi Ali İsmail gibi bu umudu ve aydınlık bir memleket düşünü, mücadele ile birleştirmekten geçmektedir. Ali İsmail’in hayalindeki aydınlık Türkiye’yi kurmak, ona verilebilecek en güzel hediye olacaktır. Mücadelesini yükseltmek, ondan devraldığımız bayrağı geleceğe taşımak boynumuzun borcu haline gelmiştir. Bu umudu ve düşü mücadele ile birleştirmezsek sermayenin ve işbirlikçisi iktidarın, Gezi Direnişi sonrasında yaratmış olduğu bu karanlığa gömülür ve çıkış yolumuzun izlerini teker teker kaybetmeye devam ederiz.
Ali İsmail’in düşlediği ve mücadelesini verdiği memleket yakındır. Gençlik olarak bu mücadelede yerimizi almış durumdayız. Karanlığa sürüklenen bir memlekette yeşeren umuttur Ali İsmail. Tüm engellere rağmen hayallerinden vazgeçmemektir Ali İsmail. Aydınlık bir Türkiye demektir Ali İsmail!
Bizim yolumuz bellidir. Düzenle hesaplaşmak yerine helalleşmeyi seçenlerin, sahte umut tüccarlığı yapanların, süslü sözlerle bizleri kandırabileceğini sananların yolu değildir. Bizim yolumuz, aydınlık bir Türkiye mücadelesinde yerini alan Ali İsmaillerin yoludur.
Yenidoğan davası, duruşmanın altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…
NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…
Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…