İlerici kadınlar Derneği (İKD), 2024 yılının yaşanan bazı önemli başlıklarını değerlendirdiği bir almanak yayımladı.
Emperyalist saldırganlığa, bölgemizde yaşanan gerilimlere dikkat çekilen almanakta kadınların ve çocukların gelişen olumsuzluklardan en çok etkilenen kesim olduğu vurgulanıyor.
Emperyalizmin ve kapitalizmin gericilikle kol kola emekçilerin yaşamlarını cehenneme devam ettiği belirtilen almanakta yer alan başlıklar şöyle :
2024 YILINDA SAVAŞ, GERİCİLİK VE ŞİDDETİN KARŞISINDA KADINLAR
Ülkemiz ve bölgemiz açısından önemli kırılmaların yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. 2024 yılı bölgemizde emperyalizmin saldırganlığını arttırdığı, katliamların yaşandığı ve milyonlarca kadın ve çocuğun yerinden edildiği, bir yıl oldu.
Siyonist İsrail’in Filistin’i işgali ve burada gerçekleştirdiği katliamlar bugün de devam ediyor. Yanı başımızda Suriye’de cihatçı çetelerin iktidarı ele geçirmesinin ardından bir şeriat rejiminin kurulup kurulamayacağı tartışılıyor.
AKP iktidarı geçmişte kadınları köleleştiren, köle pazarları kuran IŞİD ve El Kaide uzantısı grupları özgürlük timsali olarak sunuyor. Bundan cesaret alan gericiler ülkemizde yılbaşı kutlamalarını bahane ederek toplum üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.
2024 yılı ekonomik krizin faturasının emekçilere kesildiği, yoksulluğun arttığı bir yıl oldu. Emekçi kadınlar bu ekonomik yıkımın birinci elden muhatabı oldu. İşsizlik, güvencesiz çalışma ve açlık sınırının altında kalan ücretler çocukların beslenme çantasına uzandı.
Sömürünün derinleştiği, gerici politikaların hız kazandığı 2024 yılında kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet tırmanmaya devam etti. Şüpheli kadın ölümleri arttı. Kadın cinayetlerine artan çocuk cinayetleri eklendi.
2024 yılında yoksulluğa, sömürüye, şiddete karşı kadınların, emekçilerin mücadelesi de damga vurdu. Polonez’de, İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde ve pek çok işyerinde emekçi kadınlar direnmeye, hakları için mücadele etmeye devam ediyor.
EMPERYALİST SAVAŞ POLİTİKALARI KADIN VE ÇOCUKLARIN YAŞAMINI KARARTTI
Emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde Ortadoğu’nun yeniden dizaynı ve kendi egemenlik alanını genişletme hedefleri nedeniyle uzun yıllardır süren savaş politikaları 2024 yılında da devam etti. Bu projenin bir uzantısı olarak İsrail’in Gazze’yi işgalinden bu yana 14 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın olmak üzere 44 bin 612 Filistinli öldü. İsrail’in saldırıları Gazze ile sınırlı kalmadı. Lübnan, Yemen ve Suriye’ye dönük İsrail’in saldırılarında ve Ukrayna-Rusya savaşında da binlerce insan yaşamını yitirdi.
EKONOMİK KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE YÜKLENDİ, KADIN YOKSULLUĞU ARTTI
AKP’nin ekonomi politikaları patronların ve yandaşların kasasını doldururken milyonlarca emekçi yoksullukla boğuşuyor. 2024 yılında bu tablo değişmedi. Asgari ücretin açlık sınırında belirlendiği, milyonlarca emeklinin bunun çok daha altında ücretlere mahkum edildiği bu tablo işsizlik ve güvencesiz çalışma ile tamamlanıyor
TÜİK’in Haziran 2024 verilerine göre kadınların istihdam oranı yüzde 32,1 oldu.
DİSK-AR’ın TÜİK verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre Ağustos 2024’te işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 35,7 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olarak belirlendi.
Aynı rapora göre genç kadınlar arasında dar tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 25 olarak tespit edildi.
TÜİK verilerine göre son bir yılda dar tanımlı işsizlik düşerken geniş tanımlı işsizlik ise artıyor. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2,2 milyon kişi arttı. Bu durum esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin arttığına da işaret ediyor.
Kadınlar özellikle tarımda kayıt dışı ve sigortasız çalışıyor. OECD verilerine göre Türkiye’de kayıt dışı çalışan kadınların oranı yüzde 34,4 oldu.
Ücret politikaları bakımından da sermaye düzeninin ‘kadın dostu’ olarak lanse ettiği projelerin aksine kadınlar düşük ücretlerle istihdam ediliyor, eşit işe eşit ücret dahi alamıyor.
Bununla birlikte 12 milyona yakın kadın ‘ev kadını’ olarak tanımlanıyor ve işgücüne dahil edilmiyor. Türkiye’de 3 milyondan fazla kadının herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmadığı da düşünüldüğünde 2024 yılında gelinen nokta kadınların kriz koşullarında sefalete mahkum edildiği gerçeğidir.
Türki-İş’in Kasım 2024 verilerine göre ülkemizde dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması 20 bin 562, yoksulluk sınırı ise 66 bin lirayı aştı. Bu koşullarda asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi.
Bu tabloda emekçi kadınlar 2025 yılını evde tencere nasıl kaynayacak endişesiyle karşılıyor.
2024 YILINDA GERİCİ POLİTİKALAR KADINLARI VE ÇOCUKLARI HEDEF ALDI
Diyanet İşleri Başkanlığı depremzede çocukların evlatlık edinilmesi sorusuna verdiği yanıtta “Evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli yok” yanıtını verdi. Gelen tepkilerin ardından Diyanet bu açıklamayı kaldırdı.
İstanbul Sultanbeyli’de istismar davasında, faillerin avukatı, 13 yaşındaki mağdur çocuğa ‘Etek boyunu kısaltmaması ve daha usturuplu davranması konusunda okuldaki hocaları tarafından uyarılıp uyarılmadığının’ sorulmasını istedi.
Adıyaman Menzil’de tarikatın dayatmasıyla otobüs durakları haremlik selamlık şeklinde ayrıldı.
Bursa’da Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu Müdürü ‘Okulda başı açık kız öğrenci olamaz. Herkesin başını kapatması gerek’ diyerek laikliğe meydan okudu.
Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bütün okullara öğrenci servislerinde ön koltukta kız öğrencilerin oturmaması için bilgilendirme yapılmasını hususunda yazı gönderdi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarikat ve cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle imzaladığı protokollere yenileri eklendi. Son olarak Hüda-Par uzantısı bir dernek ile daha MEB’in protokol imzaladığı ortaya çıktı
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AKP’li üyesi Latif Aydemir, kadın cinayetlerinde kadınları suçlayarak “Hanımlarımızı, kadınlarımızı tenzih ediyorum ama… Bir kısmı bayanlar olmak üzere erkeklerin de çoğunda öldüren kadar ölenler de suçludur” dedi.
AKP eliyle kurulan gerici rejim 2024 yılı boyunca benzeri pek çok açıklamaya, uygulamaya ve faaliyete sahne oldu.
AKP’nin eğitim politikaları yüzbinlerce çocuğun eğitimin dışında kalmasına neden oldu
2024 yılını Türkiye Yüzyılı ilan eden AKP iktidarı, eğitimde gerici politikaların son halkası olan Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini hayata geçirdi. Bu müfredat pek çok eğitimci, akademisyen ve kurum tarafından reddedilse de AKP’nin kendi ideolojik kalıplarına uygun yeni nesil yetiştirme hedefiyle uygulanmaya başlandı. Müfredat bir bütün olarak bilimsel yöntemden ve laik anlayıştan arındırılırken ‘milli ve manevi değerler’ denilerek tarikat ve cemaat uzantısı kuruluşlarla sayısız protokol imzalandı. Milli Eğitim Bakanı bu protokollere ilişkin itirazlara ise, tarikatlarla birlikte iş yapmaya devam edeceğiz, diyerek adeta anayasaya meydan okudu.
Eğitimde 4+4+4 ile başlayan süreç Maarif Modeliyle devam ederken her geçen yıl başta kız çocukları olmak üzere daha fazla çocuğun eğitimden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Eğitim Reformu Girişimi’nin hazırladığı rapora göre 2023-2024 yılında 612.814 çocuk eğitimin dışında kaldı. Bu sayı son üç yılın en yüksek rakamı. Ekonomik kriz ve yoksulluğun artması ile birlikte erkek çocuklarının çalışmak durumunda kaldığı, kız çocuklarının ise ev işleri ile ilgilendiği görülüyor.
Öte yandan iktidarın tasarruf tedbirleri kapsamında taşımalı eğitim sisteminde servislerin kaldırılması köylerde yaşayan çok sayıda öğrencinin eğitime erişimini zorlaştırdı.
2024 YILINDA KADINLAR YAŞAYAMADI
Kadınların ikincil görüldüğü, gerici politikaların egemen kılındığı, çetelerin suç örgütlerinin meşrulaştırıldığı ülkemizde geride bıraktığımız bir yılda da kadınlar yaşamdan kopartıldı. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre 2024 yılının ilk on ayında 276 kadın cinayeti işlendi. Yine aynı açıklamada bakan 32 kadının koruma kararı olduğu halde öldürüldüğünü açıkladı. Ancak İçişleri Bakanı koruma tedbirlerinin yetersiz kalmasını yine kadınların ihmaline bağladı, öldürülen kadınları saldırgana kapıyı açmakla suçladı.
Kadın örgütlerinin yayınladığı raporlara göre ise kadın cinayetlerinin sayısı çok daha fazla, öte yandan şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artış var.
2024 yılı aynı zamanda kadın cinayetlerinde vahşetin akıl almaz boyutlara ulaştığı bir yıl oldu. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in öldürüldüğü ve hafızalara sur cinayetleri olarak kazınan katliam toplumda büyük bir infial yarattı.
KADIN CİNAYETLERİNE ÇOCUK CİNAYETLERİ DE EKLENDİ
2024 yılında kadın cinayetlerinin yanı sıra çocuk cinayetleri de gündemden hiç düşmedi. Diyarbakır’da Narin Güran’ın aile içinde öldürülmesi, İstanbul’da Şirin Elmas Hanilçi, Tekirdağ’da Sıla bebek, İzmir’de beş kardeşin yangında can vermesi, MESEM programı ile sermayenin çıkarları doğrultusunda ucuz işgücü olarak görülen çocukların iş cinayetlerine kurban gitmesi, ihmal nedeniyle ölen çocuklar ve intiharlar çocuklarımızı bekleyen tehlikeleri ortaya koyuyor. Basına yansıyan haberlere göre MESEM projesi nedeniyle son bir yılda en az 9 çocuk yaşamını yitirdi.
Çocuk ölümlerinde bir başka olgu ise aile katliamları oldu. Yine basına yansıyan haberlere göre 2024 yılında aile katliamlarında en az 35 çocuk hayatını kaybetti.
Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı raporlar ise yılda 20 bin çocuk istismarı davasının açıldığını ortaya koyuyor. İstismar davaları her geçen yıl artarken çocuk yaşta doğum haberleri de basına yansımaya devam ediyor.
2024 yılında yenidoğan çetesi vakası ile birlikte sağlık sisteminde ticarileşmenin halk sağlığını tehdit ettiği gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Ticari bir faaliyet haline dönüşen sağlık sisteminde yeni doğan bebeklerin öldüğü tespit edildi.
2024’te kadınlar şiddete, sömürüye, gericiliğe karşı mücadelede ön saflardaydı
2024 yılına kadınların ön saflarda olduğu direnişler de damga vurdu.
Sendikalı oldukları için işten çıkarılan ve kadın işçilerin çoğunlukta olduğu Polonez işçileri hakları için 2024 yılı biterken aylardır sürdürdükleri direnişi İstanbul Çatalca adliyesi önünde sürdürüyor.
İzmir’de Sendika ve ücret hakları için direnen Lezita işçilerinin grevi 300 gündür devam ediyor.
İzmir Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş işçilerinin ücretlerin düzensiz ödenmesi ve işten çıkarmalara karşı başlattıkları direniş 2024 yılı biterken 141. Gününe giriyor.
MESS’e karşı metal sektöründe başlayan grev, Cumhurbaşkanı’nın yasaklama kararına rağmen fiili olarak devam ediyor. Hitachi fabrikasında grev işçilerin kazanımıyla sonuçlanırken İstanbul, Kocaeli ve Balıkesir’de işçiler yeni yılı grev ile karşılıyor.
Gaziantep’te Özak Tekstil’de sendikal haklarını kullandıkları için işten atılan işçilerin 80 gün boyunca sürdürdükleri direniş 2024 yılında işçilerin kararlılığının göstergesi oldu.
2024 yılında iz bırakan bir diğer direniş İzmir Bergama’da bulunan Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan kadın işçilerin direnişiydi.
2024 yılında belediye işçileri, maden işçileri, atanamayan öğretmenler, sağlık çalışanları, tekstil işçileri, metal işçileri, gıda işçileri, tarım işçileri gibi neredeyse bütün sektörlerde işçiler ücret hakları, sosyal hakları, örgütlenme hakları ve güvenceli çalışma hakları için onlarca direniş ile krizin ve yoksulluğun faturasını ödemeyeceğini ilan etti.
Kadınlar 2024’te, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ‘patronlara köle, tarikatlara mürit olmayacağız’ diyerek ekonomik krize ve gericiliğe karşı alanlardaydı.
2024 YILINDA KADINLAR, ŞİDDETE VE CİNAYETLERE KARŞI ALANLARDAYDI
İstanbul Edirnekapı’da İkbal Uzuner’in vahşice katledilmesinin ardından özellikle üniversitelerde ve liselerde büyük protesto eylemleri gerçekleştirildi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Günü vesilesiyle pek çok kentte sokağa çıkan kadınlar, kadın ve çocuk cinayetlerini körükleyen bu gerici düzene hayır dedi.
2024 yılında kadınların mücadele başlıkları arasında 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve kadınların kendi soyadını kullanmasının önüne geçen düzenlemenin torba yasa ile TBMM gündemine gelmesi de yer aldı. Kadınların kendi soyadını kullanmasının önüne geçen düzenleme gelen itirazlar sonrası geri çekildi.
2024 yılını geride bırakırken kadınlar 2025’e eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin ve bağımsızlığın yeşereceği yeni bir ülkenin özlemini ve kararlılığını taşıyor.