Bahçeli'ye hatırlatma: Atatürk Nutuk'ta ne demişti?
Bağımsızlık mücadelesinden rahatsız olanların kervanına Devlet Bahçeli de katılırken, herkesi cehaletle suçlayan Bahçeli'yi Atatürk’ün Nutuk’da geçen aşağıdaki sözlerle baş başa bırakıyoruz.
Bundan 100 yıl önce yoksul Anadolu halkı ulusal kurtuluş mücadelesini yalnızca işgalciye değil aynı zamanda işbirlikçi Saray’a ve İstanbul Hükümeti’ne karşı da vermişti. Bağımsızlık mücadelesinden rahatsız olanların kervanına Devlet Bahçeli de katılırken, herkesi cehaletle suçlayan Bahçeli’yi Atatürk’ün Nutuk’da geçen aşağıdaki sözleriyle baş başa bırakıyoruz:
“1919 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım.
Genel vaziyet ve manzara: Osmanlı Devleti’nin dahil bulunduğu grup, Harbi Umumi’de mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir mütarekename imzalanmış. Büyük Harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harbi Umumi’ye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek, memleketten firar etmişler. Saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın riyasetindeki kabine; aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişah’ın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir vaziyete razı.
Asil bir milleti yüz kızartıcı bir vaziyete düşüren sefil
Kamuoyunu hakiki vaziyet ile karşı karşıya bırakmayı tercih ederim. Sakat bir veraset usulü neticesi olarak, büyük bir makam, tantanalı bir unvan elde edebilmiş bir sefilin, izzetinefsi çok yüksek, asil bir milleti nasıl yüz kızartıcı bir vaziyete düşürebileceği, o zaman daha tabii surette anlaşılır.
Hakikaten, her ne sebep ve suretle olursa olsun, Vahdettin gibi hürriyet ve hayatını milleti içinde tehlikede görebilecek kadar adi bir mahlukun, bir dakika dahi olsa, bir milletin başında bulunduğunu düşünmek ne hazindir!”