Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

BAŞYAZI | AKP’yi halk götürecek: 1 Mayıs’ta haramilerin saltanatına karşı alanlara

Reklam

20 yıllık AKP iktidarının değerlendirilmesi en masum şekilde şu şekilde yapılıyor: “AKP iktidarının ilk 10 yılı önemli dönüşümler gerçekleştirse de ikinci 10 yıllık iktidar süreci, bütün kazanımları yok etmiş, Türkiye yeniden 2002 yılına dönmüştür. 20 yıl boşuna yaşanmıştır.”

Bu saptama, geçmiş dönemde AKP iktidarına desteğini esirgemeyen kesimler tarafından yapılıyor. Belki verdikleri desteği haklı çıkarmak ve geçmiş tutumlarına dayanak bulmak açısından AKP’nin 20 yıllık iktidarının yaratmış olduğu tahribata bir kılıf arıyor olabilirler. Ama, sonunda, AKP’nin 20 yıllık iktidarına yönelik bir muhasebe içerdiği açık olsa gerek.

Siyasal İslamcılarının bir kesiminin ve liberallerin bu titrek tutumuna söylenecek ilk söz, bir kez daha solun haklı çıktığını söylemek olabilir. Bundan daha ötesi ise AKP’nin “yeni Türkiyesi”nin ülkeyi adım adım geriye götürdüğü, ekonomiden dış politikaya, eğitimden tarıma kadar her alanda nasıl bir tahribat yarattığının artık başka kesimler tarafından da görülüyor olmasıdır. AKP’den dönüşüm beklemek, liberal kesimlerin siyasi ve toplumsal analizlerinin sığlığıydı. AKP, burjuva sınıfının çıkarlarını temsil eden bir sermaye partisi olarak rant, yağma, talan ve sömürü rejimiyle kapitalist Türkiye’yi yeni bir düzleme taşımış, rejimi tek adam, tarikat/diyanet ve sermaye kolonları üzerine yerleştirmiştir. Böylesi bir rejimden çıkan ise haramiler saltanatı olmuştur.

Bu açıdan bugün AKP ve rejiminden şikâyet edilecekse ya da muhalefet tarifi yapılacaksa sorunu sadece tek adam yönetimine karşı çıkışta görmek, emekçi sınıfları bir kez daha “demokrasi söylemiyle” oyalamak anlamına gelecektir.

Dün destek verenler, bugün şikâyet ediyorlar. Ancak dün destek verenlerin, müesses gerici rejimi değiştirme yetenekleri de olamaz. Tıpkı FETÖ ile yıllardır omuz omuza verenlerin, FETÖ ile hesaplaşamayacakları gibi. Çünkü FETÖ ile hesaplaşmak, aynı zamanda FETÖ’nün siyasal ve ideolojik kodları ile düzen tasavvuruyla hesaplaşmayı gerektirdiği için. Bugün benzer bir durum, seçimler yaklaştıkça yine emekçi sınıfların karşısına çıkarılıyor. FETÖ’den kurtulmak için nasıl ki AKP gerçek bir alternatif değilse, AKP’den kurtulmak için geçmişte AKP’nin paydaşlarının da alternatif olamayacağı somut bir gerçek olarak kalınca yazılmalıdır. Dün koşulsuz ya da liberallerin koşullu AKP destekçiliğinin bugünkü pişmanlığı, AKP’nin 20 yıllık iktidarıyla hesaplaşmanın ya da 20 yıllık iktidarın yaratmış olduğu tahribatı ortadan kaldırmanın politik zemini asla olamaz.

20 yıllık AKP iktidarıyla hesaplaşmak, AKP’nin politik, ideolojik ve toplumsal alanlarda attığı adımlara net karşı duruşla mümkündür. Yoksa, AKP’nin çizgisi iyi ama uygulamada sorun var denebilir mi?

Suriye politikasında Erdoğan kadar Davutoğlu’nun payı yok mu?

AKP’nin ekonomi politikası sıcak paraya bağımlı, inşaat odaklı ve borçlanmaya dayalı yapısının bugün duvara çarpmasında Babacan’ın rolü yok mu?

Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yürüten Erdoğan’ın karşısına “NATO, demokrasinin güvencesidir” diye çıkan Kılıçdaroğlu’nun farkı nerededir?

AKP’nin temsil ettiği İslamcılık ya da siyasal İslamcılık çizgisinin doğduğu siyasetin başkanlığını yapan Karamollaoğlu ne ile hesaplaşacak?

Seçimler yaklaştıkça, bir kez daha emekçi halkın önüne AKP’nin 20 yıllık iktidarının yarattığı tahribatın tadilatına soyunanlar alternatif olarak çıkarılıyor. 1923 Cumhuriyeti’ni temellerini dinamitleyerek yeni bir rejimle karşıya karşıya kalındığı gerçeği başa yazılmadan, bu rejimle kökten bir hesaplaşma programı ortaya konmadan değişim beklemek mümkün değildir. Seçim matematiği üzerinden Meclis çoğunluğu sağlayarak ve ilk turda başkanlık değişikliği ile, siyasi, toplumsal ve ekonomik sorunların çözüleceğini düşünmek nasıl bir güvence anlamına gelebilir? Bugün ısrarla toplumdan kaçırılan şey, ülkenin temel sorunlarının hangi programla çözüleceği meselesidir.

Bugün tek adam rejimine, AKP eliyle kurulan istibdada, tarikatların saltanatına, haramilerin yağma ve talan düzenine karşı mücadele düzen muhalefetinin dar ve aldatıcı siyasetine teslim edilemez. Verili toplumsal tepkiyi sömürerek ve manipüle ederek sermaye sınıfının bir başka kanadının alternatif olarak gösterilmesi, “helalleşme” siyaseti de düşünülerse eğer, 20 yıllık gerici dönüşüme alışmak dışında bir karşılığı olmayacaktır.

Bu durum emekçi sınıflar açısından başka bir gerçeğe işaret eder: Emekçiler, mücadeleyi düzen güçlerine bırakamaz. Bugün toplumsal, ekonomik ve demokratik talepler daha da yükseltilmeli, laiklik talebi daha fazla dillendirilmelidir. Bununla birlikte, seçimlere giden bir Türkiye’de eğer büyük bir değişim isteniyorsa, bu değişim sandık siyasetine indirgenemez. Bilinmelidir ki seçim hesapları ve matematiği üzerinden sandık siyaseti, emekçilerin hak ve taleplerini yine öksüz bırakacaktır.

Yapılması gereken bellidir: Emekçi sınıflar başta olmak üzere, ülkenin ilerici ve yurtsever birikimi, AKP-MHP blokunun gerici-faşist iktidarına karşı mücadeleyi ellerine almalıdır. Sandıkta istenilen sonucun çıkmasının yolu bugün alanlarda milyonların talepleri haykırmasından, güçlerini göstermesinden geçiyor. Sonrasında haklarını savunmak açısından da…

1 Mayıs, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak seçimler öncesi AKP iktidarına karşı halkın gücünü göstereceği gün olacaktır. Çünkü, AKP’yi götürecek tek güç halkın iradesidir!

Emekçi halkımız iradesini, 1 Mayıs’ta alanları doldurarak göstermelidir.

Bu haber en son değiştirildi 11 Ağustos 2022 23:01 23:01

Reklam

Önceki Haberler

Cumhuriyetçilerden Biden’a Ukrayna tepkisi: Üçüncü Dünya Savaşı için zemin hazırlanıyor

ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…

21 Kasım 2024 18:14

Kızılay, 100 Milyon TL değerindeki arsayı yarı fiyatına peşkeş çekiyor iddiası

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…

21 Kasım 2024 16:45

Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın Putin’den etkilendiğini yazdı

Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…

21 Kasım 2024 16:35

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan istifa açıklaması

İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…

21 Kasım 2024 16:28

Yasadışı bahis soruşturmasında yeni iddianame: 5 fenomene hapis cezası talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…

21 Kasım 2024 16:25

Selma Ateş’e saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt, elektronik kelepçeliyken Ankara’da 2 cinayet işledi!

Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…

21 Kasım 2024 16:16
Reklam