‘Sağlık:Tanıma uygun sistem’ başlığı ile ilintili katılımcılara soru sorarak başlayan Ülker, kapitalist emperyalist sistemin barındırdığı sıkıntılara ve çözümsüzlüklere rağmen, çıkışı bu düzen içinde yani kapitalist düzen içinde mi arayacağız yoksa başka bir yol mu aramalıyız diyerek başladı. Sağlık nedir sorusunun tanımını her eğitim seviyesinden her yaş grubundan insan yapabilir. Gerçekte sağlık tanımı insanın tam bir iyilik halinde olmasıdır. İyilik hali; sosyal, ruhsal, bedenen iyi olma halidir.
Bu tanımdan yola çıkarak nasıl bir eğitim/sağlık sistemi istiyoruz diye sorulmadan önce nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz sorusu sorulmalıdır diyen Ülker. Ülkenin yönetim şekli herşeyi belirler. Sağlıklı olmak temel insan hakkıdır. Eşitlik ilkesine göre herkesin sağlıklı olma hakkı vardır. Bu bağlamda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hedefler koymaktadır. Ama bu hedefleri belirlerken zengin ve fakir insanların sağlık hizmetlerine ulaşmadaki eşitsizliklerine değinilmiyor, zengin neden zengin, fakir neden fakirdir sorusunu sorarak katılımcıları düşünmeye yönlendirmiştir dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, kapitalist düzenin üst kuruluşlarındandır. Diğer bir çok örgüt gibi finansörü emperyalist ülkelerdir. Bu ülkelerde sağlık sistemi ‘koruyucu sağlık hizmetlerine’ yönelik değildir, hastalanana göre hizmet hastalığa göre hizmet vardır ifadelerini kullanan Ülker, ülkemizinde sağlık sistemine değindi. 1960’lardan günümüze devletin sağlık hizmetlerinden geri çekildiğini, aşamalı sağlık sisteminden vazgeçildiğini, 90’lı yıllarda sağlık ocaklarının yok edildiğini, artık günümüzde sağlık hizmetlerinin çoğunlukla özel sektöre bırakıldığını aktardı. Sağlık hizmetleri piyasa koşullarına terk edildiğini, sağlığı korumaya değil, hastaya ve hastalığa odaklı hizmet veriliyor diyen Ülker. Sonuç olarak sağlık hizmetlerinin ücretsiz, eşit şekilde ve kolay ulaşılır, sağlık çalışanlarının kendini güvencede hissettiği bir sağlık sistemi tanımı yaparak sunumun başında sorduğu soruyu tekrarladı. “İstediğimiz sağlık sistemini kapitalist düzende mi arayacağız yoksa yeni bir yol mu aramalıyız?”
İKD’nin düzenlediği Beria Önger Kadın Akademisi’ne sizler de katılmak isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayarak formu doldurabilirsiniz. Gelecek oturum ‘Son bakışta sanat ve kadın’ başlığı ile Umut Kuruç’un katılımıyla 19 şubat Cumartesi saat 20.00’da gerçekleşecek.
Kaan Tangöze’nin KSÜ’deki konseri AKP çevrelerinin hedefi oldu. Üniversite yönetimi yaptığı açıklamada “karalama kampanyası” dedi;…
KİT’lerin görev zararı 2024’te yüzde 55.4 artarak 279.2 milyar TL oldu. En büyük dönem zararını…
Aile Dayanışma Ağı, (ADA) 15. buluşmasını İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesi önündeki alanda gerçekleştirdi. Dilek Kaya…
Koop-İş Sendikası ile Swatch Group arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sözleşmeyle 2026 yılı itibarıyla haftalık…
İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşen, önce "Gitmedim" sonra "Gittim" diyen AKP Milletvekili Hüseyin Yayman, AKP'li…
5 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı'nın yargılandığı "Cumhurbaşkanı'na tehdit" davasında karar çıktı.…