"Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Ensar Vakfı'nı aklama görevi mi verildi?"
"Ensar Vakfı’nın kendi bünyesindeki yazarlar tarafından kaleme alınmış tek bir kitap ve bu kitabın ezberlenmesi ile yapılacak bir yarışma, ne okuma oranını artırır ne de bilgi yarışması sayılabilir. Olsa olsa Ensar propagandasıdır ve geçmişi kamuoyunun vicdanını yaralamış bir ‘'vakfın' okullarımızda yeri yoktur."
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, Karaman’daki çocuk istismarı skandalı ile gündeme Ensar Vakfı’nın Bursa’da başlattığı etkinliğe ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada “Bugün Ensar denilince hepimizin aklına ilk gelen Karaman’da öğrencilere tecavüz hadisesi olmasına rağmen, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 17 ilçede tüm resmi ortaokul ve liselerde ‘’Sana Emanet’’ adlı bilgi yarışması ile Ensar reklamı ve propagandası yapmaktadır.” denildi.
“Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Ensar Vakfı’nı aklama görevi mi verildi?” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Ensar Vakfı Genel Merkezi tarafından ilimiz genelinde bulunan tüm Resmi ve Özel Ortaokullar ile İmam Hatip Ortaokullarının 6. ve 7. sınıf öğrencileri ile tüm İmam Hatip Liseleri ve Resmi ve Özel Anadolu Liselerinin 9. ve 10. sınıf öğrencileri arasında çevrimiçi ödüllü kitap okuma yarışması adı altında bir etkinlik başlatılmıştır. Kitap okuma yarışması olarak duyurulan, alt türü bilgi yarışması olarak bildirilen Ensar Vakfı Propagandası’nda yarışmanın amacı ise, öğrencilerin kitap okuma oranını ve seçmeli ders olan Peygamberimizin Hayatı’ na ilgiyi artırmak olarak açıklanmıştır.
Bugün Ensar denilince hepimizin aklına ilk gelen Karaman’da öğrencilere tecavüz hadisesi olmasına rağmen, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 17 ilçede tüm resmi ortaokul ve liselerde ‘’Sana Emanet’’ adlı bilgi yarışması ile Ensar reklamı ve propagandası yapmaktadır.
Yukarıda belirtilen her iki amaç da okullarda bir vakfın faaliyet yürütmesine izin vermek için gerçekçi bir neden ve gerekçe değildir. İl Milli Eğitim Müdürü olarak Serkan Gür, öğrencilerin kitap okuma oranı düşükse gerekli önlemleri almalı ve herhangi bir derse ilgi azlığı gözlemlenmişse görevini bir vakfa devrederek değil, eğitim-öğretim faaliyetini gerçekleştiren öğretmenlerle çalışmaları planlamalıdır. Daha önce bilgisi dışında izin verildiği gerekçesiyle iptal edilen Toplumsal Eşitlik Projeleri’ne yönelik yarışmalar yerine Ensar reklamı yapan, katılan öğrenci, öğretmen ve müdürlere ödüller dağıtan Kitap/Bilgi Yarışmasının neden sadece Bursa’da düzenlendiği de açıklamalıdır.
İHH’nın İyilikte Yarışan Sınıflar adıyla her sınıfa kumbara koyarak öğrencilerin okul harçlığını samimi, iyi duygularla teslim ettiği ve İHH temsilcilerinin her gün bir okulda propaganda yaptığını biliyoruz. Her dört çocuktan birinin okula aç gittiği, harçlığı olmadığı için öğrencilerin tuvaletlerden su içtiği koşullarda öğrencilerin simit parasına göz koyulmasını, samimi duygularının sömürülmesini ve İHH temsilcilerinin okullarda cirit atmasını kabul etmiyoruz. Derste olması gereken öğrencilerin konferans salonuna toplanarak İHH’nın faaliyetlerini anlatmalarına olanak sağlayan bilimsel gerekçeleri merak ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçlarına uygun olarak düzenlendiği belirtilen yarışmalar, ‘’laik, demokratik, yaratıcı düşünebilen, soran, sorgulayan, bağımsız kişilikli bireyler yetiştirmeyi hedeflemiş’’ Türk Milli Eğitim Sistemi’nin amaçlarıyla çelişmektedir.
Çağdaş ve laik eğitim karşıtı, Atatürk İlke ve Devrimleri ile Cumhuriyetin ve Devrim Kanunları’nın temel ilkelerine aykırı düşünce ve faaliyetleri ile bilinen vakıflarla iş birliği yapmak, ulusal ve laik eğitimin içini boşaltma çabalarıdır.
Ensar Vakfı’nın kendi bünyesindeki yazarlar tarafından kaleme alınmış tek bir kitap ve bu kitabın ezberlenmesi ile yapılacak bir yarışma, ne okuma oranını artırır ne de bilgi yarışması sayılabilir. Olsa olsa Ensar propagandasıdır ve geçmişi kamuoyunun vicdanını yaralamış bir ‘’vakfın’ okullarımızda yeri yoktur. Aynı zamanda Sana Emanet Bilgi Yarışması’na katılacak öğrencilerin okuyacağı 40 Derste Ahlak kitabının arka kapağında yazan “Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, iffetini korur, bir de kocasına itaat ederse, ona ‘Haydi cennetin hangi kapısından istersen gir’ denilir.” İfadelerinin de, yarışmaya izin veren Bursa Valiliği ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hangi anlayışa hizmet ettiğinin bir göstergesidir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki devri anlamına gelen ve Anayasa’ya aykırı olan bu protokoller yargıya taşınmış ve yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştır. Buna rağmen iptal edilmeyen protokollerle, gerici derneklerin okullarda faaliyetlerini sürdürmesine izin verilemez.
Eğitim-İş olarak bir kez daha ilan ediyoruz: Laik ve bilimsel referanslara dayalı, demokratik, katılımcı, eşitlikçi Cumhuriyet Eğitimi’nden vazgeçmeyeceğiz. Öğrencilerimizin parasız, nitelikli, bilimsel eğitim hakkını da okullarımızı da teslim etmeyeceğiz. Öğrencilerimizin üstün yararını gözetmeyen faaliyetlere de, eğitimci olmayan kişilerce yürütülen kılıfı ne olursa olsun çalışmalara da geçit vermeyeceğiz.
Bu iş birliği Ensar’ı aklama ve meşru hale getirme çabasıdır. Bursa Milli Eğitiminin Görevi, Ensar Propagandası Yapmak Değildir!”