Küba Devrimi’nin önderlerinden Ernesto “Che” Guevara 94 yıl önce bugün, 14 Haziran 1928’de Rosario, Arjantin’de dünyaya geldi.
1951 senesinde; yanında biyokimyager arkadaşı Alberto Granado, altında 1939 model Norton marka motosikleti ile kıta gezisinde tanık olduğu insan manzaraları; onda yoksulluğun da hastalığın da eşitsizliğin de devrimci bir düzenle yok edileceği fikrini ateşledi.
1955’te Meksika’da, Raul Castro ve Fidel Castro ile tanıştı. Kısa zaman sonra Küba diktatörü Batista’yı devirmek için kurulan ’26 Temmuz Hareketi’nin üyesi oldu.
1956’da Küba’ya doğru yola çıkan Granma yatına yapılan baskınla birçok yoldaşını kaybetti. Çatışmadan kaçan bir yoldaşın cephanesini almak için elindeki tıbbi malzemeyi bıraktığı o anı, ‘doktordan savaşçıya’ dönüştüğü an olarak hatırladı.
Che’ye, cesareti ve stratejik yeteneği ile beraber ‘Comandante’ diye hitap edildi. Devrimden hemen önceki Santa Clara baskınını o yönetti. 7 Şubat 1959’da ‘doğuştan Küba vatandaşı’ ilan edildi.
Küba’da bulunduğu sürece La Cabana hapishanesinin komutanlığını yürüttü, Küba Merkez Bankası’nın başkanı oldu. Ulusal Toprak Reformu Enstitüsü’nde çalıştı ve Sanayi Bakanı olarak bir süre görev aldı.
1964’te Küba temsilcisi olarak BM’de konuşmak üzere New York’a gitti. Buradan başlayıp Paris, Çin, Mısır, Ceza-yir, Gana, Gine, Mali, Dahomey, Kongo, Tanzanya, İrlanda, Paris ve Prag gibi çeşitli ülkelerle temas etti. 1965’te Cezayir’de yaptığı konuşma ise şöyledir:
“Ölümüne olan bu mücadelede hiçbir sınır yoktur. Dünyanın hiçbir yer-inde meydana gelen olaylara kayıtsız kalamayız. Bir ülkenin emperyalizme karşı zaferi bizim zaferimizdir, aynı şekilde yenilgisi de bizim yenilgimizdir.”
1965 Mart’ında ülkesine döndüğünde Fidel ve Raul Castro ile havalanında karşılandı. 1965 Ekim’inde Fidel Castro’nun okuduğu bir mektupta Küba’dan ayrıldığı duyuruldu.
Küba Devrimi’ni model yapan Che, önce Kongo’ya gitti. Buradaki birtakım çabalar sekteye uğradıktan sonra Darüsselam, Prag ve ADC’de bulundu. Buradan da enternasyonalizme inancı ile geldiği Bolivya’da 50 kişilik bir gerilla örgütü kurarak düzenli orduya karşı savaştı. 8 Ekim 1967’de Bolivya ordusu ve CIA destekli operasyonda yakalanıp öldürüldü. Cesedi Vallegrande yakınlarına gömüldü.
1997 yılında cesedinden kalan kemikleri, Santa Clara’daki anıt mezarına askeri bir törenle taşındı.
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi tarafından düzenli periyotlarla hazırlanan Laiklik İhlalleri Raporu'nun Şubat 2025 dönemine ait…
ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Büyükelçisi adayı Thomas Barrack, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonunda yaptığı…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından süren eylemlere katılan…
İBB'ye yönelik operasyonların ardından başlayan protestolarda tutuklanan öğrencilerden birinin cezaevinde saldırıya uğradığı iddia edildi. Yaşananları…
Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından ülkenin her tarafına yayılan protesto dalgasına öncülük…
CHP’li Gülcan Kış'ın aktardığı verilere göre ocak ve şubat ayında bankaların net kârı yüzde 58,2…