Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi, 50 kişilik grup tarafından basıldı

Türkiye’de doktorlara ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, tehdit ve hakaret son bulmuyor.

Hekimler Birliği’nin Twitter hesabından bu gece 23.102da yapılan paylaşımda, “Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servis, yaklaşık 50 kişilik bir grubun basması sonucu çalışamaz hale gelmiş, can güvenliği olmayan hekimlerimiz, can güvenliği sağlanana ve yazılı beyanı tebliğ edilinceye kadar hizmetten çekilmiştir” denildi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Resmi Twitter Hesabı’ndan yapılan paylaşımda ise “Çukurova Devlet Hastanesinde hasta yakınları camı çerçeveyi indiriyor, ‘O doktoru öldürmezsem adam değilim’ dediği herkes tarafından duyulan bir hasta yakını da var ve bir tane bile gözaltı yok! Arkadaşlarımız hizmetten çekilme hakkını kullandı” ifadelerine yer verildi.

SES Adana Şubesi’nin açıklaması şöyle devam etti:

“Bir arkadaşımızın daha şiddete uğramasına tahammülümüz yok! Bir saatten uzun acili işlemez hâle getiren hasta yakınlarına karşı sadece sevk seçeneğinin kullanılmasını kabul etmiyoruz! Şiddetin olduğu yerde biz çalışmayacağız! Saldırganlar ve tehditler varken bir gözaltı bile yok!

Hasta bakmaya başlandı. Emniyet ekibi burada. Sabaha kadar emniyet desteği devam edecek dendi. Emniyet desteği ile çalışmak zorunda kalmayacağız. Şiddete bulaşan herkesin tutuklanmasını talep ediyoruz. Yöneticimiz arkadaşlarımızın yanında ve SES Genel Merkezi takip ediyor.”

Sağlıkçıların tuttuğu ve Çukurova Devlet Hastanesi’nin başhekimliğine verdiği tutanakta ise yaşananlar şu şekilde anlatıldı:

“10 Temmuz’da Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yaptığımız esnada hasta 112 ile trafik kazası olarak 21.00 sularında getirilmiştir. Stabil olarak değerlendirilen hastanın analijezik tedavisi hemen uygulanmıştır. Tomografik, kan ve ethanol tetkikleri dosyasına yazılmıştır. Kanı alındıktan sonra tomografiye gönderilmek üzere hasta yakınlarından sekreterlikten kayıt-barkod alınması istenmiştir. Bu esnada dışarıdan gelenlerle birlikte onlarca hasta yakını, ‘kimlik olmasa bakılmayacak mı?’ diyerek bağrışmaya başlamıştır… Hasta yakınları doktorun üzerine yürümüş, doktor diğer hastalarına bakmak için sarı alandan ayrılmıştır ve diğer hastalara bakmak üzere muayene masasına geçmiştir.

Daha sonra onlar hasta yakını acil servisimizde bulunan kamu mallarına fiziksel hasarlar vermiş, arbede yaşanmış, kalabalık içerisinde doktor kelimesiyle veya doktorlara ithafen küfür, hakaretler duyulmuştur. Bunun üzerine tüm doktorlar acil serviste hizmet verimini bırakmak zorunda bırakılmıştır. Can güvenliği için kendilerini doktor odasına kilitlemişlerdir. Bu esnada acil servis odalarının kapılarını zorlayarak ölüm tehditleriyle hasta yakınları doktor aramaya başlamıştır. Alanda birebir muhatap oldukları hemşirelere de doktorları sormuş ve onların da üzerlerine yürümeleri üzerine hemşireler de alanı terk edip saklanmıştır. Doktor ve hemşire odalarında bulunduğumuz 21.15-23.15 arasında kimliği belirsiz hasta yakınları tarafından ölüm tehdidi ve hakaret sözleri duyulmaya devam etmiştir. Hastane acili önünde o doktorlar be ne de olsa çıkacak, vuracağım onları denildiği duyurmuştur.

Arbede esnasında bazılarının silahlı olduğunu gördüğümüz, kapılara, pencerelere vuran onlarca hasta yakınından can güvenliğimizi korumak için saklanmamız sebebiyle acil serviste işleyiş durmuş o esnada birincil değerlendirme, tanı, tetkit, ikincil değerlendirme, tedavi ve takip gibi sağlık hizmetleri verilememiş bu sağlık hizmetlerini alan veya almak için bekleyen hastalardan bazıları acil servisi korkuyla terk etmiş, bir çoğu geri dönmekten endişe ettiği için mağdur olmuştur. Yeni bu esnada ayaktan ve 112 ile yeni hasta kabulü yapılamamıştır. Tamamı tehdit altında olan doktorlar ve hemşireler olarak çete-örgüt halinde hakaret eden bu şahıslar hakkında adli süreçte ismimizi öğrenmelerinden korktuğumuz için bireysel şikayetçi olamıyor, beyaz kod veremiyoruz.”