Enerjide kamulaştırma çağrısı: 'Siyasilerin ne diyemediklerine de bakalım mı?'

CHP'nin Enerji ve Alt Yapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, "Elektriği kamulaştıracak mısınız?" sorusuna yanıt vermekten kaçındı.

Enerjide kamulaştırma çağrısı: 'Siyasilerin ne diyemediklerine de bakalım mı?'

Elektrik üretimi ve dağıtımının kamunun elinden alınıp özel şirketlere pay edilmesiyle birlikte gelinen süreçte kabaran faturaların elektrik tüketimini neredeyse lüks haline getirmesi ve üzerine Isparta’da günlerdir devam eden kesinti sonrası komünistler, enerjide kamulaştırma çağrılarını tekrarlıyor.

Millet İttifakı’nın büyük ortağı CHP’nin ise olası iktidarında bu konuda ne yapacağı merak ediliyor. Halk TV’deki “Açıkça” programının yorumcularından Barış Pehlivan, bu soruyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’a yöneltti.

Pehlivan’ın “İktidara talip olan CHP’nin genel başkan yardımcısısınız. Diyelim ki seçim oldu ve iktidara geldiniz. Şu anda Isparta’da elektriğin olmamasını özelleştirme politikalarına bağlıyorsunuz. Ben de öyle düşünüyorum. Peki siz iktidara geldiğiniz buradaki elektriği kamulaştıracak mısınız? İktidarınızda elektriğin kamu vasıtasıyla mı dağıtıldığını göreceğiz?” diye sorduğu Ahmet Akın, soruyla ilgili net bir yanıt vermekten kaçınıp şu ifadeleri kullandı:

“Bu dağıtım şirketlerine yıllarca milyarlarca para ödendi. Bu para neden ödendi? Bu işletmelerin bakımı yapılacak, daha kaliteli elektrik verilecek. Öncelikle bunları yapmaları gerekiyor. Vatandaşın parasını aldılar. Bu paranın hakkını vermek zorundalar. Bugün Isparta’da yaşanan olay Türkiye’nin her yerinde var. Ama sorumlulukları da var. Şirketler verdikleri taahhütleri yerine getirmek zorunda. İktidara geldiğimizde ilk yapacağımız budur. Ama enerjinin bir insan hakkı olduğunu unutmamak gerekiyor. Faturaların ödenebilir olması için kamunun muhakkak bir eli olması gerekiyor.”

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek de Ahmet Akın’ın yanıtı üzerine Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Akın’ın elektriği kamulaştıracağız diyemediğine dikkat çekerek “Siyasi öznelerin ne dediğine bakalım elbet, ama neyi diyemediklerine de bakmayalım mı?” diye sordu.