Erdoğan imzalı yolsuzluk iddiaları

Ali Mahir Başarır ve Deniz Yavuzyılmaz Kılıçdaroğlu’nun '6 milyar liralık yolsuzluk' iddiasıyla gündeme getirdiği ihaleye ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan imzalı yolsuzluk iddiaları

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı İnşaatı ve Elektronik sistemlerin ihalesine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Daha önce söz konusu ihaleyi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiğini belirten Başarır, “Bu iddiaların temelini Sayıştay raporunda gördük. Bu ihalede ilk tespiti Sayıştay yapıyor. Sayıştay bu ihalenin 2018 yılında açık ihale usulü ile yapıldığını, 15 firmanın katıldığını, bir firmanın 2 milyar 650 milyonluk teklifle aldığını ifade ediyor. Bu ihaleyi iptal ediyorsunuz 2 yıl sonra 5’li çete olarak adlandırdığımız firmalardan birisine 9.5 milyar TL’ye pazarlık usulü olan 21/b kapsamında veriyorsunuz. Yani olağanüstü hallerde kullanılan 21/b ihale yöntemi ile verdiniz” dedi.

İHALENİN İÇİNDE 4 VİP MİNÜBÜS, 90 BİLGİSAYAR VAR

Deniz Yavuzyılmaz ile birlikte tüm konuyu araştırdıklarını ifade eden  Başarır, “Ulaştırma Bakanı bir televizyon programında bu konuyu anlatırken Genel Başkanımız programa bağlan ve gerekli cevabı ver dedi. Ulaştırma ve Altyapı bakanı benim programa bağlanmamı istemedi. Buradan Sayın Bakana bir şey daha hatırlatmak isterim. Bu bir demiryolu ihalesi. Bu ihale kapsamında ne alınabilir? Vagon alabilirsin, ray alabilirsin, demir alabilirsin, bakır alabilirsin, çimento alabilirsin. Ama bakın bu ihalenin kapsamına neler girmiş; 15 araç 5’i lüks, 4 VİP minibüs, 90 bilgisayar, 90 tablet, 70 telefon vs. Sayın ulaştırma bakanı VIP minibüslerin, lüks araçların bu ihalede ne işi var? Bunları Sayıştay söylüyor ve Sayıştay ayrıca bu araçların Bursa’da değil Ankara’da gezdiğini söylüyor. Burada bir soygun vardır. Burada ciddi bir ahlaki sorun vardır. Biz görevde olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na 2020 yılında 21/b ile ne kadar ihale yaptığını sorduk. Sayın Bakan, internet sitesine bakın görürsünüz tadında bir yanıt verdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanının, Türkiye Cumhuriyeti’nde seçilmiş bir milletvekiline verdiği yanıta bakın” ifadesini kullandı

SAVCILAR İŞLEM BAŞLATMALI

Söz konusu ihaleyi tüm evraklarıyla, yatırım planlarıyla, Sayıştay raporlarıyla incelediklerini dile getiren Başarır, “Aslında ben ve arkadaşım Deniz Yavuzyılmaz teknik bir hata yapıyoruz. Biz yanlış, usulsüz yapılan ihaleleri arıyoruz. Aslında doğru yapılan ihaleleri arasak teknik açıdan daha doğrusunu yapmış oluruz. Çünkü doğru yapılan ihale sayısı yok denecek kadar az sayıdadır. Yapılan ihalelerin birçoğunun her tarafı yanlış. İhalelerin usulleri yanlış. Yine Sayıştay 2020 raporunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 22 ihalede usulsüzlük yaptığını tespit etmiş. Bu Ulaştırma Bakanlığı döneminde sadece 2020 yılında 21 milyar 750 milyonluk 21/b kapsamında ihale verilmiş. Sayıştay bu durumun yanlış olduğunu, usulsüz olduğunu belirtmiştir. Biz tüm bu usulsüzlüklerle ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Eğer bir parça vicdanlı bir savcı varsa gerekli işlemi başlatır” dedi.

CUMHURBAŞKANI’NIN ONAYI VAR

Bandırma-Bursa- Yenişehir- Osmaneli Yüksek Standartlı demiryolu hattı ihale sürecini özetleyen Deniz Yavuzyılmaz, şöyle konuştu:

“Daha önce birinci ihaleyi yapan TCDD sürecin dışına çıkarılıyor ve dış finansman temin edileceği gerekçesiyle artık bu ihale süreçlerinin tümü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne devrediliyor ancak kendi kendine mi devrediliyor? Tabii ki hayır. İşte Cumhurbaşkanı’nın devreye girdiği nokta burasıdır. Temmuz 2020 tarihli Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2020 yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu, resmi bir rapordur, resmi belgedir. Rapordan size okuyorum: ‘Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu, projenin altyapı yatırımları genel müdürlüğünce dış finansman sağlanarak yürütülmesi planlanmıştır. Bu kapsamda 17.03.2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı oluru ile yatırım programında gerekli revizyon işlemleri tamamlanmıştır. Yine 2.bir belge, zaman zaman açıkladığım Sayıştay’ın daha geniş ve resmi raporu olan ancak kamuoyuyla paylaşılmayan taslak raporları vardır. Bu taslak raporun içinde yer alan Sayıştay’ın neden ihaleleri 21/b pazarlık usulü yapıyorsunuz, belirli firmaları çağırıyorsunuz, rekabet koşullarını ortadan kaldırıyorsunuz, bu usulsüzlüktür dediği bulguya kamu idaresinin verdiği yanıt: ‘Bandırma-Bursa-Yenişehir Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı inşaatı ile elektromekanik sistemleri temini işi 17.03.2020 tarihli 24776198-903.02-21 sayılı Cumhurbaşkanlığı oluru ile uygulama Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Yatırım Programı’na dahil edilmiştir’ şeklindedir. Tüm süreç, Cumhurbaşkanlığı’nın izni, refakati ve onayı doğrultusunda gerçekleşmiştir.”

KAMU ZARARI 9 MİLYARI AŞTI

“Bakınız biz süreci 3 milyar 198 milyon liralık bir ihale sürecinden önce 9 milyar 449 milyonluk bir ihale sürecine evrildiğini gördük ve ardından bakın nereye evriliyor. Bu gördüğünüz dergi ihaleler ve altyapı projesi dergisidir. Bakın dergi ne diyor? Dergi, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı projesinin finansmanı için imzaladığı toplam 1 milyar 238 milyon 422 bin EURO tutarındaki anlaşmalarının yürürlüğe girdiğini söylüyor ve %100 dış kredi ile finanse edileceğini söylüyor. Şimdi bu derginin dayanağı olan resmi belge nedir? Bakanlığın aralık ayında yayınladığı kamu borç yönetimi raporunda da yer verilerek anlaşmalar kamuoyuna duyurulmuştur. Şimdi sayın genel başkanımızın Grup Toplantısı’nda gösterdiği belgeyi sizlerle paylaşıyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Borç Yönetimi Raporu, tarih Aralık 2020. Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamında imzalanan krediler, konu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu projesi 3 kere kredi kullanılmış. Dış finansman kullanılıyor ve borçlu Hazine ve Maliye Bakanlığı. Tümünü Hazine ve Maliye Bakanlığı üzerine borç alarak almış. Yani ihaleyi ilan şirketin üzerinde hiçbir borç yok. Hem de EURO cinsinden hazinenin üstünde yani vatandaşlarımızın sırtındadır bu borç. Her şey başından yanlış. Bakınız, bu projenin idari şartnamesi. İdari şartnamesinde finansman bulunması amacıyla izlenecek yol anlatılıyor ve diyor ki: ‘Hazine ve Maliye Bakanlığı kredi koşullarına ilişkin tüm müzakereleri yürütecek ve kabul etmesi durumunda kredi anlaşmasını borçlu sıfatıyla imzalayacaktır’ deniliyor ve bütün bu demiryoluyla yapılan ihalenin bütün riskini Euro üzerinden Hazine ve Maliye Bakanlığı üzerine alıyor. Güncel kurla hesapladığımızda bu borcun tutarı 18 milyar 663 milyon 19 bin 530 liradır. Yani ihale edilen tutarın 9 milyar 449 milyonu çıkardığımızda doğrudan oluşan kamu zararı 9 milyar 213 milyon 23 bin 696 liraya ulaşmıştır.”

YANDAŞ KORUNDU, VATANDAŞ UNUTULDU

Daha sonradan ilave edildiği söylenen demiryolu hattında bir tane dahi çivi çakılmadığını belirten  Yavuzyılmaz, “Bu projenin bu kısmının sürece dahil edilmesi ancak ihalenin büyüklüğünü artırmış ama ihaleyi alan şirkete büyük bir avantaj sağlamıştır. Bu avantaj sayesinde %10 olarak doğrudan aldığı avans miktarı yükselmiş ve 900 milyon liraya ulaşmıştır. Islak imza deyip duruyorsunuz. Bakın bu resmi ıslak imzalı bir belgedir. Nedir? Bu ihaleyi alan şirketin hak ediş raporudur. Hak ediş raporu diyor ki: Sözleşme fiyatlarıyla yapılan işin tutarı 13 Aralık 2021 tarihi itibariyle 500 milyon 174 bin 282 liradır diyor. Fiyat farkı olarak bu şirkete ödenen tutar 389 milyon 825 bin 717 liradır. Yapılan işin %80 fiyat farkı olarak ödenmiş, toplam 900 milyon liraya tamamlanmıştır. Şimdi buradan soralım, AKP hükümeti işçinin maaşına mı %80 zam yaptı? Memurun maaşına mı %80 zam yaptı yoksa emeklinin maaşına mı %80 zam yaptı? Bir kez daha AKP yandaşı korumuş ve vatandaşı unutmuştur” dedi.