AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Seçime 15 ay gibi kısa süre kaldığını düşünerek her anımızı çalışmalarımızı çok iyi değerlendirmeliyiz. Partimizi sandıktaki 16. zaferine hep birlikte hazırlayıp, hep birlikte taşıyacağız.
‘CHP, şimdi peşine taktıkları ile 28 Şubat ittifakı kurdu’
İktidarın olduğu yerde elbette muhalefet de bulunacaktır. Türkiye’nin talihsizliği muhalefet sıfatını hak edecek bir muhalefet liderliği ve organizasyonundan uzak bulunmasıdır. Girdiği 16 seçimin tamamında hezimete uğrayan CHP kendini geliştirmek yerine sürekli geriye gitmiştir. CHP, şimdi peşine taktıkları ile 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya seçimi kazanınca yönetim sistemini değiştirecek, dünyayı güzelleştirecekmiş. Biz iddialı bir parti olarak karşımızdaki muhalefetin de iddialı olmasını isteriz. Karşımızdaki ittifak bizi kah güldürüyor, kah hayrete düşürüyor, kah hüzünlendiriyor. Dünyanın içinden geçtiği şu dönemde gereken cesaretli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz? Yolun başında birbirlerine bu kadar güvensiz olanlar ne yapacaklar merak ediyoruz?
28 Şubat İttifakı’nın karşı çıktığı hususlara bakınca Türkiye’nin küresel kazanımlarından vazgeçeceklerini görüyoruz. Daha şimdiden dev yatırımları yapan müteahhitleri tehdit etmek suretiyle, ‘Sakın ha’ diyen bir muhalefetin örneğini görmedik, duymadık, bilmiyoruz. Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir yaklaşımdır? Enflasyonu nasıl düşürecekleri ile ilgili herhangi bir program önerilerini görmedik. Tek işleri koalisyon güzellemesi yapmak. Daha Cumhurbaşkanı adayları bile belli değil.
Dün Gezi olaylarında ‘Ekonomiyi batırın’ çağrısı yapan bunlardı. Bugün yağ üzerinden ülkenin başına karabulut toplamaya çalışanlar yine bunlar. CHP dün neyse bugün de odur, yarın da aynısı olacaktır. Milletimiz bu zihniyete ülkeyi asla teslim etmez. Ama sadece böyle söylemek yeterli değil. Milletimize gerçekleri, bugüne kadar yaptığımız hizmetleri sürekli hatırlatmamız gerekiyor. Kimi zaman ciddiye almadığımız, seviyemizi düşürmek istemediğimiz her konunun dönüp dolaşıp ayağımıza dolandığını unutmamalıyız. Her yalanı doğru ile boğmalı, her spekülasyonu anında boşa çıkarmalıyız.
Hiç şüphesiz bir hayat pahalılığıyla karşı karşıyayız, ancak enflasyonun sadece ülkemize mahsus bir durum olmadığı bir gerçektir. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi halihazırda yaşadığı sıkıntıları da kısa sürede geride bırakacaktır.
Kurdaki yükselişten, EMTIA fiyatlarının artışından kaynaklanan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Dünyada da böyle bir durum var. Bu süreçte Türkiye, üretim ve istihdam gücü ile şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha göstermiştir. Küresel ekonomi 3,1 daralırken, Türkiye 2020 yılında 1,8 büyüdü. Büyüme gerçekleştiren Çin ile birlikte iki ülkeden biri olduk. Hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 11 ile 2021 yılında son 10 yılın en büyük büyüme oranına ulaşmıştır. Kur korumalı mevduat ve katılma hesabı uygulamasına vatandaşımız büyük ilgi gösterdi. Bu hesaplarda biriken tutar yaklaşık 550 milyar lirayı bulmuştur.
Kişi başına düşen milli gelirimizin döviz kurundaki yükselişe rağmen bir önceki yıla göre 900 dolar artarak 9 bin 535 dolar olarak gerçekleşmesi de önemli bir gelişmedir. Geçtiğimiz Aralık ayı itibarıyla istihdam 30 milyonu aşarak tarihi bir seviyeye çıkmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı ülkemizde de enflasyonu olumsuz etkiliyor. Çok sayıda adım attık, atıyoruz, atacağız.
Elektrikte ve doğalgazda sübvanseler ile vatandaşımızı korumayı sürdürüyoruz. Akaryakıttaki artışı da yakından takip ediyoruz. Sondaj gemilerimizi 5’e çıkarıyoruz. Sondaj çalışmalarında çok daha güçlü bir hale gelmiş olacağız. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları mercek altına aldık, gereken neyse yapıyoruz.
Dünyada gücü elinde bulundurduğunu söyleyen ülkeler neredeler? Geldiler mi, gereken desteği verdiler mi? Sadece bol bol nasihat çektiler. Herhangi bir insani destek yok. Kuratarma adına attıkları bir adım yok. Tam 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan izliyorlar. Ukrayna’da yaşananlar vicdansızlıktır. Şimdiden 2 milyon insan evlerini terk etti. Böyle gitmesi halinde rakamın 5-10 milyonu bulması yakındır. Aralarında sivillerin de olduğu binlerce insan hayatını kaybetti.
Ukrayna’nın sahipsiz bırakılması gibi Rus halkına, edebiyatına, öğrencilerine, sanatçılarına yönelik cadı avını andıran uygulamaları da kabul etmiyoruz. Almanya’da orkestra şefinin işine Putin’in arkadaşı diye son veriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Dosteyvski’nin eserlerine yasak getiriyorsunuz, böyle saçmalık olur mu?
Her ne kadar içimizdeki muhalefet anlamasa da Türkiye’nin her iki tarafla konuşabilen anahtar ülke konumu tüm dünyada büyük takdir topluyor.”
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…