Eski TÜRGEV başkanının aile içi 'büyü yaptırma' kavgası 'memleket meselesi'ne dönüştü
Eski Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı Başkanı Ahmet Ergün’ün oğlu yargıya başvurdu. Babasına şu anda evli olduğu eşi tarafından büyü yapıldığını iddia etti. Soruşturmayı anayasal suçlar bürosu yürüttü.
Eski Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Başkanı Ahmet Ergün’ün aile içi “büyü yaptırma” kavgasının soruşturmasının anayasal suçlar bürosu tarafından yürütüldüğü ortaya çıktı.
Cumhuriyet’ten Rıfat Kırcı’nın haberine göre 2019 yılının temmuz ayında Ahmet Ergün’ün ilk eşinden olan oğlu Faruk Ergün’ün başvurusu üzerine “Ahmet Ergün’e ikinci ve şu anda evli olduğu eşi tarafından evde büyü yapıldığı, şifacı çağrıldığı ve Ahmet Ergün’e kullanması gereken ilaçlar verilmediği” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturmayı ise İstanbul Anadolu Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu yürüttü. Soruşturma kapsamında 2019 yılının temmuz ayında Ahmet Ergün’ün ifadesine başvuruldu.
Mahkeme tutanağında Ahmet Ergün’ün ifadeleri şu şekilde yer aldı: “Bana sormuş olduğunuz olayı anladım. Müşteki Faruk Ergün benim oğlum olur fakat kendisi ile birkaç seneden beri aramızdaki şahsi sebepler sonucu görüşmemekteyiz. Kendisine mali desteğimi kestiğim için hakkımda böyle bir şikâyete başvurmuştur. Hepsi kesinlikle iftiradır. Eşim Sibel Ergün kesinlikle eve büyücü, şifacı çağırmamaktadır. Kızım Rabia Gürel’in evde büyücü olduğuna dair tanık olduğunu söylediği olay gerçek dışıdır. Eşim 2016 yılında bazı ufak unutkanlıklarım sebebiyle bana vasi olmak istemiştir. 27/05/2019 tarihli hastane raporunda hastaneden kaçtığımız yönünde beyan edilse de sadece yatış için mahkeme kararı gerektiğini ileri sürerek hastaneden ayrıldık. Kesinlikle rapordan kaçma niyetimiz yoktur. Şu an ilgili bütün raporlar tamamlanmış, ilgili mahkemeye iletilmesi bekleniyordur. Şu an aktif olarak kullandığım herhangi bir ilaç yoktur. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir, bu olay sebebi ile kimseden şikâyetçi değilim.”
Avukat Ruşen Gültekin, aile içinde gerçekleşen bu olayda soruşturmanın Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yürütmesinin olağan akışa aykırı olduğunu belirtti. Gültekin, “Bu soruşturmaya anayasal suçlar bürosunun bakması mümkün değil” dedi.