Türkiye’nin Suriye politikasında bir yandan bölgede askeri operasyonları sürdürüp diğer yandan “diyalog” yolunu tercih edeceği yönünde yorumlar devam ederken Arap basınında dikkat çeken bir habere yer verildi.
Londra merkezli Şarku’l Avsat‘ın aktardığı habere göre Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Suriye Ulusal Güvenlik Büro Başkanı Tümgeneral Ali Memlük Moskova’da görüştü. Arap basını, “normalleşme” için iki tarafın karşılıklı taleplerde bulunduğunu yazdı.
Hakan Fidan ve Ali Memlük’ün Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun da katıldığı bir dizi güvenlik görüşmesi gerçekleştirdiği belirtilen haberdeki iddiaya göre Fidan ve Memlük karşılıklı olarak taleplerde bulundu.
Buna göre Suriye tarafı taleplerinin başında; “ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye topraklarından çekilmesi için bir takvim belirlenmesini” ayrıca Türkiye’den ayrılıkçı muhalif gruplara” destek vermeyi bırakmasını, 2015’ten bu yana muhalif grupların kontrolünde olan İdlib’in kendilerine geri verilmesini ve Bab al-Hava sınır kapısının kontrolünün yeniden Suriye hükumetine teslim edilmesini” dile getirdi.
Suriye tarafı bunun dışında “Akdeniz’den Bağdat’a uzanan ve Türkiye ile ABD destekli Suriyeli muhalif güçler ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından kontrol edilen M4 karayolunun tekrar ulaşıma açılmasını, Şam’ın uluslararası yaptırımları atlatmasına destek verilmesini (Türkiye’nin Rusya’ya yaptırımlar konusundaki desteğinin benzeri şekilde), Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşüne destek sağlanmasını, ülkenin yeniden imarına yardımcı olunmasını ve Şam rejiminin Fırat’ın Doğusunda yer alan, petrol, gaz ve buğday gibi milli kaynakları üzerinde yeniden kontrolü sağlamasına yardımcı olunmasını” talep etti.
Türkiye’nin ise Şam’dan, PKK’nin Suriye kanadı olarak gördüğü YPG’ye karşı ciddi bir tavır beklediği, bunun dışında kapsamlı bir “siyasi çözüm”e ulaşmak için, Türkiye tarafından destelenen “muhalif”lerle müzakereler yapılması, Halep ve bazı diğer bölgelerde 30 kilometre derinliğinde “güvenli bölge”lerin inşa edilmesi, Suriyeli mültecilerinin dönüşünün kolaylaştırılması ve Suriye Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının desteklenmesi ve kolaylaştırılması taleplerini öne sürdü.
Haberde, “Tüm göstergeler, Şam ile Ankara arasında ‘normalleşme treninin’ hareket ettiğini ve Moskova’nın, istasyonları, içeriği ve trenin hızını belirlemek için çabaladığını gösteriyor. Türkiye ve Suriye arasındaki temasın güvenlik çerçevesinde mi kalacağı yoksa siyasi bir çerçeveye de geçilip geçilmeyeceği ise bilinmiyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Boran’ın önce Yön Dergisiyle sonra, Milli Demokratik Devrim (MDD) tezleriyle ve yine TİP içindeki Doğu…
Onun “demokrasi şampiyonu” imajı, kulağa hoş bir melodi gibi gelse de gerçek başka. Demokrasi, sadece…
2025 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Venezuelalı Maria Corina Machado, "davamıza destek verdi" diyerek ödülünü ABD…
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki yerel yönetimlerle açıklama sonrası belediyelerin konser ve tanıtım gibi hizmetlerinin…
Beyaz Saray, Nobel Barış Ödülü’nün Trump yerine Venezuela muhalefet liderine verilmesine tepki gösterdi. Trump’ın “7…
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, Bayrampaşa Başkanvekili seçimlerine dair AKP'nin başvurusu hakkında olumlu karar verdi. CHP'nin…