IŞİD yöneticisi Mustafa Dokumacı'nın eşi, IŞİD'in istihbaratçısını teşhis etti
IŞİD’in Adıyaman hücresi yöneticisi Mustafa Dokumacı’nın eşi Ulkar Mammadova, Emniyet'te verdiği ifadede; “Selman” kod adlı IŞİD üyesinin terör örgütünün istihbaratçısı olduğunu iddia etti.
Ankara, Diyarbakır, Suruç saldırılarını düzenleyen canlı bombaların içinden çıktığı IŞİD’in Adıyaman hücresinin yöneticisi ve Ankara Tren Garı katliamına yönelik yargılamanın firari sanığı Mustafa Dokumacı’nın IŞİD’e katıldıktan sonra adını Hacer olarak değiştiren Azeri kökenli eşi Ulkar Mammadova’nın; Gaziantep Terörle Mücadele Müdürlüğü’nde verdiği ifadede “IŞİD’in kendi istihbaratçılarının” olduğuna işaret etti.
ANKA‘dan Tamer Arda Erşin’in haberine göre, Mammamdova; silahlı IŞİD’lilerin beyaz Afgani, istihbaratçıların ise siyah Afgani giydiğini belirtti. Mammamdova, “Selman” kod isimli IŞİD üyesinin ise “IŞİD’in istihbaratçılarından” olduğunu ileri sürdü. Mammadova ifadesinde, “Selman” kod isimli IŞİD üyesi ile ilgili şunları söyledi:
“Bu şahıs Adıyamanlıdır. Bu şahsı ilk olarak 2015 yılında Telabyad bölgesinde görmüştüm. Bu şahıs DEAŞ terör örgütü içinde Selman kod adını kullanıyordu. DAEŞ terör örgütü tarafından muasker (acemi eğitimi) eğitimi(ne) alınmıştır. Bu şahsa DEAŞ terör örgütü içerisinde ribat (nöbet) görevi verilmiştir. Bu şahıs genellikle DEAŞ terör örgütü tarafından kullanılan Afgani kıyafeti giyiyordu. Selman isimli şahsın giydiği Afgani’nin rengi siyahtı. Siyah Afgani elbisesini genellikle emni (istihbaratçı) olanlar giyiyordu. Bu şahıs Kaleş olarak tabir edilen uzun namlulu silah taşıyordu. En son İdlip’te gördüm. En son gördüğümde saçları uzamış ve kilo almıştı. İdlib bölgesinde gördüğümde, yanında genç bir kadın ve kucağında bir çocuk görmüştüm.”
“AHMET GÜNEŞ ‘DAVET’ GÖREVİNDE”
Mammadova, ifadesinde; Gaziantep’te 2014 yılında iki IŞİD militanıyla birlikte gözaltına alınan ve tutuklu yargılanırken önce tahliye edilip, sonra hapis cezasına çarptırılıp, “iyi hal” indirimi ile tekrar serbest bırakılan ve “IŞİD’in infazcısı” olarak bilinen Ahmet Güneş’e ilişkin teşhiste de bulundu. Mammadova, Güneş’in IŞİD’te “şer-i (davet görevinde çalışan örgüt mensupları)” görevine getirildiğini söyleyerek, “Bu şahısta 2017 yılında tabanca görmüştüm. Bu şahısta hiç hizan görmedim. 2017 yılı sonlarından uçak bombalaması sonucu vefat etti. Ölü bedenini görmedim fakat bu şahsın kabrini gördüm” dedi.
Güneş, İçişleri Bakanlığı’nın terör örgütünden arananlar listesinde, mavi kategoride yer alıyor.
‘EN TEHLİKELİ’ LİSTEDE
Mammadova, Gürcistan’ın sınır dışı etmesinin ardından kaçmayı başaran IŞİD emiri Nusret Yılmaz’a ilişkin de ifade verdi. Mammadova, Yılmaz’ın Fursan El Hilafi (Hilafetin süvarileri) bölüğünün emiri olduğunu belirterek, “2017 yılında drone vurması sonucu hayatını kaybetti. Drone vurunca üzerindeki hizamın da patladığını ve bu şahsın vücudunun parçalandığını duymuştum” diye konuştu.
Nusret Yılmaz, İçişleri Bakanlığı’nın terörden arananlar listesinin en tehlikeli kategoriyi ifade eden kırmızı listede yer alıyor ve yakalanmasına yardımcı olanlara 10 milyon lira ödül verileceği belirtiliyor.
Mammadova, 24 Nisan 2014 tarihinde Suruç’ta gerçekleştirilen bir operasyonda yakalanan ancak 5 ay sonra serbest kalarak kaçan IŞİD’li Mustafa Delibaşlar’a ilişkin “Menbiç şehrinin Şurta (polis) emiri olarak görev verilmiştir” dedi. Mammadova, Delibaşlar’ın 2016 yılında Menbiç kuşatıldığı sırada öldüğünü söyledi.
Delibaşlar, İçişleri Bakanlığı’nın “terörden arananlar” listesinin turuncu kategorisinde yer alıyor ve yakalanması halinde 1 milyon lira ödül vadi bulunuyor.