Kılıçdaroğlu: NATO’ya karşı çıkmanın bir anlamı yok
Kılıçdaroğlu, 'Biz NATO'nun bir parçası olarak NATO'nun öngördüğü şekilde çalışmak zorundayız. NATO'ya karşı çıkmanın bir anlamı yok' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.
Kılıçdaroğlu’nun programdaki açıklamalarının bir bölümü şöyle:
- Türkiye tarafsızlığını korumalı ancak savaşın bitmesi için de elinden geleni yapmalı. Sıcak mesajlar vermeli. Rusya’dan isteseniz de vazgeçemezsiniz çünkü enerji açısından bağımlısınız. Ukrayna’dan da isteseniz de vazgeçemezsiniz ticari ilişileriniz var. Biz hiçbir ülke için “vazgeçiyorum” diyemeyiz çünkü dünya artık küçük bir dünya. Bu nedenle sıcak ve samimi ilişkiler kurmalıyız.
- Rusya’yı başka türlü vuramazsınız, oligarkların paraları büyük ölçüde Rusya dışında. Bu paralara el koyarsanız Rusya ekonomisini vurursunuz. Oligarklar şimdi Putin’i hedef alacaktır. Yani Putin kendi eliyle sonunu hazırlamış oldu. Putin’in Ukrayna’ya girmeden her şeyi hesap ettiğini ancak bu kadar ileri gidileceğini düşünmediğini sanıyorum.
- Biz NATO ittifakının bir parçasıyız. NATO’yu sadece savunma gücü olarak görmemek lazım. Biz NATO’nun bir parçası olarak NATO’nun öngördüğü şekilde çalışmak zorundayız. NATO’ya karşı çıkmanın bir anlamı yok.
- Cumhurbaşkanı adayı olan rozetini çıkarıp partisinden ayrılacak. Tüm partilere eşit mesafede olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı ve 24 saat konuşmamalı. Parlamentoyu açış programları siyasi parti programına dönmemeli. Olması gereken bu; tarafsızlık. Bir partinin genel başkanı hakim tayin edemez, bu nedenle cumhurbaşkanında tarafsızlık olması lazım. “Ben tarafsızım” demek yetmiyor, namusun ve şerefin üzerine yemin etmen lazım. Cumhurbaşkanlarının parti liderlerini eleştirdiğini görmeyeceksiniz. Cumhurbaşkanı siyaset üstündedir ve yeri geldiğinde konuşur. Konuşunca 84 milyon dikkatle dinler.
- Bu masa devrilmez. Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var ve gereğini yapmak zorundayız. A partisi B partisi yoktur, liderlerin Türkiye’nin geleceği açısından kararlı bir duruş vardır. Sayın Akşener Türkiye’nin siyasi hayatında çok önemli bir aktördür. Düşünceleri bizim için son derece değerlidir. Masayı bozmak istiyorlar, denediler de zaten. Cumhur İttifakı’nın siyasi ve siyasi olmayan aktörleri bu masayı bozmayı çok denedi. Ülke bu haldeyken hiçbirimiz bu masayı deviremeyiz. Biz ülkemizi aydınlığa kavuşturup huzura eriştirince her parti kendi yoluna gidebilir. Şu aşamada biz bu masayı dağıtırsak bu yanlış olur ki liderlerin de böyle bir niyeti yok.
- İçeriden yıkamayınca dışarıdan hamlelerle yıkmaya çalışıyorlar. Yeni parti kurdurma konuları gündeme geldi. Tansu Hanım “geçmişe dönmek istiyorlar” diyor. Demek ki kendi döneminin kötü olduğunu o da kabul ediyor. Biz geleceğe bakıyoruz, “Yarının Türkiyesi” diyoruz.
Elektrik faturamı ödemiyorum, Haziran’a kadar KDV sıfıra indirmeden de ödemeyeceğim. Yüzde 170 olan zam yüzde 125’e falan indi. En azından bunu Hazirana kadar sıfır yap, kışı insanlar rahat geçirsin. Elektriğimi kesebilirler, Bahçeli’nin gönderdiği kandiller var onları yakarız. - Seçim kanunu üstünde anlaşamıyorlar sanırım, öyle görünüyor. Yüzde 7 baraj olursa BBP sistem dışında kalır, MHP yüzde 7 anlaştık diyor ama AKP için yüzde 10 daha önemlidir. MHP barajı geçemezse onun çıkaracağı tüm vekilleri AKP çıkaracaktır. Bahçeli ne kadar etkili bilmiyorum ama şunu biliyorum; Cumhur İttifakı yoluna böyle devam ederse Türkiye felakete gidecek. Bunlar Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattı. Biz yüzde 3 seçim barajında mutabık kaldık, yüzde 10 seçim barajı darbe anayasası ile geldi. Biz darbe izlerinin anayasadan kaldırılmasını istiyoruz.