Kolej patronu, Moğollar'ın kulisini bastı: 'Bu okulda böyle şeyler söyleyemezsiniz'
Müzik yazarı Murat Meriç, Emrah Karaca'nın İstanbul Sözleşmesi'ne dair sözlerinin ardından TED Edirne Koleji Kurucusu Nesim İba'nın sinirli bir şekilde kulise geldiğini ve "devletin valisi salondayken o cümleleri kuramazsınız" dediğini aktardı.
Müzik yazarı Murat Meriç, Moğollar’ın TED Edirne Koleji’nde düzenlediği konserin ardından yaşananları kaleme aldı.
Meriç, Emrah Karaca’nın İstanbul Sözleşmesi’ne dair sözlerinin ardından TED Edirne Koleji Kurucusu Nesim İba’nın sinirli bir şekilde kulise geldiğini ve “O Cem Karaca’nın oğlu çok ayıp etti, iki alkış almak için okumadığı bir sözleşmeyi savundu, şovunu yaptı, okul salonunu siyaset kürsüsüne çevirdi, devletin valisi salondayken o cümleleri kuramazsınız” dediğini aktardı.
Cahit Berkay ise Nesim İba’ya “Daha önce de söyledim Nesim Bey, biz Moğollar’ız ve sözümüzü her yerde aynı şekilde söyleriz. Emrah’ın cümleleri dediğiniz bizim cümlelerimiz ve her konserde bunları bu şekilde kuruyoruz çünkü gördüklerimizi anlatmakla, doğru bildiğimizi söylemekle yükümlüyüz” yanıtını verdi.
Taner Öngür de “Sizinle aynı fikirde olmak zorunda değiliz. Fikrimiz bu ve okul kürsüsü dahil her yerde söyleyebiliriz. Bu özgürlüğümüz var” dedi.
Meriç’in Gazete Duvar’da kaleme aldığı yazının ilgili bölümü şöyle:
“Bundan sonrası, aslında hep yaşadığımız şey… Okulun kurucusu Nesim İba, kararmış bir yüz ve sinirle kulise geldi, Emrah’ı sordu ve “O Cem Karaca’nın oğlu çok ayıp etti, iki alkış almak için okumadığı bir sözleşmeyi savundu, şovunu yaptı, okul salonunu siyaset kürsüsüne çevirdi,” dedi. Kuliste bir anda ortalık buz kesti; İba sözlerine aralıksız devam ederken Cahit Berkay onun karşısına geçti ve mealen şu cümleleri kurdu: “Daha önce de söyledim Nesim Bey, biz Moğollar’ız ve sözümüzü her yerde aynı şekilde söyleriz. Emrah’ın cümleleri dediğiniz bizim cümlelerimiz ve her konserde bunları bu şekilde kuruyoruz çünkü gördüklerimizi anlatmakla, doğru bildiğimizi söylemekle yükümlüyüz.” Taner Öngür, ona şu cümlelerle destek verdi: “Sizinle aynı fikirde olmak zorunda değiliz. Fikrimiz bu ve okul kürsüsü dahil her yerde söyleyebiliriz. Bu özgürlüğümüz var. Siz de söylersiniz, tartışırız ama bir konser sonrası, siyasi bir tartışma için uygun değil. Bunu isterseniz sonra yapalım.”
Nesim İba, bu sözler üzerine daha önce söylediklerini yineleyerek “okulda siyaset yapılmaz”a denk gelen bir kısım cümleler kurdu, arada “devletin valisi salondayken o cümleleri kuramazsınız” dedi; İstanbul Sözleşmesi’nin aile yapısına zarar verdiğinden dem vuran cümlelere girdiğinde bu tuhaf tartışmayı uzatacağı belli olduğundan Cahit Berkay içerideki ekip arkadaşlarına seslendi: “Toplanın arkadaşlar, gidiyoruz”. Sonrasında film koptu. İba, “Ne bağırıyorsun? Cahit Abi dedim, saygı gösterdim ama sen benim okulumda benimle bağırarak konuşamazsın!” Herkes sustu, neye uğradığımızı şaşırdığımız için ne yapacağımızı bilemez hâlde birbirimize baktık. Cahit Berkay içerideki arkadaşlarına seslendiğini anlatmaya çalışırken İba dozu daha da artırdı, bağırmasını sürdürdü. O esnada kendisini sakinleştirmek ve tartışmayı bitirmek üzere yanına yaklaşan menajer Deniz Kahya’ya dönerek “dokunma bana, benim okulumda bana dokunamazsın” demesi ortamın daha da gerilmesine sebep oldu ama ekip sakinliğini korudu. İba, tehditler savurmaya başladı ve bir sonraki konseri işaret ederek “o Feridun Düzağaç konseri de iptal, bu okulda böyle şeyler söyleyemezsiniz” diyerek bağıra bağıra uzaklaştı.
Sonrası hızla toplanma, olay mahallini terk etme ve şaşkın bir şekilde yaşadıklarımızı anlama çabası… Yolda Cem Öget’in yaptığı küçük bir arşiv taramasıyla Nesim İba’nın eski AKP İl Başkanı olduğunu öğrenmemiz, yaşananları anlamamızı kolaylaştırdı. Bu kadarla kalmadık, geçmişe dönük taramada “AKP İl Başkanı İba’ya ihale kıyağı” gibi başlıklara rastladık. Dahası, onun okulun başına geçmesiyle boşalan AKP İl Başkanlığı görevini, eşi Belgin İba’nın devraldığını öğrendik. Bu bağlantıları yeterli gördük, konuyu kapattık.”