MÜSİAD Başkanı Asmalı'dan Erdoğan'a faiz çağrısı
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, iktidarın faiz politikasıyla ilgili ilginç bir çağrıda bulundu. Asmalı "Cumhurbaşkanımız faizi düşürsün ekimde kasımda yüzde 9’a. 'Bir daha da ellemeyeceğim desin' dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, iktidarın ekonomi politikalarına ilişkin açıklamada bulundu.
Dünya gazetesine konuşan Asmalı, sanayicilerin artık faizleri konuşmaktan yorulduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız geçen gün bir TV programında ‘Faizi tek haneye düşürmemiz lazım’ dedi. Düşürsün ekimde kasımda yüzde 9’a. ‘Bir daha da ellemeyeceğim faizi’ desin. 5-6 ay unutalım, artık faizi konuşmayalım, önümüze bakalım. Sanayici ve üretici belirsizlik ortamını sevmiyor. İstikrar olsun, o istikrarla devam edelim diyoruz” ifadelerini kullandı. Başta yazılımcı olmak üzere Türkiye’den hızlanan beyin göçünü sorduğumuzda Asmalı, “Yüksek enflasyonda paranın değerinin düşmesinden dolayı sadece yazılımda değil birçok sektörde iş gücü yurtdışına gidiyor. Mesela ben inşaat sektöründeyim. Sektörde kalıpçılar diyor ki, ‘Yurtdışına gideyim, orada Türkiye’de kazandığım parayı daha kısa sürede kazanayım.’ Birçok sektör işgücü transfer ediyor.”
Merkez Bankası’nın faizleri indirse de enflasyonla mücadele kapsamında almış olduğu makro ihtiyati tedbirler kapsamında kredi artış hızını kontrol altında tuttuğunu söyleyen Asmalı, bu durumun da özellikle özel bankaların kredi verme iştahını dizginlediğini belirtti. Asmalı, şu ifadeleri kullandı:
“Makro ihtiyati tedbirler kapsamında bankalar ticari kredi faizlerini hafif aşağı çekmiş olsalar da bu sefer tamamen kredi musluklarını kısmış durumdalar. Müşterilerin talep ettiğinden çok daha düşük kredi kullandırıyorlar. Tabii kredi piyasalarındaki bu tıkanık iktisadi faaliyetleri de dizginliyor.”
Uzun vadeli krediye erişimin de bir sorun olduğunu ifade eden Asmalı, şöyle devam etti:
“Merkez Bankası, ticari bankaları haftalık bazda finanse ediyor. Merkez Bankası’nın bu kadar kısa vadeli fonlamayla bu işi yapıyor olmasından dolayı, reel sektör uzun vadeli finansmana erişemiyor, uzun vadeli projelere girmek istemiyor. Uzun vadeli finansman olanaklarına daha fazla ihtiyaç var. Maalesef Türkiye ekonomisi belli aralıklarla krediye/faize dayalı sistem tıkanıklıklarını yaşamak durumunda kalıyor. Bu durum Türkiye’nin ortaklığa dayalı bir finans sistemine ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.”