Gökdeniz Altuntaş
1950’lerden bugünlere kadar süre gelmiş, gençlerin, emekçilerin önünü kesmek, boyunduruk altına almak ve her istenileni yaptırmak için dayatılmış ideolojiler bugün de kapitalist sistemin doğurduğu AKP iktidarı ve sermaye düzeni aracılığıyla okulumuzun, yurdumuzun, iş yerimizin kapısını çalmış hatta içeriye girmiş durumda. Biz emekçi ailelerin emekçi çocukları haline düşürülürken, gerici ideolojiler üretilmeye ve dayatılmaya devam ediliyor. Bu tür çağ dışı düşüncelerin en önde gelenleri faşizm, liberalizm ve onun işbirlikçileri: Adnan Menderes Hükûmeti ile bu topraklara getirilmiş, darbelerle gelişen faşizm ve burjuva sınıfı Özal Hükûmeti ile birlikte hayatta kalmıştır.
Liberal, faşist ve bağımlılık düşüncelerin mirasçısı olan AKP iktidarı 20 yıldır bizlere yoksulluktan, adaletsizlikten ve geri kalmışlıktan başka birşey ne verdi ne de önerdi. Yıllardır bizlerin tanıklığını yaptığımız şeyler; tarikat ve cemaat yurtlarına hapsedilmiş gençler, okulsuz çocuklar, açlık sınırının altında ezilen emekçi ailelerden ileriye gidememiştir. Ülkesini terk etmek isteyen gençler, hergün yurt dışında farklı bir hayatın hayalini kurmaya devam etmektedir. Umutsuzluk veya kaçış çare değildir.
İdeolojik temelleri 1980’de atılan AKP iktidarı ve Erdoğan etiketli popülizmin beslediği tarikatlar, gençleri itaatkâr bir havaya sokma düşüncesinin bayrağı ile sokaklarda dolaşmaktadır. Toplumun her köşesine gerici ideolojileri taşıyan gruplar, AKP iktidarının desteği ile toplumu karanlık tarihlerine çevirmeye çalışmaktadır. Biz üniversiteli gençler ve emekçi sınıf olarak bunlara ne kulak vermeli ne de el uzatmalıyız. Çarpık ideolojilerine sırt çevirmeli “Gençliğin yeri işçi sınıfının yanıdır” düşüncesiyle ve ülkemizin aydınlık yarınları için bir araya gelmeliyiz.
Türkiye tarihi onlarca yıldır türlü krizlere diğer kapitalist ülkelerde olduğu gibi ev sahipliği yapmış, kapitalist sistem her defasında sıkışmıştır. Kapitalizm özü itibariyle bu sıkışıklığı “sosyal demokrasi ” adı altında varolan partilerle gidermeye çalışmış ancak her defasında kriz daha da derinleşmiştir.
Gençlerin önünü kesmeye, onlardan oy devşirmeye çalışan ve burjuva kuyrukçuluğu yaparak mevcut gerici iktidarı aratmayan düzen partileri türlü türlü propaganda yapmaktan da kendini alıkoyamamaktadır. AKP iktidarının karşısına çıkmış “demokrasi, adalet” gibi kısıtlı vaatleriyle gündem olan, her laiklik denildiğinde kabuğuna çekilen, düzen bir tarafa emekçi halka karşı muhaliflik yapan 6’lı düzen ailesi bizlere ilk günlerdeki gibi hâlâ umut verememektedir. Heleki bu partiler tarihe baktığımızda AKP’ye ya analık yapmıştır ya da evlatlık. Çare ortaya türlü sistem dalkavuğu atmak değildir.
Sorunun temeli mevcut iktidarda veya kapitalist sistemi daha iyi yöneteceğini söyleyen, iktidara kardeşlik yapan muhalefette değildir. Sorun düzenin tam kendisidir. Bizler bilmeliyiz ki kapitalist düzen işçiyi emekçiyi ezmek için, hayatta kalmak için ortaya onlarca sistem besleyicisi atacaktır. Bu tür partiler sistem yaşasın diye propaganda yapacak, halkımız gün geçtikçe kendini daha derin bir çukurun içinde bulacaktır. Türkiye ve Dünya siyasetinde bu partilerin hiçbir soruna çare olamamaları bir kenara var olan krizi sözde ertelemeye çalışırken kar topu misali sorunu istikrarlı şekilde büyütmüşlerdir.
Dünya tarihine baktığımızda her soruna olduğu gibi ülkemizin sorunlarına da 1871’in Paris’inde, Sovyetler Birliği’nde ve nice Sosyalist ülkede olduğu gibi yine Sosyalizm deva olacaktır. Sosyalist düşünce ile ülkesinin aydınlık yarınları için yola çıkanlar geçmişte olduğu gibi bugün de kapitalizmin ve onun pasaklı işbirlikçilerine karşı büyük bir sorumlulukla yollarına devam ediyor.
Yurduna bağlı emekçilerin, gençlerin, akademisyenlerin fikir alışverişinde bulunduğu, bilim, tarih, felsefe ve siyaset gibi bizleri yakından ilgilendiren konuları emin ellerden öğrendiğimiz, görüşlerimizi özgürce ifade edebildiğimiz Sosyalist Düşünce Toplulukları’na katılmanın, artık doğruları öğrenmenin, konuşup tartışmanın ve kapitalist sistemin karanlığına karşı direnen yurtseverlerin arasında bir meşale olmanın zamanıdır. Sen de gel yarınların için ülkemiz için AKP karanlığına ve onun fikir babaları olmuş ideolojilere karşı Sosyalist Düşünce Toplulukları’na katıl.
“Okumuş insan emekçi halka karşı sorumludur.” şuuruyla tarih sayfasına çıkılmalı ve mücadelenin bir mirasçısı olunmalıdır.
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…