Nebati'den pembe tablo: İstihdam arttı, alım gücü yükseldi
Nebati, “Önünde unvan bulunanlar, Türkiye’nin IMF’ten borç almadığını bile bile tamamen teknik duruşla, kapasitesi, imkanı kadar aldığı oranı 'borç aldı'ya dönüştürebiliyorlar. Bunu umarsızca yapıyorlar. Tüm bu başarılarımızın yanında yüzleştiğimiz sorunlar söz konusudur” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İstanbul’da düzenlenen ‘Yüz Yüze 100 Gün’ programı çerçevesinde ‘Buluşma ve İstişare Toplantısı’na katıldı.
Programda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “2. Dünya Savaşı’ndan bu yana dünya ekonomisinin yaşadığı en derin durgunluklarından birine Kovid-19 salgının bir sonucu olarak yakın dönemde birlikte şahit olduk” dedi.
Türkiye’deki ekonomik gelişmelere ilişkin konuşan Bakan Nebati, istihdamın yükseldiğini savundu. “Küresel ekonominin salgından büyük hasar gördüğü 2020 yılında dahi Türkiye, büyüme kaydeden nadir ülkelerden biri olmuştur” ifadelerini kullanan Nebati, şöyle devam etti:
“Türkiye ekonomisi 2021 yılında ise yüzde 11 oranında rekor bir büyüme performansı elde etmiş, bu güçlü büyüme görünümünü dengeli bir kompozisyonda sağlamıştır. Salgının en şiddetli dönemine kıyasla yaklaşık 5,5 milyon kişilik bir istihdam artışı kaydederek 2022 yılı Haziran itibarıyla toplam istihdamımız 30,9 milyon kişiye yükseldi. Sadece bu yılın ilk yarısında sağlanan istihdam artışı 862 bin kişi oldu. Salgın sürecinde yüzde 14,1’e kadar yükselen işsizlik oranıysa bu yıl Haziran ayı itibarıyla yüzde 10,3 ile salgın öncesi seviyenin altına geriledi. İhracattaki güçlü performansımız 2022 yılında devam etmiş, 250 milyar dolar sınırına dayanmıştır. Hemen her ay Cumhuriyet tarihimizin yeni ihracat rekorlarını kırmayı sürdürüyoruz.”
Nureddin Nebati, Türkiye’de alım gücünde önemli iyileştirmeler sağlandığını da iddia etti. “Yıl başından bu yana asgari ücrette gerçekleştirdiğimiz yüzde 94,6 oranındaki artış, her koşulda milletimizin sonuna kadar yanında olduğumuzun, insanımız için tüm kaynaklarımızı seferber ettiğimizin somut örneklerinden sadece biridir” diyen Nebati, tarım da çiftçinin desteklendiğini savundu:
“Tarımsal destekleme ödemelerinden gelir vergisini kaldırarak çiftçimizi destekledik. Burada da yaklaşık 3 milyon çiftçimizi kapsadık. Basit usule tabi 850 bin esnafımızın kazançlarını da vergiden istisna ettik. Bu gelişmeler neticesinde yıllık tüketici enflasyonu Haziran ayında yüzde 78,6 seviyesine yükselmiş durumda. Tam da bu noktada Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle savaşan tarafları bir araya getirmeyi başararak İstanbul’da imzalanmasını sağladığımız Tahıl Sevkiyatı Anlaşması, kısa süre içinde ülkemizde olduğu gibi dünya tahıl fiyatlarına da düşüş yönlü yansımıştır. Böylelikle hububat ve yağlı tohumlarda fiyatlar savaş öncesi seviyenin de altına gerilemiştir.”
Türkiye Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) borç aldığı yönündeki iddialara değinen Nebati, borç iddiasını bir kez daha reddederek, Türkiye’nin aldığı parayı ‘imkanı kadar aldığı oran’ olarak nitelendirerek şunları söyledi:
“Manipülatif çarpıtmalardan medet umanlar var. Beklentimiz yapıcı yaklaşımlardan öte değildir. Önlerinde unvan bulunanlar koro halinde ’Dolar şuraya gidecek’ diye yalan yanlış haber yaparlar. Önünde unvan bulunanlar, Türkiye’nin IMF’ten borç almadığını bile bile tamamen teknik duruşla, kapasitesi, imkanı kadar aldığı oranı ‘borç aldı’ya dönüştürebiliyorlar. Bunu umarsızca yapıyorlar. Tüm bu başarılarımızın yanında yüzleştiğimiz sorunlar söz konusudur. İhracata rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki artışla cari işlemler açığı artmıştır. Enerji hariç 2020 yılında enerjiye petrole ödediğimiz tutar 28 milyar dolar. 2021 yılında 51 milyar dolar, 2022 yılında 100 milyar dolara doğru gidiyor. Bu bir gerçektir. Bunun etkisinin ne kadar derin olduğunu görmek açısından şunu görmek lazım. Gaza enerjiye bu kadar ödemeseydik, 12 aylık birikimle cari işlemler 34,6 milyar dolar fazla verirdik. Yani bizim cari açığımızın temel sebebi sadece enerji maliyetlerimizdir. Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle ülkemiz enerji seferberliği ilan etmiş durumda. Yenilenebilir enerjiler, nükleer, santral… Bugün 2 sismik, 4 sondaj gemimizle denizlerde eşine az rastlanır sondaj filosuna sahip olmuş durumdayız.”