‘Pelikan’ın gagası nereyi eşeliyor?
21-11-2022 11:26Pelikancıların çalışma tarzlarının, AKP’nin eski ortağı Gülen Cemaati’ne çok benzediği kamuoyunda yaygın bir kanı. Yargıya müdahale, fişleme, hedef gösterme bu çalışma stilinin en başat biçimlerinden.
Alev Doğan
1 Mayıs 2016’da Pelikan Dosyası adlı internet sitesinde yayınlanan ‘Selâm Olsun!’ yazısıyla ve Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılmasıyla sonuçlanan süreçte adlarını duyuran, merkezinde Berat Albayrak ve Turkuaz Grubu’nun başındaki isim ağabeyi Serhat Albayrak’ın durduğu Pelikancılar eskiye nazaran sesleri solukları daha az çıksa da, Boğaz’daki yalılarında emekçi halk aleyhtarı çalışmalarına devam ediyorlar. Son günlerde AKP içerisindeki kavgaya, gerilime daha fazla mesai harcadıklarını kabul etmek gerek ancak söz konusu iktidarın çıkarları olduğu zaman ‘kalemleri’ni bu toplumun, ilericilerine, aydınlarına, cumhuriyetçilerine de çevirmeye, “yalanla, dolanla” iş görmeye devam ediyorlar.
Bilindiği gibi Ağustos ayında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun İletişim Başkanlığı’nda ‘dezenformasyonla mücadele’ birimi kurduklarını açıklamış ve birimin başına da Pelikancı olduğu bilinen İdris Kardaş getirilmişti. Altun bu ‘müjde’yi “Ülkemize karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı İletişim Başkanlığımız bünyesinde müstakil bir birim oluşturduk. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi. Merkezimizin koordinatörü olarak atanan İdris Kardaş’ı tebrik eder, kendisine başarılar dilerim” mesajıyla duyururken, bir dönem Pelikancılara yakınlığıyla bilinen Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi’nde Genel Koordinatör olarak görev yürüten A Haber yazarı Kardaş, Altun mesajını alıntılayarak “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hakikat mücadelesi içerisinde yer almak büyük şeref. Kıymetli Hocam Fahrettin Altun başkanlığında Türkiye’ye karşı içeriden ve dışarıdan yapılan her türlü algı operasyonlarına, yalan ve dezenformasyona karşı mücadele edeceğiz” yanıtını vermişti.
Kardaş bu aralar İletişim Başkanlığınca haftalık olarak yayımlanan “Dezenformasyon Bülteni’ni çıkartmakla meşgul. AKP yandaşı medyanın tek bir haberinin yer almadığı bu bülteni ‘Yaşasın Hakikat’ sloganı ile duyurduklarını da ekleyelim, sanki kendilerinin hakikatten bahsetmeye ehliyetleri varmış gibi…
Pelikancıların çalışma tarzlarının, AKP’nin eski ortağı Gülen Cemaati’ne çok benzediği kamuoyunda yaygın bir kanı. Yargıya müdahale, fişleme, hedef gösterme bu çalışma stilinin en başat biçimlerinden. Pelikancıların “FETÖ Gerçekleri”, “yekvücut.com”, “Doğrusu Ne?”, “Times Of Turkey”, “Fact Checking Turkey”, “Shame Cronicles” gibi birtakım web sayfaları ve sosyal medya hesapları mevcut. Bunun dışında A Haber ve Sabah gazetesinin bu ekibin medyadaki üssü olduğunu söylemeye gerek yok.
AKP İÇERİSİNDEKİ KAVGA TFF’YE DE YANSIDI
Başta da söyledik Pelikancıların gagası şu sıralar ağırlıklı olarak AKP içerisindeki kavgayla meşgul. Süleyman Soylu, Mustafa Varank, Abdülhamid Gül gibi isimlerin Pelikancılarla ‘kavgalı’ olduğu biliniyor. Bu kavganın Türkiye Futbol Federasyonu’na da sıçradığı geçtiğimiz yaz gündeme yansıdı.
Mehmet Büyükekşi, 16 Haziran’da yapılan oylamayla TFF’nin yeni başkanı oldu.
Büyükekşi’nin adaylığını açıklamasıyla birlikte, AKP içinden çeşitli mesajlar yükseldi. AKP Milletvekili Salih Cora, “TFF yönetimine Mustafa Hacıkerimoğlu ismi önerilmesi doğru ve isabetli bir karardır. Bu kararından dolayı Trabzonspor başkanı ve yönetimini tebrik ediyoruz. TFF başkan adayı camiamızın bu isteğini dikkate almalı. Aksi bir durum bizi üzer. Hatta hasmane bir tutum olur.” demişti.
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk ise “15 Temmuz sonrası hakkında kırmızı ByLock listesinde olduğu iddiası bulunanlara birilerinin ilgi ve alâkası yoğunlaşmış. TFF seçimlerini FETÖ’nün mağdur ettiği tüm kulüpleri dikkatle takip etmeye ve süreci olumlu şekilde yönetmeye davet ediyorum. Kim, kimler adına TFF Başkanlığına adaylık hazırlığı yapıyor?” ifadelerini kullanmıştı.
AKP’li Salih Cora’nın yönetimde istediği Trabzonsporlu Mustafa Hacıkerimoğlu, yeni yönetim kurulunda yer almadı.
TFF’nin kurullarının belirlenmesi de yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Tahkim Kurulu Başkanlığına Yargıtay Onursal Başkanı İsmail Rüştü Cirit getirildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Artuç ise asıl üye oldu.
Pelikancılar’a yakınlığıyla bilinen Son.tv isimli haber sitesinde, TFF Tahkim Kurulu’na getirilen isimlere tepki gösterildi. Konuyla ilgili sitede iki farklı haber yayımlanırken, Tahkim Kurulu’nun Salı ve Perşembe günleri İstanbul’da toplantı yapacağının belirtildiği haberde, Yargıtay’da aktif görev yapan Ceza Genel Kurulu Başkanı ve üyenin bu toplantılara nasıl katılacağı sorgulandı. Haberde özetle şunlar kaydedildi:
“Yargıtay Onursal Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in Tahkim Kurulu Başkanlığından ne kadar ücret alacağı bilinmezken, asıl üyelerin 45 bin lira maaş alacağı, ayrıca özel araç ve şoför de tahsis ettiği öğrenildi.
Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Selami Bilgin’in Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Başkanı, Ankara Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen Amatör Futbol Disiplin Kurulu Başkanı, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünde tetkik hakim olan Abdurrahim Taş’ın ise Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) asıl üyesi olduğu belirlendi.
Amatör Futbol Disiplin Kurulu Başkanı olan Ankara Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen’in Hakimler ve Savcılar Kurulu’ndan izin almadığı öğrenildi.”
Yargıtay Onursal Başkanı Cirit de hedef alınırken, Cirit’le ilgili şu ifadeler kullanıldı:
“İsmail Rüştü Cirit’in, Mustafa Artuç ile yakın ilişki içinde olduğu bilinirken, Artuç’un Yargıtay ve HSK üyesi olan ve FETÖ’den itirafçı olan Kerim Tosun ile ceza hukukuyla ilgili mevzuat kitabı yazdığı biliniyor.
Tahkim Kurulu üyeliğine seçilen Mustafa Artuç’un bir süredir rahatsızlığı nedeniyle raporlu olduğu, uzun süredir Yargıtay’a gitmediği kulislerde konuşulan bilgiler arasında yer aldı.”
SONUÇ YERİNE
AKP içerisindeki kavgadan medet umuyor falan değiliz, ama kavganın da rantın olduğu yerde çıktığını iyi biliriz. ‘Pelikan’ın gagası bu aralar kendi akrabalarını eşelemekle meşgulse, rant da, sırtımızdan kazanılanlar da o kadar büyük demektir.