Gezi’nin ruhu geziyor: Korkmayın, biz halkız!

Haziran Direnişi’nin üzerinden 9 yıl geride kaldı. AKP’nin istibdat rejimine karşı milyonların ayağa kalktığı ülke tarihinin en büyük halk hareketi, bir yandan ülkenin emekçileri, yurtseverleri ve ilericileri için umut, rejimin ise korkulu kâbusu olmaya devam ediyor. AKP iktidarı, Haziran Direnişi’ni gayri-meşru ilan etmek için olmadık yalanlara sarılıyor. Kabataş Yalanı, tarihe geçti. Şimdi “camide içki içtiler” yalanına “camileri yıktılar” yalanını ekliyorlar. Ancak kimse inanmıyor. Rejim, Haziran Direnişi’nden ölesiye korkuyor ve sindirmek için haksız ve hukuksuz cezalarla Haziran Direnişi’ni üzerinden halkın öfkesini bastırmaya çalışıyor. Gezi Direnişi’nin “Hükümet İstifa” sloganları, AKP iktidarını deviremedi ancak AKP’ye net bir sınır çekti. Gezi davası, halkın yargılanmasıdır. Çünkü Gezi, milyonlarca insanın katıldığı ve desteklediği bir halk hareketidir. Halkı yargılamak mümkün değildir. Haziran Direnişi’nde ölen geçlerimizi unutmuyoruz. Onlar bu ülkenin aydınlık geleceği için yaşamlarını veren yurtseverlerdir! Milli irade söylemini çok sık kullanan AKP, Gezi’nin milli irade olduğu gerçeği karşısında yalan ve baskıyla büyük bir çaresizlik içinde. Bugün ülkeyi ve emekçileri ekonomik krizle baş başa bırakan AKP iktidarı, Haziran Direnişi’nin nefesini ensesinde hissediyor. Ama söylenecek söz açıktır: Korkmayın, biz halkız!

İlk yazımız Derin Demir imzasını taşıyor ve Gezi günlerini anlatıyor: “BİR “GEZİ”NİN PANORAMASI”. İkinci yazımız ise “BİR KEZ DAHA GEZİ DİRENİŞİ: KORKMAYIN, BİZ HALKIZ!” başlığıyla Gökmen Kılıç tarafından kaleme alındı. Sonraki yazımız ise dava sürecini ele alıyor ve “GEZİ YARGILANAMAZ!” başlığıyla Evrim Şenöz imzasını taşıyor. Son yazımız ise Gezi Direnişi’nde yaşamlarını yitiren gençlerimiz üzerine… Sema Aydın’ın kaleminden çıkan yazımızın başlığı “HAZİRAN’IN ÇOCUKLARI UNUTULMAZ!”. Unutmayacağız….